[pisimbat]

Bozcaadadan dönüş maeceram sabah ilk arabalı vapuruna binmemle başladı saat 0730 da kalktı vapur gün doğmuştu ben terk ederken ,30 dk lık yolculuktan sonra geyikli iskelesinde bekleyen otobüsüme bindim ordan ver elini ezine yollar dar ama sakindi 30 dk sonra ezineye vardık ,1 saat sonra kalkacaktık biraz etrafta dolaştım 1 kalıp peynir aldım evdekilere arkamdan laf etmesinle diye tabi yahu ezineye git elin peynirsiz dön kargalar bile güler buna .
930 çannakkkaleye doğru yola koyulduk yaklaşık 40 dk sonra çanakkale iskelesindeydim haydi 1 saatte vapur için bekledik fırsat bu fırsat kahvalltı yaptı sahilde bir cafede ,11 de vapur kalktı rüzgar saçlarımı karman çorman etmesine ragmen ben inatla denizi ve çanakkale geçilmez diye düşünüyordum ,içim acıdı bir an bizler için orda can vermiş şehit olmuş dedelerimiz için oysa bilselerki şimdi o kanları ile suladıkları düşmanlara dar edip izmirden denize döktükleri paraları ile satıl almakta vatanımızı uatandım o an onlardan içimden 3 kuluallah bir alham okudum nur içinde yatın dedim.
45 dakika sonra vapurdan indik yola koyulduk haydi bismillah dedim içimden saat öğlen olmuştu ,sağ tarafımda poyraz rüzgarı ile çırpınan çanakkale boğazı sol tarfımda tarlalar,kiminde karpuz kavun kimnde şeftali ağaçları ile bezenmiş,geliboluya kadar uzun zayıf yollar tarlalar yol kenarında işeyen bir adam ,tarlada teyzeler domates toplarken ,gelibolunda iyice kalabalılaşan araba çıktı tekirdağa yola ,yanımda kimse yoktu sonra ansızın bir şey oldu yanımada sezen aksu sus dedi sakn konuşma onayladım başımla yasaktı ya konuşma yasladım başımı omzuna mırıldanmaya başladı en güzel şarkılarını yüreğime doğru okumaya ,nasıl yazıyor acaba bunca güzel sözü dedim sorsam kızarmı korktum kaçar diye sustum uzulca, kedi gibi o söylerken şarkılarını bir baktım sağımda solumda sarı saçlı kız ve oğlan çoçukları sıram sıram olmuşlar yüzlerini güneşe dönmüşler ,hepsi uzun boylu kara gözlü sarı saçlı esen rüzgarda savruldu sıraları bozuldu ,gökyüzünde bulutlar şekilden şekile girerken karşımda benim gözüm hala sarı saçlı çoçuklarda ne kadarda çoklar öyle değilmi sezen diye geçirdim içimden duymadı, dedim olsun varsın uyusun yanımda,söylesem kimse inanmaz aman çokta umrumda
bir ben bileyim sezenle tekirdağa yola çıktım bir ben bileyim .erken kalkmanın etkisiyle içim geçmiş yani dalmışım uykuya yenik düşmüşüm az bişi aaaa birde ne göreyim sezen gitmiş gülben gelmiş yanıma ,tüm güllerm soldu şarkısını söylemekte hayda ne hoş süprüz yahu pisimbat harikalar diyarında biliyormusun dedi hayır anlamında başımı salladım tarkanda burda az sonra oda gelecek yanına aha şimdi heycanlandım yahu bi şarkı istesem tarkandan mesela kuzu kuzu (pisi pisi ehehe) .
tekirdağa yaklaşmış üzereyken mola verdi otobüsüm yahu nerden benim oluyor otobüs ne alemim yahu baktım karnım gurulduyor malumunuz biraz pis boğazımdır hoppa atladım aşağı (lafın gelişi)köfte söyledim kendime offf mis gbi geldiler beyaz tabağın içine sıralanmışlardı löp löp yuttum birazda su içtim ha birde çişe gittim .
akşam üstü 4 civarlarında arkamda tüm yolu geride bırakıp bana kucak açan istanbula vardım esenlere az kalmıştı ,tüm karmaşası cazibesi,pisliği trafiği ile göz kırptı istanbulum üzüldüm bir an yol boyu bana yarenlik etmiş olan tarlalar,ağaçlar,güne bakan (ayçekirdeği)tarlalları yani benim sarı saçlı siyah gözlü kızlar ve oğlanlarım geride kalmıştı sezenli gülbenli heleki tarkanlı mp3 ün şarjı bitmişti,yol boyu düşündüm bazen saçma sapan şeyler bazen geçmişle hesaplaşmalar,ben ve ben kendimle yüreğimle yola çıktım güzel bir tatil yaptım evime sağ sağlim vardım .
aklım ve yüreğimdeki kelimleri yazdım kendimce kedice selam ola herkese.