Ynt: Sycorox'un Günlüğü Merhabalar...
Baya oldu yazmayalı,bu aralar yazacak vaktim olmuyor,bazı yazıları hızlı hızlı okuyup çıkıyorum...
19 Mayıs...
Bugün gençlerin,hepimizin bayramı...
Bakıyorum geçmişe,gençlere ne kadar değer verilmiş...
.....
Susuyorum...
Dozer gibi üstünden geçilen nesilleri düşünüyorum...Sonra bizleri,şu anki genç nesili...
O kadar umutsuz bir tablo çıkıyorki...
Keşke o nesiller,o genç insanların değerleri bilinebilseydi...Keşke bozuk para gibi harcanmasalardı...
Bizim nesil...
Nasıl olabilirizki...?
Ne olabilirdik...?
İşte bundandır ne zaman ayağa kalkmayı düşünsek,bacaklarımızın felç olduğunu hatırlamamız...Yada hatırlatmaları...
Yakınçağ tarihimizi adam gibi bilmiyoruz...Neler yaşandığını,ne acılar,ne ocaklar,ne fidanların yok olduğunu...
Çoğumuz para,şan,şöhret ekseninde hayaller peşinde...
İdollerimizmiş;Polat Alemdar,Rahmi Koç,Acun Ilıcalı...
Sorgulamıyor ve sanki dünya eksenimiz etrafında döndüğünü düşünüyoruz...
Suya sabuna dokunmadan işlerimizi yürütme peşindeyiz...
Büyük bir çoğunluk kitap okumayı hiç sevmiyor ve bunu çok önemli bir mağrifetmiş gibi övüne övüne anlatıyor...
Türkçemizi konuşmaktan,yazmaktan ve savunmaktan aciz duruma gelmişiz...İllaki yabancı kelimeler,yayvan yayvan konuşma tarzı moda olmuş ve hemen benimsemişiz...
Hiçbirşey bilmeyip,herşeyi bildiğini sanan o kadar fazla genç tanıyorumki ben...Özelliklede hiçbir konuda bilgi sahibi olmadan karalayan,çirkinleşen...
O kadar herşey elimizin altındaki onun için düşünmeyi unuttuk belkide...
Evet,yazdıklarımı olumsuz bulup bana kızabilirsiniz,bunları okurken...Ama maalesefki,şu anki gençliğin bir kısmı böyle...Eğer silkinmezsek,bizden sonraki nesillerin dahada yalnız,bencil ve depresif olacaklarının habercisi...
Bunun yanında bir kısım gençlik varki,ümit vadediyor....
Okuyor,araştırıyor,sorguluyor....
Ben 24 yaşında bir genç olarak,genç arkadaşlarımın,gönlü gepegenç olan arkadaşlarımın 19 Mayısını kutluyorum...
Ve artık,böyle saydığım şekilde olmayalım...
Okuyalım...
Çok çok okuyalım...Bu sitedeki birçok arkadaşımın,çok okuyan aydınlık insanlar olduğunu biliyorum...
Düşünelim ve sorgulayalım...
Doğruluğuna inandığımız şeyleri bile...
Beğenmediğimiz konuları,olayları,düşünce tarzlarını bile çok iyi bilelim...Araştıralım...
İlkelerimiz,yaşama bakışımız,yaşama karşı duruşumuz dimdik,kesin ve net,kararlı olsunki,yıkılmayalım,yılmayalım...
İşte o zaman bacaklarımızdaki bizi bağlayan felçli hal kalkar... |