Seher, nişanlısına sahte ve ucuz bir Rolex saat almıştı. Fakat saatçiden değiştirilmek üzere getirilmiş; saatçi de bitmeye yüz tutmuş bir pil takmasını istemişti. Nişanlısının doğum gününde sabah erken saatlerde bu saati hediye etti. Fakat daha öğlen olmadan saat durmuştu. Delikanlı, nişanlısının on binlerce dolarlık saat almayacağını tahmin ettiği için sahte ve kalitesiz olduğunu anladı. Öğleden sonra bir saatçiye gitti. Pilini kontrol ettirecekti ya da tamir edilecek bir şey olup olmadığını öğrenecekti. Saatçi kapağı açınca içinden bir not kağıdı çıktı. Not kağıdını delikanlıya uzattı. Fatih notu okudu: ?Sahtelikler ve yalanlar insanın canını nasıl sıkıyor değil mi? Belki de atıp kurtulmak istedin bu sahte saatten. Umarım yeni yaşında yaşamımıza girecek tüm sahteliklerden, yalanlardan kurtuluruz.? Fatih?in gözünden iki damla yaş süzüldü. Saatçi ?Ne oldu beyefendi? Oturun, isterseniz?? dedi. ?Ne oldu? Paylaşmak ister misiniz?? diye sordu. Fatih biraz duralayarak ?Şey? Ben nişanlıyım. Ama geçenlerde başka birisiyle flört etmeyi düşündüm. Nişanlıma bir erkek arkadaşımla yemeğe çıkacağımı söyledim ve flört etmeye karar verdiğim kızla yemeğe gittim. Nişanlım da oraya bir kız arkadaşıyla yemeğe geldi. Beni hiç bozmadı ve bu konuyu bir daha hiç açmadı. Ben ucuz atlattım derken, bugün doğum günüm dolayısıyla bu sahte Rolex?i hediye etti. İçinden de bu not çıktı. “Ne intikam? Ne ders ama?”