Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-01-2010, 02:30 PM   #49 (permalink)
sarıpapatyam
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 31
Tesekkür: 1,371
61 Mesajinıza toplam 436 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sarıpapatyam is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: Erkeklerde Aşk İçin Ağlar Mı??

Alıntı:
DJDarci Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Egosal bir aci. Kendini sevgilisi üzerinden tanimlayan erkek. Onun yokluğunda kendini eksik hisseder. " ooo bebeğim sensiz ben hiçbir şeyim " tarzi sözler bundan dolayi kaynaklanir. Ego ile ÖzBenlik arasindaki farki bilen ve EGO nun nasil çaliştiğini bilen erkek. Bu tuzağa düşmez ve güçlü kalir. Erkek dostlarima tavsiye " Kadinin karşisinda ağlamayin ", kadinlar ERKEK ister, ağlayan küçük bir kız çocuğu değil.

ay inanamıyorum.bu nasıl bir düşüncedir böyle.siz kadınları ne sanıyorsunuz Allah aşkına.sizin mesajınızı okuyunca Can Dündar'ın bu yazısı aklıma geldi.okuyun bakalım kendinizden ne bulacaksınız?

CAN DÜNDAR
Kendimi ayırt etmeden söyleyeceğim: Bazen erkek soyu midemi bulandırıyor. "Kadın kokusu", taze ete susamış bir sırtlana dönüştürüyor bizi... Gözümüzü kör ediyor; başımızı döndürüyor.

Amerikan başkanından hocasına, kör cahilinden okumuşuna, kılıbığından "Taşfırın"ına kadar böyle bu. Hele 40'ımızı geçmişsek...Hele cüzdanımızı şişirmişsek...Ve hele 40 yılı "boşa" geçirmişsek...

* * *


Sokağın çağrısını 40'larında işiten erkeğin "kaybolan yıllar" ağıtına, "televole" özentisi bir aşermenin ağız şapırtısı eşlik ediyor.

Evet, "alem gezip eğleniyor". Sokakta onun karizmasına teslim olmaya hazır "çıtırlar" fink atıyor. O ise pijaması içinde "evi bekliyor". Oysa -40'lıkların yaman teşhisiyle- "Hayat hızla geçiyor" ve "Böyle mi öleceğiz?" sorusu beyni deşiyor.


Bu panik, yaşanmamış yılların hıncıyla sokağa döküyor 40 yaş erkeğini... Altta kırmızı arabalar, belde zar zor giyilmiş kotlar, dilde demode iltifatlar, cepte karaborsa Viagra'larla...Hâlâ beğeniliyor olmanın vehmi, hala yapabiliyor olmanın hazzına karışıyor. Tatmin edilen ego şiştikçe şişiyor. Nefis uyanınca göz, ne iş ne ev görüyor.

Bitap evliliklerin tozunu, sevgisiz ilişkiler alıyor. Her dişlenen "taze et", yenileri davet ediyor. Ev zulaları, günahların çetelesini tutuyor. İhanet kol geziyor.

* * *


Kim bilir kaç erkek, gömlekteki bir ruj izi, cepte unutulmuş bir mektup ya da ansızın gelen bir telefon mesajı yüzünden kan ter içinde hesap verdi, çocukça boyun eğdi, beceriksizce yalan söyledi, öfkeyle terk etti, terk edildi bugünlerde...


Kaçı, pişman gözler, yalvaran sözlerle geri döndü eşine, döndürdü eşini...

Kaçı, ertesi gün unuttu, "ebediyen" verdiği sözleri...

Kaçı, haber verenleri suçladı, yakalandığında...

Kaçı, yakalanana "enayi" dedi, haberi duyduğunda...

Ve kaç "kutsal kadın", aile denilen kumdan kalenin sınır boylarını bekledi, kızarak, ağlayarak, utanarak, yine de diş bilediği kale reisini savunarak; ...ve göz yumarak... bazen sevgiden, çoğu kez çaresizlikten... aynı saatlerde erkek, bir kahvede, becerdiklerini anlatırken...

* * *


Yanlış anlaşılmasın:


Garipsediğim, 40 yaş erkeğinin kadını sevmesi değil; sevmemesi.... Ve şaşırtıcı olan, ihanet etmesi değil; ihanet ettiği hayatı aynen sürdürmesi... Yaşadığının bedelini ödemeye cesaret edememesi... Harcına yalan kattığı kaleyi terk edememesi... "Ben de karımın kaçamağını, ondan beklediğim tevekkülle karşılayabilirim" diyememesi...

Hep kendine yontarak diktiği ikiyüzlü bir ahlak totemine her daim secde etmesi... Ne ihanet ettiği, ne ihaneti paylaştığı kadına karşı dürüst olabilmesi... 40'ında hala para karşılığı çiftleşmeyi, geceden kalma pudra izini banyoda gizlice çitilemeyi, cep telefonunu her an patlayabilecek bir el bombası gibi gizlemeyi kendine yedirebilmesi...

* * *
__________________
Ya ümitsizsiniz ya da ümit sizsizsiniz

Çaresizseniz çare sizsiniz
sarıpapatyam isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla