RÜYALARINIZI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN;
Karamsar ortamlardan,kötü arkadaşlardan,kötümser insanlardan,zararlı alışkanlıklardan uzak durun.
Kendinize inanın. Önce siz inanın. Siz inandığınız ölçüde inandırıcı olursunuz.
Olayları geniş açıdan görmeye özen gösterin. Zekanın bir tanımı da ,yeni olay ve koşullara kolaylıkla adapte olabilme yeteneğidir. Bu da esnek ve geniş bakış açısına sahip olmakla mümkündür.
Kendinizi karşınızdaki insanın yerine koyun. Empati yeteneğini geliştirmiş insan,öncelikle insan olmayı başarmış demektir.
Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına yapmayın. bu altın kural,gerçek başarının temelidir.
Asla vazgeçmeyin! Koşullara ve sizi engellemeye çalışanlara boyun eğmeyin!
Bugün anın hazzını yaşayın. Dün geçmişte kaldı. Yarın ise henüz gelmedi.
Arkadaşlarınızdan oluşan aileniz sizin gizli hazinenizdir.Değerini bilin.
Sizden beklenenden fazlasını verin. Fedakarlık yaparak değil,size deneyim kazandırdığı,öğrenmenin ve bilmenin hazzını yaşattığı için.
Sizi yolunuzdan döndürmek isteyenlere aldırmayın. Ama yapıcı eleştirileri de can kulağı ile,kızmadan dinleyin. Hepimizin başkalarından öğreneceği çok şey var.
Deneyin,deneyin,deneyin!!! Başlangıçta size zor gelen şey gittikçe kolaylaşacaktır. İlk direksiyonun başına geçtiğiniz günü hatırlıyor musunuz? Ya şimdi arabayı nasıl kullanıyorsunuz?
Önce kendinizi sevin.Bencilce değil,Kendinize saygı duyarak sevin. Yaşamınızı bu saygıyı duyacak şekilde sürdürün. Siz kendinize saygı duymazsanız başkaları niye duysun? Ünvanınıza ,konumunuza vb. duyulan saygıyla,kişiliğinize duyulan saygıyı ayırt edin.
Yalan söylemeyin,aldatmayın,çalmayın. Evet biliyorum,bütün bunları yapıp büyük maddi kazançlar sağlayan nice insan var. Geçici sahte başarılar,size gerçek kalıcı mutluluk ve başarı getirmez, özsaygınızı götürür. Siz aldatan,çalan,yalan söyleyen bir insana saygı duyar mısınız? Ona güvenir misiniz?
Gözünüzü açın. Olayları görmek istediğiniz gibi değil,olduğu gibi görebilmek başkalarının size duyduğu saygıyı ve güveni arttırır.
Başkalarını anlamak için önce kendinizi anlayın.Bu bir süreçtir. Kendimizi tanımak,zaaflarımızla yüzleşme cesaretiyle,başkalarının gözüyle kendimizi görebilmekle ve potansiyelimizin,yeteneklerimizin farkına varmakla mümkün.
Yaşamınızın sorumluluğunu üstlenin. Bu sorumluluk size özgürlük getirir.
İsteklerinizi önce hayalinizde canlandırın. Altındaki sandalyenin modeli bile önce biri tarafından hayal edildi.
Karşınıza çıkan olanakları hemen değerlendirin.
Yaşamınızın sorumlusu sizseniz,beğenmediğiniz yerlerini değiştirebilirsiniz. Sorumlusu başkalarıysa değiştirebilme gücünden de yoksunsunuz demektir. Sorumluluk özgürlük,sorumsuzluk bağımlılık getirir.
Çabanızı yeterli bulsanız da daha fazlasını yapın. İçinizdeki potansiyel öylesine sınırsız ki! Daha fazla çaba, daha fazla potansiyelin ortaya çıkmasıdır.
Hatalarınızdan ders alın. Kendinizi ya da başkalarını niçin suçluyorsunuz,ne yapmamanız gerektiğini öğrendiniz,fena mı?
Bedelsiz hiçbir şey yoktur. Bedelsiz sandığınız şeylerin bedelini sağlığımızı yitirmekle,özsaygımızı yitirmekle,onurumuzu yitirmekle,hayatın anlamını yitirmekle,amacımızı yitirmekle,ruhumuzu yitirmekle öderiz.