Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-08-2009, 02:38 PM   #816 (permalink)
arca
Yüzbaşı
 
Üyelik tarihi: May 2009
Mesajlar: 813
Tesekkür: 28,333
833 Mesajinıza toplam 3,182 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
arca is a splendid one to beholdarca is a splendid one to beholdarca is a splendid one to beholdarca is a splendid one to beholdarca is a splendid one to beholdarca is a splendid one to beholdarca is a splendid one to behold
Standart Cevap: HO'OP ARINMA HATTI

3) Varsayımda Bulunmayın
Varsayımlarda bulunmanın problemi, varsayımlarımızın gerçek olduğuna inanmamızdır. Varsayımda bulunursunuz ve kişisel algılarsınız. Ve sonuçta kocaman bir dram yasamaya baslarsınız.
Çünkü doğrunun ne olduğunu bilmemekten, karsımızdaki kişiyi açıklığa davet etmekten korkuyoruz. Gerçeği duymaya cesaret edemediğimizde ya da açıklama istemekten korktuğumuzda varsayımlarda bulunuyoruz. Sonrada varsayımlarımızın doğru olduğuna inanıyoruz. Bu inançlarımızla varsayımlarımızı savunarak, başkalarını yanlış yada haksiz kılmaya çalışıyoruz.
Ama zihnimizin içindeki, çelişen anlaşmalarımızdan doğan kaos, her şeyi yanlış yorumlamamıza ve yanlış anlamamıza yol acar. Konuşarak sormak ve gerçeği öğrenmek, varsayımda
bulunmaktan çok daha iyidir. Böylelikle gerçeğin yakınından teğet bile geçmeyen rüyalar görmekten kurtuluruz.
İlişkide varsayımlar kavgalarımızın, zorluklarımızın, sevdiğimizi iddia ettiğimiz kişileri yanlış anlamamızın nedenidir.
Çocukluğumuzda yaptığımız anlaşmalar genel olsak söyle der: "Soru sormak güvenli değildir". "Eğer birisi beni seviyorsa, ne istediğimi, neler düşündüğümü ve hissettiğimi bilmelidir." Bu anlaşmaları kabul etmişizdir ama yanlış anlaşmalardır. Herkes hayati bizim algıladığımız gibi algılamaz. Herkesi rüyası ve gerçeği farklıdır. Sizin onun gerçeğini görebilmek için sormaya, başkalarının sizin gerçeğinizi görmelerini sağlamak için ise anlatmaya ihtiyacınız vardır.

4) Daima Yapabildiğinin En İyisini Yap
Bu anlaşma, diğer uç anlaşmanın kalıcı alışkanlığa dönüşmesini sağlar. Her koşul altında daima yapabileceğinizin en iyisini yapın. Sunuda daima hatırlayın: An, her an değiştiği için
asla "en iyiniz" olmayacaktır. Hep daha iyisi olacaktır:)
Yapabildiğinizin en iyisini yaptığınızda, harekete geçersiniz. Her eylemi, her hareketi, her çabayı zevk aldığınız için yaparsınız, bir ödül beklediğiniz için değil. "Seni seviyorum Tanrım" demenin en iyi yolu, yaşamınızı en iyisini yaparak yasamanızdır. "Teşekkür ederim Tanrım" deminin en iyi yolu, geçmişi özgür bırakarak, anda yasayabilmek, simdi ve burada olabilmektir.

Sonuç:
Yasam sizden neyi alıyorsa, bırakın gitsin. Aktif bir teslimiyet duygusu içinde geçmişi bıraktığınızda, anda dolu dolu, canlı olmanıza izin verirsiniz. geçmişi bırakmak demek, su anki rüyanızdan haz alabilmeniz demektir. Siz bu dünyaya mutlu olmak için geldiniz. Sevmek için, haz almak için, sevginizi paylaşmak için geldiniz. Bunlar sizin yasam hakkiniz. Su anda yasıyorsunuz. Bu haklarınızı kullanın ve yasamdan zevk alin. İçinizden akıp gecen yasama tepki duymayın. Çünkü içinizden akıp gecen yasam Tanrıdır. Sizin varlığınız, Tanrının varlığının kanıtıdır. Sizin varlığınız yasamın ve
enerjinin kanıtıdır. Yaşamınızdaki canlılık, üretkenlik, sevecenlik Tanrının size "Hey, seni seviyorum" demesidir.
Ayağa kalkın ve insan olun. Kadın ya da erkek olmanın onurunu hissedin ve cinsiyetinize saygı duyun. Bedeninize saygı duyun, bedeninizden haz alin, bedeninizi sevin, besleyin, temizleyin
ve iyileştirin. Egzersiz yapın ve bedeninizin kendisini iyi hissetmesini sağlayın. Bu siz ve Tanrı arasında bir iletişimdir. Bedeninizin her parçasına sevgi gösterdiğinizde, zihninize sevgi tohumları ektiğinizde, bu tohumlar büyüdüğünde tüm varlığınıza sevgi ve saygı duyacak, yoğun bir onurluluk duygusunu ruhunuz, bedeniniz ve zihninizde hissedeceksiniz. Her an sevecen olabilirsiniz. Bu bir secimdir. Sevmek için bir neden olması gerekmiyor. Sevmek sizi mutlu kılar. İfade edilen sevgi mutluluk verir. Size dinginlik ve iç barış getirir.
Her şeyi sevginin gözleriyle görebilirsiniz. Sevgiyle yasadığınızda zihninizdeki sis, kaos yok olur.
Aşağıdaki duayı okuyup içselleştirmenizi öneriyorum. Bunun için önce gözlerinizi kapatın ve dinginlesin. Bir kaç derin karin nefesi ile evrenin tüm enerjisinin içinize aktığını ve sizi sardığını hayal edin. Doğanın en güzel köselerini duşunun, kendiniz için çok hoş bir mekan yaratın hayalinizde. Bir deniz kenarı, bir nehir kenarı yada bir ağaç altı, dilediğiniz her şey olsun orada.
Böylesi güzel bir yerde olmanın huzuru ile acın gözlerinizi ve aşağıdaki duayı okuyun. Hissedin... (Bu meditasyon kısmi benim tarafımdan canlandırılmıştır.. Fusun Y.Çeviren)

DUA
"Evrenin yaratıcısı. Bana yasam dediğin armağanı verdiğin için teşekkür ediyorum. Gerçekten ihtiyacım olan her şeyi bana verdiğin için teşekkür ederim. Bu güzel bedeni ve zihni denetimleme imkanı verdiğin için teşekkür ederim. tüm sevgin, saf ve sinirsiz ruhunla, sıcak ve parlak ışığınla içimde yasadığın için teşekkür ederim. Gittiğim her yerde sevgini paylaşmak için, sözlerimi, gözlerimi, yüreğimi kullandığın için teşekkür ederim. Seni olduğum gibi seviyorum çünkü ben senin yarattığınım. Kendimi olduğum gibi seviyorum. Yüreğimdeki sevgiyi ve huzuru korumama hep yardim et. Bu sevgiyle yeni bir yasam yaratmaya ve hayatimin geri kalan döneminde sevgiyle yasamama yardim et. "

duanız kabul olsun Teşekkür Ederim Sizi Seviyorum
eski anlaşmalardan arınmak dileğiyle...
arca isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla