Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-02-2010, 10:14 PM   #35 (permalink)
Belgin ∞

Redflowers
 
Belgin ∞ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Belgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond repute
Standart Cevap: SeLeNaS IN Günlüğü


Eğer metinden bu cümle gözüne battıysa olabilir, tabii en iyisini sen bileceksin. Neden kendimi yanlış ifade edebilirim diye korkuyorum şu an bilemiyorum :) Yazarken birbirimizin ifadelerini göremediğimiz için sanki sert bir şekilde anlaşılacak diye korkuyorum sanırım. Şimdi bu korkularımı gitmesi için bırakarak sana istediğim gibi açık ifadelerle yazmayı seçiyorum

Geçmişten kalan maddi sorunlar kapalı bir ifade olmuş, anlayamadım ne demek istediğini.

Şimdi Selenas'cım ben sana desem ki ben hiiiiç kıskanç bir insan değilim, birisi gelse kafama pat diye vursa kızmam melek gibiyim, utanmaz arlanmazın biriyim, ne yaparsam yapmış olayım utanmam desem bana ne dersin? Yalancı dersin, haklısın. Bizler bu tür sözlere karşı neden bir blokaj oluşturuyoruz biliyor musun, sevgili egocuğumuzun en sevdiği şekerlemeler bunlar, bunlar olmadan onun yaşaması imkansız, o yaşamadan bizim yaşamamız peki- o da imkansız. Bu tür sözlerde sanki bu 'kötü' huylardan süresiz uzaklaşacakmışız gibi hissediyoruz. Ama hepimiz insanız kızarız da, söveriz de, ağlarız da, kıskanırız da. Bunlar gerçekten çoook kötü kaka şeyler olsaydı yaradan neden verdi bu duyguları bize?

İşin esası kabulde, bazen tüm ipleri elimize almak işe yarar bazense teslim olmak. Ama ikisinde de bir denge unsuru olmalı. Ben kıskanırım, kıskanç olduğumu kabul ederim (teslimiyet) ama onun esiri olmam, bana kötü şeyler yaptırmasına izin vermem (ipler bende). Ben suçlu olduğumu kabul ederim, o an o kızgınlıkta olmasa bile ertesi gün bilirim ki ben suçluydum (teslimiyet) gereken neyse onu yaparım (karar mekanizması benim)

Neyi, neden yaşadığın da elbette çok önemli. Ama yaşadıklarına hangi pencereden ne gözle baktığın da kendine verdiğin değerin bir göstergesi. Serbest bırakmanın püf noktasıdır kabul aşaması. Biz bir köprüde karşılaşmış iki keçi gibi duygularımızla inatlaşırız ama. Kıskançlık orada durur, bak ben senin içindeyim der- ki arkası öfke veya nefrettir- sen o duyguyu yaşamak yerine ondan kaçmayı seçersin. Onu görmüyormuş gibi yapıp köprüden karşıya geçmeye çalıştığın her seferde toslarsın, kalırsın, geçemezsin, ama sen de bir keçisin. Korkularını kabullen, sonra serbest bırakmana gerek yok zaten onlar kendiliğinden gidecekler. Onlar sen onları görmezden geldiğin için gözüne gözüne girmeye, kendilerini ispat etmeye çalışıyorlar tıpkı bir çocuk gibi.

Kalbin en çok kime kırık? Karşında seni zor durumda bırakan kişilere mi, yoksa kendine mi? Affedemediğin o zamanlar o tepkileri veren/veremeyen sen misin, yoksa sana onları yaptırdığına inandığın kişiler mi? Şu an olsaydı geçmişteki o olaylara ne tepki verirdin? Geçmiş de sıvı, değiştirilebilir kanıtlandı biliyor musun? Sen her halinle bir bütünsün, geçmişinle, bugününle, geleceğinle. Mesnevilikte parça yok, bütün var :)
__________________
Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir?
Belgin ∞ isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla