Alıntı:
redflowers Nickli Üyeden Alıntı
Eğer metinden bu cümle gözüne battıysa olabilir, tabii en iyisini sen bileceksin. Neden kendimi yanlış ifade edebilirim diye korkuyorum şu an bilemiyorum :) Yazarken birbirimizin ifadelerini göremediğimiz için sanki sert bir şekilde anlaşılacak diye korkuyorum sanırım. Şimdi bu korkularımı gitmesi için bırakarak sana istediğim gibi açık ifadelerle yazmayı seçiyorum Geçmişten kalan maddi sorunlar kapalı bir ifade olmuş, anlayamadım ne demek istediğini. Şimdi Selenas'cım ben sana desem ki ben hiiiiç kıskanç bir insan değilim, birisi gelse kafama pat diye vursa kızmam melek gibiyim, utanmaz arlanmazın biriyim, ne yaparsam yapmış olayım utanmam desem bana ne dersin? Yalancı dersin, haklısın. Bizler bu tür sözlere karşı neden bir blokaj oluşturuyoruz biliyor musun, sevgili egocuğumuzun en sevdiği şekerlemeler bunlar, bunlar olmadan onun yaşaması imkansız, o yaşamadan bizim yaşamamız peki- o da imkansız. Bu tür sözlerde sanki bu 'kötü' huylardan süresiz uzaklaşacakmışız gibi hissediyoruz. Ama hepimiz insanız kızarız da, söveriz de, ağlarız da, kıskanırız da. Bunlar gerçekten çoook kötü kaka şeyler olsaydı yaradan neden verdi bu duyguları bize? İşin esası kabulde, bazen tüm ipleri elimize almak işe yarar bazense teslim olmak. Ama ikisinde de bir denge unsuru olmalı. Ben kıskanırım, kıskanç olduğumu kabul ederim (teslimiyet) ama onun esiri olmam, bana kötü şeyler yaptırmasına izin vermem (ipler bende). Ben suçlu olduğumu kabul ederim, o an o kızgınlıkta olmasa bile ertesi gün bilirim ki ben suçluydum (teslimiyet) gereken neyse onu yaparım (karar mekanizması benim) Neyi, neden yaşadığın da elbette çok önemli. Ama yaşadıklarına hangi pencereden ne gözle baktığın da kendine verdiğin değerin bir göstergesi. Serbest bırakmanın püf noktasıdır kabul aşaması. Biz bir köprüde karşılaşmış iki keçi gibi duygularımızla inatlaşırız ama. Kıskançlık orada durur, bak ben senin içindeyim der- ki arkası öfke veya nefrettir- sen o duyguyu yaşamak yerine ondan kaçmayı seçersin. Onu görmüyormuş gibi yapıp köprüden karşıya geçmeye çalıştığın her seferde toslarsın, kalırsın, geçemezsin, ama sen de bir keçisin. Korkularını kabullen, sonra serbest bırakmana gerek yok zaten onlar kendiliğinden gidecekler. Onlar sen onları görmezden geldiğin için gözüne gözüne girmeye, kendilerini ispat etmeye çalışıyorlar tıpkı bir çocuk gibi. Kalbin en çok kime kırık? Karşında seni zor durumda bırakan kişilere mi, yoksa kendine mi? Affedemediğin o zamanlar o tepkileri veren/veremeyen sen misin, yoksa sana onları yaptırdığına inandığın kişiler mi? Şu an olsaydı geçmişteki o olaylara ne tepki verirdin? Geçmiş de sıvı, değiştirilebilir kanıtlandı biliyor musun? Sen her halinle bir bütünsün, geçmişinle, bugününle, geleceğinle. Mesnevilikte parça yok, bütün var :) |
Redflowers öncelikle lütfen rahat ol,şu saatten itibaren yazdıklarımızı kötü yorumlamamız yada ifadeleri sert samimiyetsiz bulmamız mümkün değil bence.
Maddi sorun derken geçmişe çok fazla yer vermek istemiyorum aslına bakarsan yeni hayat seçimimde ama seni aydınlatmak için söyliyeyim 10 yıllık arkdaşımla ortak bir iş yaptım ve dolandırıldım.Şu an ödeyemiyorum borçlarımı çünki işim yok.
Kalbim kırık beni zor duruma düştüğümde ilk terk eden,yıllrca evlilik lafı edip ayrılır ayrılmaz başkasıyla evlenen gereksiz varlığa,sürekli biz yapamayız biz edemeyiz diye koşullandıran anneme,şu yaşıma kadar kendim için değil sorumluluklarım ve annem için yaşamış olduğumdan kendime.... Kızgınımda kızgınım işde... Beni o cümlecik etkilemiş olamaz dimi...Bu kadar kırgınlık ve kızgınlık içinde.Geçmişde sıvı değiştirilebilir demişsin??? Çok ilgimi çekti.Bana bu hainlikleri yapanları gece ne haldeler görmek iki kelime kulaklarına fısıldamak için astral seyahat çok ilgimi çekmişti ama bu daha ilginç gibi ???