Alıntı:
imported_Angel Nickli Üyeden Alıntı
bence de bu bulunduğun ortamdaki insan sayısının azlığı ve çokluğuyla doğru orantılı...
dikkat ederseniz daha kırsal kesimlerde ve sosyal ortamın imkanın daha az olduğu yerlerde aşklar daha yoğun yaşanıyor..
çünkü karşımıza daha az seçenek çıkıyor ve bu az ve dar olan seçenek havuzunun içinden en iyiyi seçerek aşık oluyoruz..
seçeneklerin çoğalma ihtimali de çok düşük olacağı için aşık olduğumuz kişiden daha iyi niteliklere sahip olan birisinin sonradan karşımıza çıkacağını düşünmediğimiz için aşık olduğumuz kişiye daha fazla bağlanıyoruz..
bence çok çeşitli insan görmekten ötürü beğenme eşiğin yükselmiş olabilir..beklentilerin kriterlerin yükselmiş olabilir..yani daha iyisini gördükçe belki daha da iyisi vardır umuduyla yeni insanlarla tanışmayı istiyor olabilirsin...çünkü biliyorsun ki bulunduğun ortamda yeni seçenekler her zaman karşına çıkacak ve bu tanıdıklarınla kalmayacaktır..onun rahatlığıyla seçenek çoğaltmak istiyor olabilirsin..
aklıma bu konuyla ilgili bir hikaye geldi ondan alıntı yapayım ;
bir gül bahçesi düşün ve oradaki en güzel gülü bul getir desem...fakat bir şartla...bahçede ilerlerken asla geri dönmemek şartıyla...sen bahçedeki güllere baktıkça ve daha güzeli bir adım ötede olabilir umuduyla ilerlerken bir de bakarsınki bahçenin sonuna gelmişsin ve geri dönme şansın da yok...o zaman ne olacak ? bahçenin en ucunda bulunan solmuş ve yaprakları dökülmüş olan bir gülü alıp gelmek zorunda kalacaksın... |
İçimden geçenleri yazmışsın. Ben de durumumu postmodern kültürle ilişkilendiriyordum. Çok insan tanıyan, çok ilişki yaşayan, sosyal bir ortamda büyüyen, çok inceleyenin sevmesi, bağlanması, istemesi, aşık olması daha zor oluyor. Sanırım sürekli karşıma hep daha iyinin çıkacağı inancı doğacak aşkları da cenin iken yok ediyor.Kırsal kesimde yaşanan aşkların insanları divane etmesini de güzel ifade etmişsin...