Ynt: Elementler Elementler ve Kozmik Planlar
Okültizmde kullanılan elementlerin fizikte gördüğümüz madde şekilleri ve işlemlerinin kendilerin değil de onların prensipleri olduğunu söylemiştik. İlerde göreceğimiz bazı uygulamalarda bu elementler ya enerji ya da ayrı bir fizik üstü mekan olarak gözükmekte. Bunları nasıl izah ederiz? Ayrıca bazı uygulamalarda fizikteki ateş, su ve diğer elementlerin fizik üstü bağları olduğu gibi bunları kullanarak çağrışımlar yapılmakta. Hermes’e göre “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir ve aşağıdaki yukarıdaki gibidir.” 0 halde, bizim fizik dünyamızdaki madde biçimleri ile astral alemdekilerle bir benzerlik veya paralellik olmalıdır. Aynı şeylerin kalıbı orada olmalı. Dolayısıyla, Majide kullanılan elementler bizim bildiğimiz karı, sıvı, gaz ve ateşin astral kopyasıdır. Bunlar daha ince söz edilen planların ayrıca yediye bölünmeleridir, ve planları mecazi olarak yatay düzeyler olarak düşünsek, bunlar dikey olarak birbiri ile direk ilişkilidir. Dolayısıyla, örneğin astral ateşe bir çağrışım yapılması isteniyorsa fiziksel bir ateşi kullanmak mümkündür. Bu ilkeyi resmeden aşağıdaki çizim mecazidir. Aslında planlar iç içedir.
“Ebu-Kasım El-Ensari, El- İrsad’ın şerhinde Kadı Ebu Bekir’den naklen şöyle yazmaktadır. ‘Biz diyeriz ki, onları gören görür (cinleri). çünkü Allah ona görme hissini vermiştir. Onlar terkip edilmiş cisimlerden ibaret oldukları için görülebilirler. Mutezileden bir çoğu cinlerin ince ve basık cisimlerden teşekkül ettiklerini iddia eder” (5)
Elementallar veya Elemental Varlıklar
Bu bölümde yazacaklarımız deli saçması gibi gelebilir, ancak konu çok farklı kaynaklardan, farklı kültürlerden oldukça geniş bir şekilde belgelenmiştir. Okült bilimlerde elemental diye adlandırılan varlıklardan söz edilmektedir. Bunların tek bir elementten oluştukları inanıldığı için elemental adını almışlardır. Bunlar insan evriminden ayrı bir evrimden, insan zincirinden ayrı bir zincire bağlı olan doğa unsuruna (şakti, prakiti) bağlı maddi varlıklar oldukları ve insandaki ölümsüz ilahi pırıltıdan yoksun olduklar kabul edilir. Dolayısıyla, ölümlüdürler, ancak ömürleri insanlardan genellikle oldukça daha uzun olduğu kabul edilir. Bunlara ayrıca doğa ruhları da denilmekte. Asıl yapıları astral olmakla beraber bir eterik bedenine de sahip oldukları inanılır, zira yeryüzündeki doğal olayları ile irtibatlıdır. Bu yüzden doğanın insanoğlu karşısında gördüğü yenilgi ve tahribat, teknolojinin gürültüsü, kiri ve doğal dengeyi bozmasına karşılık elementallerin ısız yerlere çekildiğini kabul eden görüşler vardır. Elementallerin çocuksu davranışları olduğu ve iç güdülerine göre hareket ettikleri söylenir. Ancak edebiyatta göre aralarında çok farklı çeşitleri vardır, dolayısıyla genelemeye gitmek doğru olmaz. Aralarında öğüt veren, çeşitli konularda ayrıntılı bilgi verenlere de rastlamak mümkündür. Arahlarında insanlara dost olanlar, bulmak kabil olduğu gibi insanları sevmeyen ve uzak duranlarda, hatta saldırmak için fırsat arayanları da bulmak mümkündür. Bazen insanların zararına çocukça şakalar yapanlara rastlamak mümkündür. Bazı kültürlerde elemental varlıklar günlük yaşamın bir parçasıdır. Tibetliler elemental yakalamak için çanak antenleri andıran garip biçimde tuzaklar kurmaktadırlar. Irlanda’da’ küçük insanlar (Leprecaun) için akşam kapı dışında süt halen bırakılır.
Majisyenler ve büyücüler (sorcerer) tarafından elementallerin hizmete bağlandığı söylenir. Bunun adı hüdamcılıktır. Ayrıca, majide elemental yaratmak için yöntemler de bulunmaktadır. Elementalleri hüdam gayesi ile şişelere konulup hapsedildiği veya tılsımlara bağlandığı sadece “Bin Bir Gece Masalları”nda yazılmaz. Tibet’te Tulkuların, yane insan şeklinde düşünce formlarının yaratılması elemental yaratmaktan başka bir şey değildir.
İster adına elemental de, ister cin, doğa ruhu veya peri de, bu insan dışı seyyal varlıklarla ilgili edebiyat oldukça geniştir. Bu edebiyat dünyanın dört köşesinde yaygındır ve her yerde aynı şeyler anılmaktadır. Bu edebiyat efsane, destan, fler, şiirler ve bilimsel araştırmaları da içerir. Kuranda ‘Cinler Süresi’ vardır ve cinlere inanmamak Kuranı inkar etmek anlamına gelir. Orada cinlerin “dumansız ateşten” yaratıldığını yazan. Müslümanlığı kabul etmek üzere cinlerden bir kavimin peygamberi görmeye gittiklerini yazar. Türkçe’de cinler konusunda en kapsamlı İslami kaynak İman-ı Sibli’nin ‘Cinlerin Esrar’dır(6). Son zamanlarda elementaller konusunda Türkçe ilginç bir kitap, Prof. Jorge Angel Livraga’nın “Elemental Doğa Ruhları”(7), Yeni Yüksek Tepe tarafından yayınlanmıştır. Konumuz açısından bu kitap daha ayrıntılı bilgi isteyenler için bir kaynak eserdir. Bu konu ile ilgili pek çok yabancı eserler bulunmaktadır. Katharine Briggs 480 sayfalık İngiliz-Kelt edebiyatında konu olan bir cin-peri sözlüğü bile yazmıştır(8). İnsanlar ve elementaller arasındaki ilişki ile ilgili ‘The Magic of Findhorn’ adında(9) ilginç bir kitap yazılmıştır. Bu İskoçya’nın en kuzey bir köşesinde kurulan Findhorn topluluğu ile ilgili olayları içermektedir. Teosofik açıdan Geoffrey Hodson, ’The Kingdom of the Gods’(10) başlıklı bol resimli bir kitapta Avustralyalı yazar bir duru görür olduğunu iddia ederek ayrıntılı bilgi ve incelemelerini sunmuştur. Maji açısında Franz Bardon adında Çekoslovakyalı majisyen 700’e yakın elemental varlıkların kral ve şeflerinin sicil, ad, görev, alan ve çağırma yöntemlerini kitaplarında vermiştir (11). Son olarak cincilik ve büyü ile ilgili İsmet Zeki Eyuboğlu çeşitli kitaplar yazmıştır, örneğin “Anadolu Büyüleri”,“ Cinci Büyüleri ve Yıldızname’, “Cinsel Büyüler” vs.(12). |