Herkese sıcak bir merhaba diyerek yazmaya başlıyorum. Pazar günü telkinleri en az 6 saat durmaksızın dinledim. Telkinleri kulaklıkla dinlemek bende müziğin içindeki sesleri daha fazla algılamaya yol açtı. Bu çok hoşuma gitti. Aslında sabah enerji ve coşkudan günlük nasibini almamış biçimde kalkmıştım. Daha sonra tansiyonumu ölçtüğümde düştüğünü anladım.
Ancak yapacak çok iş vardı ve herşey beni bekliyordu. Öylece yatamazdım. Kalktım bir tuzlu ayran ve arkasından gelsin telkinler. Kulaklıkları taktım kulağıma ve sanki motoru yenilenmiş arabalar gibi tam gaz bütün işlerimi tamamladım. Belki çok yoruldum ama içim rahattı.
Bu arada kulağımdaki kulaklık dikkat çekti ister istemez. Şimdi açıklama yapmak zor değil elbet ama karşımdakilerin bunu anlamayacaklarını bildiğimden hiç istemeden düşündüm. Bunu nasıl açıklasam onlara. Bir şimşek çaktı kafamda ve dedim ki ingilizce çalışıyorum... Yalan söyleyenlerden nefret ederim ve yalan söylemekten. O yüzden zamanında hayatımda büyük kararlar almış ve sırf yalan söylememek için işimi farklı bir kulvarda sürdürmüşümdür.
Neyse uzun lafın kısası, sonucun güzel olacağına inandığımdan bu hatamı görmezden geliyorum.
Dileğim güzel bir hafta olsun...