Kendimize Karşı En Büyük Sorumluluk!. ..
Doğuştan getirdiğimiz potansiyelimiz inanılmayacak derecede sıra dışıdır! Şu anda içimizde, kendimize belirleyeceğimiz hemen hemen her hedefi elde etmemize yardımcı olacak beceri ve kabiliyet bulunmaktadır! Kendimize karşı olan en büyük sorumluluk, istediğimiz şeyi kesin olarak belirlemek ve onu ne şekilde elde edebileceğimizi ortaya çıkarmak için gereken zamanı harcamaktır! Gerçek hedeflerimiz konusunda gereken berraklık ne denli fazla olursa, daha iyiyi elde etmek üzere açığa çıkaracağımız potansiyel de o denli artar!
Ateşli Arzular Geliştirelim!
Hedef elde etmenin çıkış noktası, arzudur! Eğer gerçekten elde etmek istiyorsak, hedeflerimize yönelik olarak son derece ateşli arzular geliştirmeliyiz! Sahip olduğumuz arzular yeterli seviyede yoğunlaşmaya başladığında, yolumuza çıkacak tüm engelleri aşma enerjisini ve kudretini kendimizde buluruz!
Bir şeyi ne kadar uzun süreyle ve yoğun olarak istersek, onu elde etme şansımız da o denli artar!
Başarı sadece ve sadece iki hususa bağlıdır: Bunlardan biri, ne istediğini tam olarak bilmek; diğeri, bu başarıyı elde etmek için gereken bedeli ödemektir!
İçimizdeki Gücü Ateşleyelim!. ..
Her birimiz eşsiz ve mükemmel bir şekilde yaratıldık! Hangi durumda ve kim olursak olalım, şu an, şimdiye kadar elde ettiğimizden daha fazlasını başarma kabiliyetine ve daha önceki başarı çizgimizi geçecek potansiyele sahibiz! Hayal ettiğimizden daha fazlası olabilir, daha çoğunu elde edebilir ve daha fazlasını yapabiliriz! İhtiyacımız olan tek şey, bunun nasıl yapılacağını öğrenmek ve ondan sonra da öğrendiklerimizi uygulayarak hayata geçirmektir!
Ortalama bir insanın sahip olduğu potansiyel, geçirilmemiş bir dev okyanus, keşfedilmemiş yeni bir kıta, açığa çıkarılmayı ve olumlu gelişmelere doğru yönlendirilmeyi bekleyen fırsatlarla dolu bir dünya gibidir!
Başarının asıl anlamı hedeflerdir, bunun dışında kalanlar ise tamamen bir yorumdan ibarettir! Bütün başarılı insanlar, hedeflerine yoğun bir biçimde kilitlenmiş olan kimselerdir! Bu tip insanlar tam olarak ne istediklerini bildikleri gibi, söz konusu isteklerini elde etmek amacıyla istisnasız her gün o konu üzerine odaklanırlar!
Kişinin kendisi için hedef belirleme becerisi, başarının temel taşı niteliğindedir! Hedefler, pozitif zihnimizin kilitlerini kırıp onu serbest bıraktığı gibi, hedeflerimize ulaşmamıza imkan tanıyacak şekilde bir takım fikirleri ve gerekli enerjiyi de açığa çıkarır! eğer birtakım hedeflerimiz olmazsa, hayatın akıntıları arasında sürüklenip gideriz! Hedeflerimizin olması halinde ise, amaca doğru fırlatılmış bir ok gibi dümdüz bir çizgide ilerleriz!
Gerçek olan şu ki, sahip olduğumuz potansiyel, yüz ayrı hayatı yaşadığımızda kullanabileceğ imiz potansiyelden çok daha fazladır! Bugüne kadar yerine getirmiş olduğumuz işler, bizim için yapılması mümkün olan işlerin sadece çok küçük bir parçasıdır! Başarını kurallarından bir tanesi de şudur: Nerden geldiğimiz hiç önemli değildir; asıl önemli olan nereye gidiyor olduğumuzdur! Nereye gidiyor olduğumuz da, sadece ve sadece, kişinin kendi iradesi ve düşünceleri tarafından belirlenir!
Açık biçimde belirlenmiş ve ortaya konulmuş olan hedefler güvenimizi artırır, yeterliliğimizi geliştirir ve bununla birlikte motivasyon seviyemizi de inanılmaz derece de yükseltir! Hedefler, başarı ocağının en önemli yakıtıdır!
