Cevap: zihin manipulasyon teknikleri PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON TEKNİKLERİ
20. Yüzyılda Ecickson adlı çok öenmli bir psikolog yaşamıştır. Erickson, son derece usta bir terepist ve hipnozcuydu. Yani, bilinçli zihni devre dışı bırakıp, doğrudan bilinçsiz zihne telkinde bulunabiliyordu. Dolayısıyla insanları kontrol edebiliyordu.
O bunu, hasta olarak kendisine gelen insanların kendilerini kontrol edemediklerine, kendilerini yıkıcı inanç ve davranışlara takılmış bulduklarına ve telkinlerinin onları özgürleştirmenin bir aracı olduğuna ilişkin anlayışı çerçevesinde yapıyordu. Ne yazık ki bu teknikler, bugün onun anlayışına aykırı yönde, insanları iyileştirmek için değil, hastalığa ve ölüme sürüklemek için kullanılmaktadır. Aynen diğer bütün bilim dalları gibi...
Terapist olarak Ericksonun yaklaşımı, hastayı kendine zarar verici davranışlardan uzaklaştırmak için, onun bilinçsiz zihnine doğrudan telkinde bulunmaktı. Erickson, bilinçsiz zihnin saldırgan güçler değil, ortaya çıkarılmayı bekleyen olumlu güçler içerdiğine inanıyordu.
Bu nedenle günümüzde, bir yandan olumlu görünen telkinlerle kötülüklerin yolu açılmaktadır, barış nutukları arasında savaş, yaşam nutukları arasından ölüm çıkmaktadır. Örneğin, çok yaygın sunulan belgesellerin amacı aslan nasıl geyiği yiyorsa, bu sistemde güçlünün güçsüzü yemesinin "doğal" olduğunu, hemde doğa sevgimiz gibi olumlu bir noktadan yararlanarak, bilinçsiz zihnimize sokmaktır.
Erickson için iki olgu birbirinden bağımsızdır. Hipnoz telkindir. Trans ise odaklanmış dikkat halidir. Transın genel özelliklerinden biri trans sırasında insanların telkine daha açık olmasıdır. Ama ;Ericksona göre hipnoz (telkin] trans gerektirmez. O bilinçli zihni karıştırarak ya da onun dikkatini bşka yöne çekerek, onu devre dışı bırakıp, doğrudan bilinçsiz zihne telkinde bulunabileceğini keşfetmişti.
Bu açıdan baktığımızda, medyanın bir trans ve hipnoz aracı olarak kullanıldığını görüyoruz. Gündem patlatmak gibi yöntemlerle, ya insanlar transa sokulmakta, ya da en azından bilinçli zihinleri devra dışı bırakılmakta, bu arada istenen telkinler yağdırılmaktadır.
Bunun ışığında bakıldığında, demokratik seçim diye sunulanın, manipülasyondan başka bişey olmadığını çok iyi görüyoruz. Halkın kızdığı bir odak "seçilmesi" istenene saldırıyor. Yani biri tarafından içeri çekilirken, birisi tarafından da çekiliyorki içeri girsin...Aynı teknik, yayılması istenen imajlar içinde kullanılıyor. Dinsel yada ulusal bir imaj yayılsın isteniyorsa, hem bunların arasındaki göstermelik zıtlık, hem çeşitli sahte yasak ve baskılar bu teknik çerçevesinde kullanılıyor.
Kullanılan başka tekniklerde vardır. Örneğin, psikosentez bunlardandır. İnsanların diyelim açıkgöz yanlarını aktivize ederek, çevredeki gürültüden, gösterilen filmlerden, çalınan müziklere kadar ek bir çok etkeni de kullanıp kişilerde merkez kaydırması yapılmaktadır. Umarız psikologlar bunları araştırır.
Günümüzün en yaygın modası psikolojikliktir. Ekonomide sahte belgelerin yanısıra, psikolojik balonlar, yarışmalarda psikolojik işkenceler, filmlerde gerilim, vb. kullanılmaktadır. Din dahil çeşitli yollardan aklımızı kullanmayıp duygularımızı kullanmamız sağlanmakta, sonra da çeşitli yollardan duygu sömürüsü yapılmaktadır. Korku ve acıma gibi duygularımızın sömürüsüyle, panik atak, şizofreni, fobi gibi ruh hastalıkları yayılmaktadır. Koyun gibi güdülmemiz daha kolaylaştırılmaktadır. Bir bakıma sistem toplumla toplum olarak başedemeyip, toplumu ancak kişikişi karşısına almaktadır
EMİNE ENGİN |