Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-11-2009, 12:53 PM   #25 (permalink)
Belgin ∞

Redflowers
 
Belgin ∞ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Belgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond repute
Standart Cevap: HAYATA EVET !!!

Alıntı:
OzynS Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
teşekkür ederim fakat ben hep kelimesini kullanmanıza ihtiyaç duyuracak bir şekilde bu durumdan bahsetmedim... ayrıca bu benim gerçeklerimde değil çünkü bir sürü roman var bu konuda... yani benim gerçeklerim ile bir alakası yok...

güç ve üstünlük neden negatif büyür sorusuna verebileceğim kısa yanıt; insanlar yaşamları boyunca ve öncesinde edindiği bir çok duygusal blokaj bulunmaktadır... bu duygusal blokaj sevgi, cinsellik ve bunun gibi dengesi, kontrolü zor olan deneyimler ile de desteklenir... sonuçta blokaj vardır ve bu blokajların fark edilmesi gerekir düzeltilmesi için...

mesela çok ünlü bir yazarsınız ve çok paranız var.. eğer sizin blokajlarınız var ise bu güçleri istediğiniz kadınları, erkekleri elde etmek için kullanabilirsiniz... işte bunu dengesini bulamayan biri yapar... veya çok paranız var ve zamanında çok yakın olduğunuz arkadaşlarınıza yukarıdan bakarsanız bir süre sonra yalnız kalmaya başlarsınız... veya sonsuz bilgeliğin içinden en ufak bilgelikte 'ben biliyorum' egosuna girdiğiniz anda problemler var demektir... özet ile böyle açıklanabilir...

kendi adıma dürüstçe şunu yazabilirim... bu forum gerçekten çok güzel iyi ki kurulmuş iyi ki bu telkin CD'leri var iyi ki sizler varsınız... fakat bazı konularda bilgiler bence yeterli değil (kimseye suçlama yapmıyorum çünkü saf bilgiye ulaşmak kolay değildir, doğaldır)... bundan dolayı bazı bilgiler eksik kalıyor ve bilgide bütünlük sağlanamıyor... insanoğlu doğası gereği yeni bilgileri derinlemesine sorgulamak istiyor ve bilgi bütünlüğü olmadığı için hemen herşey redediliyor belli kişilerce (bence gayet doğal bir tepkidir)...

ben bu üyeliği arkadaşıma açtırdım (internete bağlanacak zamanım yoktu kendisinden rica ettim) ve son 2 aydır ben kullanmaya başladım (ayrıca daha önceki konular için özür dilerim benim kontrolümde açılmamıştır)... amaç olarak eksik olduğuna inandığım bilgileri duyabildğim kadarıyla tamamlamaya çalışmak benim için bir görevdir ve bunun için elimden geldiğince yazdım :)

ben kendi egolarımı yenmeye uzun süre önce başladım... zaten egodan kopmak başka bir anlamda da özgürleşmek demektir... özgürlük alanında ancak uyanış gerçekleştirilir...

egonun zararlarından korunmanın bir tek yolu vardır... o da, kendinizi bir ağaçtaki elma olarak düşünürseniz, toprak ile hiç bir farkınızın olmadığını düşünmeniz ile olur... yani bu tam olarak anlatılamaz... evden çıktığınızda gördüğünüz herkesi bir parçanız olarak hissetmeniz, fiziksel görünümünü ayırt etmemek yani şu kısa bu uzun bu kambur demeden Tanrı'nın parçası olduğunu duygunuzda da hissetmeniz yeterlidir...

bu da ciddi bir farkındalık, sevgi ve saygı gerektirir aslında hem kolaydır hem de zordur... bu arada bencillik ile ego arasında fark vardır... bencillikte merkez ben vardır... ego da ise ben herşeyim ve ne istersem o olur vardır...

işte bunun için kaç satırdır diyorum ki spritüellikten bir anda egoya kayılabilir diye... devamlı kontrollü olmak gereklidir...
Siz beni güldürdünüz dilerim Allah'ta sizi güldürsün.

Farkındasınızdır muhakkak ama olmayanlar adına belirtmek istiyorum; Bizler maddi dünyada yaşayan bedenlenmiş ruhlarız. Yani hem maddiyiz, hem spritüel. Bizi bir masadan ayıran en önemli fark masanın yoğunluğunun fazla titreşiminin az olması, bizim ise yoğunluğumuzun az titreşimimizin fazla olmasıdır. Burada konu fiziğe dayanmakta..