İnsanlık tarihinin belki de en büyük keşfi, hayata dair her konuda bir çığır açma özelliğine sahip olan “zihin gücü”dür! Bu insan yapımı dünyada etrafımızda gördüğümüz her şey, gerçeğe dönüştürülmeden önce tek bir inansın zihninde bir düşünce veya fikir olarak başlamıştır! Hayatımızdaki her şey, gerçekte dönüşmeden önce ya bizim ya da bir başkasının kafasında bir düşünce, dilek, ümit veya rüya olarak filizlenmiştir! Düşüncelerimiz yaratıcı güce sahiptir! Sahip olduğumuz düşünceler, içinde yaşadığımız dünyayı ve başımıza gelen her şeyi şekillendirirler!
Tüm dinlerin, tüm felsefelerin, metafiziğin, psikolojinin ve her türlü başarının özet cümlesi şudur: “Zamanın büyük bölümünde neyi düşünürsek, başımıza gelecek olan da odur!” Dış dünyamız, iç dünyamızın adeta bir yansımasıdır ve aklımızdan geçenleri, aynen bize yansıtır! Bu nedenle de düşündüklerimizin tümü, gerçek hayatta sürekli karşımıza çıkar!
Hayatta başarıyı yakalamış olan binlerce kişiye, zamanın ağırlık kısmında ne düşündükleri sorulmuştur! Söz konusu başarılı insanlar, zamanlarının büyük bölümünde hayattan ne istediklerini ve bunları ne şekilde elde edeceklerini düşündüklerini belirtmişlerdir!
Başarıya kilitlenmiş insanlar, elde etmeyi en çok istedikleri hedefleri düşünürler ve düşüncelerinde de o konu üzerinde yoğunlaşırlar! Kısacası, zamanlarının büyük bir bölümünde hayattan elde etmek istedikleri şeyler üzerinde isteklerini düşünürler ve istekleri hakkında konuşurlar!
Belirli hedeflere sahip olmadan yaşamak kalın bir sis tabakasının içinde arabayla ilerlemeye çalışmak gibidir! İçinde bulunduğumuz arabanın motoru ne kadar güçlü olursa olsun, sürüşümüz yavaş, çekingenlik dolu ve en pürüzsüz yollarda bile ağır ilerleyecek biçimde olacaktır! Belirli hedefler üzerinde karar kılmamız ise, söz konusu kalın sis tabakasının dağılmasını sağlayacak ve sahip olduğumuz enerjiler ile yetenekler üzerinde odaklanmamızı temin edecektir! Açık hedefler, hayatımızın gaz pedalına güvenle basmamızı sağlayacak ve gerçekten istediklerimizin daha fazlasını hemen elde etmemiz için bizi süregelen bir yarışın içine itecektir!
Dünya üzerindeki insandan başka hiçbir yaratıkta, böylesine inanılmaz bir sibernetik hedef belirleme fonksiyonu bulunmamaktadı r!
Hedefi açık seçik bir biçimde belirlediğimizde, onu ne şekilde elde edeceğimizi bilmemize dahi gerek yoktur! Ne istediğimizi tam olarak belirlediğimizde, hedefimize doğru hiçbir yanılma olmadan hareket etmeye başlayacağımız gibi, hedefimiz de bize doğru hareket etmeye başlayacaktır! Sonuçta en doğru yerde ve en doğru zamanda bizimle hedefimiz arasında bir buluşma meydana gelecektir!
İşte, zihnimizin derinliklerinde yer alan bu inanılmaz sibernetik mekanizma sayesinde hedeflerimizi, her ne olursa olsun, daima elde ederiz! Eğer hedefimiz sağlık, mutluluk ve zenginlik dolu bir hayat yaratmaksa, bu hedefimize de son derece rahat bir şekilde ulaşabiliriz! Hedef elde etme mekanizmamız, tıpkı bir bilgisayar gibi hüküm vermeksizin çalışır! Söz konusu mekanizma, istediklerimizi bize sunmak için otomatik bir biçimde sürekli olarak işler, üstelik ona hangi programı yüklediğimizin de hiçbir önemi yoktur!
Evrensel düzen açısından hedeflerimizin hangi boyutta olduğu hiç önemli değildir! Eğer kendimize küçük hedefler koyarsak, sahip olduğumuz otomatik hedef elde etme mekanizması söz konusu küçük hedefleri elde etmemizi sağlayacaktır! Fakat kendimize büyük hedefler belirlememiz durumunda, yukarda sözünü ettiğimiz doğal yeteneğimiz belirlediğimiz o hedefleri elde etmemizi sağlayacaktır! Zamanın büyük bölümünde üzerinde düşünmek için seçeceğimiz hedeflerin boyutu , kapsamı ve ayrıntıları tamamen bize kalmış bir konudur!
Bugün her ne yaparsak yapalım, içtenlik ve sevgiyle yapalım!...
Unutmayalım ki, kalıcı olan tek şey içtenlik ve sevgiyle yapılandır!...
Kendinize çoook iyi bakın arkadaşlar!.. .
Muhteşem bir gün geçirmeniz dileğiyle!...
Adem Altay