14-05-2008, 12:07 AM
|
#5 (permalink)
|
Administrators ♥Ozlem Şahin ♥
Üyelik tarihi: Feb 2007 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Daha etkili telkinler için öneri!!!! merhabalar ..
değişim zor olabilir ama başarılabilir..
buradaki zorluk ve başarı arasındaki süreç kişinin değişim isteği ile doğru orantılıdır..
yanlışlık farkedildiği andan itibaren eski kalıplara karşı bağlılıklar azalma sürecine girerek yeniyi.. doğruyu.. arayış ve değişim başlar..
öncelikle bilinç bilinçaltı ve yüksekbilinç kalıplarını irdelemek gerekir..
her 3 üde birbirine bağlantılı çalışır..
her 3 ü birlikte uyum içerisinde olduğunda içsel huzur yakalanır..
düşünceniz ilerlemek olabilir ama yönünüz geriye ise ayaklarınız ile yürümek boşunadır..
yönümüzde düşüncelerimizle aynı istikamette olursa hedefe ulaşırız..
burada ayaklar bilinçtir
yön yüksek bilinçtir
iileriyi hedefleyen düşünce bilinçaltıdır..
bilinçaltı: İnsanın kişilik bütünlüğü içindeki doğal hazinedir. fizyolojik ve biyolojik ihtiyaçlarla ilgili güdüleri içerir.
bu güdüler sürekli karşılanmayı bekleyen güdülerdir ve bu konuda bilince baskı yaparlar.
bilinc: bireyin çevresi ile olan ilişkisi sonucu ortaya çıkan kişiliğinin yansımasıdır..bilinçaltından gelen istekler
bilincin süzgecinde doğru yada yanlış öğrendiklerimize göre şekillenirler.. yansıma burada ki anahtar kelime belkide.. bilinç yansıtıcıdır..
bilinçaltından alır hayata yansıtır.. hayattan alır bilinçaltına yansıtır..
yüksekbilinç: bilinç vasıtası ile gelen bilinçaltı isteklerinin hangilerinin bilinç düzeyine çıkarılacağına hangilerinin bilinçaltına indirileceğine karar veren unsurdur...
doğduğumuzda bilincimizin sınırı yoktur.. alt ve üst bilinçlerle uyum içerisinde barış içerisindedir..
büyüdükçe başkalarının doğruları ve yanlış yönlendirmelerle farkındalığımızı kaybeder kendimizden uzaklaşır
bilinç seviyesinde yaşar alt ve üst bilincimizle olan ilişkimize bir yabancı gibi duvarlar öreriz..
bilincin haricinde herşeyimiz sadık hizmetkarlarımız gibidir..
isyan etmeden bilincin dikte ettiği yanlışların içerisinde doğru olanı sıunmak için uğraşırlar..
ama bilincimizde bilinçsizce o kadar çok ısrar ederizki yıllar içinde yanlışın doğru olduğu konusunda
sadık hizmetkarımız sadece verileni yapar hale gelir..
ve seçimlerimiz yada seçmek zorunda kaldıklarımızdan kurulu bu 3 bilince sahipken aslında bilinçsizce yaşamaya başlarız..
yanlışı farkettiren bilince kibarca dur diyerek alternatiflerin farkına varmamızı sağlayan alt ve yüksek bilincimizdir..
dolaysıyla bilinçaltımıza verdiğimiz telkinler eski kalıplar yıkılana kadar karşıt görüş olur..
örneğin uçak icad edilmeden önce yaşayan topluma ulaşıp bir gün gelecek 200 kişi havada kapalı bir ortamda aynı anda
türkiyeden amerikaya gidecek deseniz.. %90 ı itiraz edecektir.. inanmaları mümkün değil gibi..
bu şartlanmışlık duygularımızdan ve sınırlarımızdan kaynaklıdır..
inanan %10 luk bölüm kaşiflerdir.. sınırsız hayalleri ile bilgileri sağlam bir zamine oturtarak gerçekleştirmeye çalışırlar..
yargılayan toplum onları çalışmaları boyunca deli başardıkları zamanda bilimadamı mucit diye adlandırır..
onların tek avantajı belkide toplumu yansıtmaktansa blinçaltlarına hayallerini yansıtarak çözüme ulaşmaları olmuştur..
yaşamımız bilinçaltımızın aynasıdır.. yaşamımızda ne varsa bilinçaltımızda inanç olarak o vardır..
bu konu gördüğün gibi çok derin..
bu konu ile ilgli isen bilinçaltı ve beyinin işleyişi ile ilgili bölümümüzü keyifle inceleyebilirsin.. http://www.hayatimdegisti.com/forum/...enleri-b148.0/ http://www.hayatimdegisti.com/forum/..._kesif-b424.0/
sevgiler..
__________________ ben mevlana değilim, insan ol öyle gel.. |
Offline
| |