ölüm ve yaşam birbirine iki yakın dost gibi sahip çıkar.. bizim onları ayırıp karşı saflara yerleştirdiğimiz gibi degildir ölüm ve yaşam..aslında birbirinden ayrı degil...ölüm, yaşamın farklı katmanda süren hali..bazı algı ve olgulara kapalı oluşundan bizim ürkekliğimiz..karanlık buluşumuzdan onu aydın yaşamın yanında...oysa burda geceyse başka biryerde güneş tam tepede..yakmakta ,kavurmakta hatta...ama biz dörtbiryanı gece sanıyoruz...ama korkak insan ölümü kendine yakıştırmaz...oysa ayagındaki halhal kadar yakışır ona o beyazlık o sogukluk...o cansız beden...
yaşamdaki hükme eren ölümün de hakimi olur...hayat bir bütün ,ölüm bunun sadece bir parçası..yaşamın devam edegiden şekli...baştan tutturursa kişi yaşamdaki o keyfi,ölümde bu keyifin sadece bir halkası...