Koca bir bayramı daha acısıyla tatlısıyla geride bıraktık...Bayram telaşından bir türlü farkına varamadığım bir programı dün netten izledim ve yüreğim burkuldu...Ve insanların nasıl bu kadar vicdansız olabildiklerine bir kez daha şaşırıp kaldım...Sevgili İkbal Gülpınar Karagöz'ün İkbal'le küçük Mutluluklar kitabında okuduğum bir şiiri buraya koymamın çok doğru olacağını düşündüm...fazla bir şey söylemek istemiyorum çünkü bu şiir gerekli olan herşeyi bize çok güzel anlatıyor.... O evlatlardan biri olmamanız dileğiyle... BEY
son günlerde ,bir surat,bir surat ki gelinde,
Çayımı bile yarım dolduruyor bey.
Allahtan kulaklarım ağır işitiyor da
Duymuyorum ne söylediğini
Ama yine de hissediyorum bey;
Beni bu evde galiba istemiyor artık
Hey gidi günler heeey!
Oğlunu bilirsin,vur ağzına al lokmayı
İki ara bir derede ne yapsın ana bu
Atsa atılmaz,satsa satılmaz.
Bana artık gizli gizli sarılıyor bey...
Dün akşam uyurken öptü beni biliyor musun?
Nasıl ağrıma gitti nasıl
Artık akide şekeri de getirmiyor.
Hani dişlerim yok ya,güya yerken garip sesler çıkarıyormuşum da
Çocuklar iğreniyormuş benden.
Yok,vallahi yalan bey,hiç yapar mıyım ben öyle şey?
Gelin çocuklara masal anlatmamı da yasakladı
Üstelik seninle konuşuyormuşum diye duvardaki resmini de alıp bir yerlere sakladı
Olsun,koynumdaki resminden haberi bile yok!
Yinede beddua edemem bey,
Oğlumun karısı,torunlarımın anası o.
Geçenlerde üst komşular geldi,
Ne konuştuklarını duymayayım diye kapıyı üstüme kilitledi.
Duymadım,duymadım,lakin hissettim.
Düşkünler evine yatıracaklarmış önümüzdeki ay beni
Ne yalan söyliyeyim epey ağrıma gitti,epey,
Ha, sen ne diyorsun bey?
Hani bi görünsen oğluna,ne de olsa babasısın,
Seni dinler,
Bu odada oturur,vallahi hiç dışarı çıkmam.
Akide şekeri de istemem.
Masal da anlatmam artık çocuklara
Ne olur ayırmasınlar beni bu evden
Sana ait anılarımdan uzak ne yaparım ben,ne yaparım?
Şu camın pervazında hayalin durur,çekmeceler de el izin.
Bastonun hala duvarda asılı.
İstemiyorlar beni artık,istemiyorlar hasılı.
Sen ne diyorsun bey?