canım lerzoşum.önce şunu belirtiyim çevirilerine ayrıca hasta oluyorum süper dogal samimi..ya ben kendimi baya kasıyorum sen ne kadar dogal çeviriyosun..evet ya bize uymayan cümleler var orda..yok yaratıcıyım yok kaderim benim elimde bu ne yaaaaa...
senin soruna gelince asla ve asla o cümleleri ekranda yanıp sönüyo ya onları yakalamaya okumaya falan çalışma...direk bilinçaltına gidecek onlar..senin okumana gerek yok..ama insanın gözünü alıyo baaya biraz dikkatini dagıtıyo..yoruyo birz da..ama bak bugün hiç iştahım yok hatta çayı şekersiz içebildim..sorun olmadı.bi taraftan telki bi taraftan bu ışıl ışıl oldu dünya..ne diycektim.ya ben bunu çok zaman önce bradley thompson var ya meşhur onun bi yazısında şööle okudum.şimdi büyük kartlara büyük yazıyla önerme yazılır.mesela kendimi seviyorum dedin dimi.gecenin kör bi vakti saat kurup uyanılır.ve bu karanlıkta elde fener bu yazıya dogru yakıp yakıp söndürülür,okunmaya çalışılmaz o uyku sersemiyle..
sonra yat devam et uykuna.bnim oğlan minnoş bebekti her agladıgında elde fener kagıtlar nerde diye fırlıyodum..yatagın altına tepmiştim tüm kagıtları kimse görmesin diye....faydası oldu..yani bu da buna benzer bi yöntem..
ancaaaak.ekran başında sabit oturma gerektirmesinden başka bilinci bi şekilde uyarıyo bence yanıp söndüğünü görüyosun bi şekilde..yani mp3 bu açıdan faydalı..olayı unutup gevşeyeb ilrisn.