Demişsiniz ki 'Ben kendi egomu yenmeye uzun süre önce başladım, ego zararlıdır.' Bunun altında yatan mesaj ise şudur tamamen soyut dışarıdan bakıldığı zaman: ' Ben kendimi yenmeye uzun süre önce başladım, ben zararlıyım, korkuncum, kendimi bir elma yerine bile koyabilirim, ama asla kendim olamam, olmamalıyım' Benim bu sözden anladığım şey tam olarak bu.

Egonuzu yok saydığınız an kendinizi yok saydığınız andır. Egonuzda beğenmediğiniz şeyler kendinizde kabul edemediğiniz şeylerdir. İnsan kendisini yaratıldığı şekliyle kabul edebildiği zaman insandır.

Ben bedenimin içinde bir ruh taşıdığımı biliyorum. Ama sadece ruhani davranamam, (sadece ruhani davrananları günümüzde ne yazık ki kolları arkadan bağlanmış bir gömleğin içine tıkıyorlar) ruhani davrandığım yerler de elbette var çalışmalarımda özellikle bu konu üzerinde duruyorum. Ama çalışmalarımı bitirdiğim an artık bedenli bir ruhum, yani maddideyim. Sadece ruh olmam gerekseydi sanırım bana bir beden bahşedilmezdi, farklı bir boyutta yüksek titreşimli bir varlık olarak salınır dururdum evrenden evrene.

Ego bizim kafamızdan uydurduğumuz ve kurtulunması gereken ruhani tarafın bir kelepçesi değildir, insan ancak ego+ruh u bir arada yürütebildiği zaman bu dünyaya uyum sağlayabilir. Yıllar var ki ego=öcü olarak tanıtıldı, anlatıldı masallarda. Peki hiç mi iyi bir yanı yok bu egonun? Ya da iyi bir yanı yoksa benim gibi eksiksiz yaratılan bir varlığın içinde ne işi var? Kim soktu bunu buraya bana sormadan?

Evet tekamül eden sadece ruhtur, ölüm anında beden görevini tamamlayıp yaratıldığı yere geri döner. Ama size emanet edilen bir kıyafete nasıl davrandığınıza göre de değerlendirilirsiniz.

Diyelim ki ruhunuzun titreşimleri çok yüksek, aydınlanma yolunda ilerliyorsunuz. E arkanızda, içinizde, dışınızda bir beden var, madde var, onu da çevreleyen, onunla ve onsuz da bir olan ego var. Egoyu yok saymak bedeni yok saymaktır. Bedenini yok sayan bir kişiyi de anlatmama gerek yok sanırım, sonsuz olasılıklar kuramı burada devreye giriyor.

Bir terazi düşünün, beyaz altından yapılma :) Bunun bir kefesine ruhunuzu, bir kefesine egonuzu (içsel benliğinizi) koyun. Bu kefeler ancak eşit olduğu zaman yaratıldığınız bu evrende mutlu bir şekilde yaşayabilirsiniz. Birinden biri ağır geldiği zaman içsel denge bozulacağı gibi, bu sizin dış dünyanıza da yansıyacaktır.

Farkındalığı henüz yüksek olmayan insanlara karşı 'Ben spritüel bir varlığım, ruh'um, hepimiz BİRlikten geldik, oraya da gidiyoruz, sen ben sin, ben sen im, kimsenin kimseden bir ayrı gayrısı yok. Hatta biliyor musunuz Paralel Evrenler diye bir şey var, sizin aynınızdan kaç tane olduğunun sayısını Hawking bile hesaplayamıyor' derseniz eğer ya acilen 112 yi ararlar, ya da binlerce farklı hipotezle karşınıza çıkarlar.

Defalarca söylediğim gibi, evet biz ruhuz ama ruhumuzun tekamülü için maddi bir dünyaya gönderildik, seçerek, bilerek, isteyerek. Maddi dünyayı yok sayarsak nereye tekamül edecek bu ruh? Egomuzu-kendimizi yok sayarsak nereye sığacak bu ruh?

Sevgilerimle.
__________________
Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir?
Belgin ∞ isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla