ben de birşeyler paylaşmak istedim HAYATIMIZIN RESMİ
En az ilgilendiğimiz, sorguladığımız, sevgimizi dile getirdiğimiz bizizdir. İnsanları eleştirdiğimizin kaçta kaçı kadar kendimizi eleştiriyoruz? Onlara sarf ettiğimiz sevgi sözcüklerinin ne kadarını kendimize söylüyoruz? Çocuğumuza, eşimize, ailemize, arkadaşımıza hatta işimize gösterdiğimiz ilginin ne kadarı bizim payımıza düşüyor? Çok az, değil mi?
Bir de tutup insanların bizi anlamadığından şikayet ediyoruz. Biz kendimizi ne kadar anlıyoruz?
Bir çember düşünün. Eğer bu çemberin merkezinde duruyorsanız, yaydığınız ışık çevrenizdeki herkesi aydınlatır. Ama merkezden çıkıp, çemberin kenarında bir yerde durursanız, aydınlatacaklarınız sadece birkaç kişi olacaktır.
Bu sebeple hayatınızın merkezinde durup, kendinizi anlamalı, eksilerinizi, artılarınızı ortaya koymalı ve bu farkındalıkla ışığınızı yaymalısınız. O zaman hayatınızda neyin olup, neyin olmayacağı konusunda daha çok söz hakkınız olacak. Ne zaman kullanılıp, ne zaman kullanılmayacağınıza, hangi yola sapacağınıza, hayatınıza kimleri dahil edip, kimleri çıkaracağınıza siz karar vereceksiniz.
Hayat ne beyaz, ne siyah, ne de gri. Biz onu ne renge boyarsak; o renk.
Hayatınızı yönetmek, onun ressamı olarak hangi renkleri seçeceğinize bağlı. Eğer tek bir renkle resim yapıyorsanız, diğer renklerin farkına vardığınızda alt üst olmaya hazırlıklı olun.
Önemli olan renklerin ahenkle bir araya geldiği, bizim için en güzel resmi yapmaktır. Bazen pembe kullanıp çocuk olmak, bazen beyazla saflığı yakalamak, bazense siyahla acılardan ders çıkarmak…
Sevgili küçüklerim ve büyüklerim; yaşınız kaç olursa olsun, elinizde bir fırça, önünüzde bir tuval var. O tuvale bundan sonraki hayatınızın resmini yapacaksınız. O resim sizi anlatacak ve sizin hayatınız olacak.
Rasgele kullanacağınız renkler, kontrolü hayatın akışına bırakacak ve size ait olmayan bir dünya yaratacak. Olmayanın gerçekte nasıl olduğuyla yüzleştiğinizde de, yeni bir resim yapmak için yeterli cesaretiniz yoksa renkleriniz karışacak, ne renk olduğunu bilmediğiniz bir hayat yaşayacaksınız.
Ya da birileri sizin adınıza bir resim yapacak, siz kendinize ait olmayan bir hayatı yaşayacaksınız.
“Benim resmim böyle olmamalı” diyorsanız, önce gözlerinizi kapatın ve nasıl bir resim istediğinizi düşleyin.
Sonra fırçayı alın elinize, renklerin denge içinde birbiriyle kaynaştığı kendi şaheserinizi yaratın!
Büyük bir kararlılıkla “İşte ben buyum, bu olacağım ve bunu yaşayacağım” diyerek atın altına imzanızı!
Zeynep Müge KASAROĞLU |