1- Kelimeler sizi ezip geçmesin
İster üniversitede profesör olsun ister manav, herkesin duyup da
anlayamadığı birtakım kelimeler vardır. Olabildiğince çok kelimenin anlamını
öğrenmek, düşünme gücümüzü de arttırır. Kelimeler sadece harflerden oluşan
birer sembol yığını değildir; boylarından büyük kavramları tanımlarlar. Ne
kadar çok kavrama aşina olursak anlayışımız da o kadar gelişir.
Anlamadığınız her kelimenin ne demek olduğuna bakıp öğrenmeyi alışkanlık
haline getirin. İyi bir sözlük de bu işe yarayabilir ama elimizin altında
dünyanın en geniş kaynağı olan internet var. Bir de bolca kitap okumanın
hakkını kimse yiyemez tabii.
2- Günlük hesapları kafanızdan yapın
Sayılarla örülü bir dünyada yaşıyoruz. Saat, fiyat etiketi, indirdiğiniz
dosyanın yüklenme hızı. Etraf sayıdan geçilmiyor. Bizim de zaman zaman kimi
hesaplar yapmamız gerekiyor. Aldığınız dergi için verdiğiniz paranın üstü,
arkadaşınızla gittiğiniz kafede ödediğiniz hesabı bölüşmek, kız/erkek
arkadaşınıza doğum gününde alacağınız hediyenin yetişmesi için haftada ne
kadar para biriktirmeniz gerektiği. İşte bu tip hesapları önce kafanızdan
yapın. Hesap makinesi diye bir şey olduğundan biz de haberdarız, problem
zorsa makine kullanmaya da itirazımız yok ama pratik yaptıkça giderek daha
iyi olursunuz.
3- Normalde ilginizi çekmeyen bir şey öğrenin
Eğer spor öncelikli ilgi alanınız ise, örneğin tarihle ilgili araştırma
yapın. Magazine meraklıysanız politik olaylara göz atın. Fizik seviyorsanız
müzik ile ilgili bir şeyler öğrenin. Normalde burun kıvıracağınız şeylere
bile bir şans tanıyın; araştırınca altından enteresan şeyler çıkabilir.
Kendini kalıplara sokan kişilerden olmayın. Tıpkı yeni kelimeler öğrenmek
gibi yeni konulara da zihninizi açmak, düşünme ve algılama kapasitenizi
geliştirir.
4- Daha çok bilim-kurgu!
Kurgu olan her şeye saygımız var: öyküler, filmler, oyunlar, romanlar.
Keyifli, iç burkucu, bilgilendirici. Bu çok güzel, ama zihnimizi açmanın en
eğlenceli yollarından bir tanesi bilim-kurguya eğilmek. Beynimizi
gıdıklayacak içeriklere sahip oluyor çoğu. Gerçeklikle gerçek dışının bir
araya gelmesi insanın zihnini çalıştırıyor. Hem içlerinde sandığınızdan da
çok bilgi var.
5- İnandıklarınızı sorgulamaya her an hazır olun
Dünya üzerinde her an mutsuzluk verici şeyler yaşanıyor. Bireysel
sıkıntılar, toplulukları etkileyen acılar. Fikirlerimizin, kararlarımızın
doğruluğunu gözden geçirmemiz gerekebiliyor. Oysa insanlar genellikle
savundukları şeylerde haklı oldukları konusunda inatçı olmayı seçiyorlar.
Öyle olabiliriz ama olmama ihtimalimizi de göz ardı edemeyiz. Pek çok konuda
yanılıyor olabileceğimizi kabul etmek gerekebilir. Kanıtları kendinize
çevirmektense fikrinizi kanıtlara göre değiştirmek daha mantıklı olabilir.
Bu çok zor ama zihnimizi çok taze ve açık tutan bir alışkanlık.
yaşamın kıyısında sızlanmaktan olmadıgımızın kanıtı olsun düşüncelerimiz ve duygularımız sevgiyle kalayım sevdiklerimle