Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-06-2008, 01:18 PM   #1 (permalink)
suzzy
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart kalıcı makyajla kusurları kapatma...

KALICI MAKYAJ İLE KUSURLARI KAPATMA

Kalıcı makyaj, makyaj tekniği kullanılarak yapılan asıl hedefi kusurlu olan ciltteki hatları kapatma sanatıdır. Tiyatrocu, program sunucusu ya da haber spikerleri için kaçınılması imkânsız olduğu kadar, gerekliliği göz ardı edilemez bir işlemdir kalıcı makyaj.
Büyük ışık lambalarının altında ölü gibi soluk bir yüz görünümünü silmenin tek yoludur. Ancak her gün yoğun bir şekilde makyaj yapılıyor olması cildin yorulması ve tahriş olması gibi istenmeyen sonuçlar getiriyor beraberinde. Cildin yaşlanmasını hızlandırırken, kırışıklıkları da artıran bu durum, uygulayıcılarının program dışında yüzlerini makyajsız ve temiz tutma gibi kendince çözümleriyle bertaraf edilmeye çalışılır çoğu kez. Ancak makyajın ciltte sebep olduğu yıpranmayla birlikte ‘ne yardan, ne serden’ ikilemi yaşayanlara, bilim yeni öneriler sunuyor bugün: Kalıcı makyaj. Ancak normal günlük makyaja göre, fonksiyonel bir yönü de var kalıcı makyajın. Güzel görünmek amacından öte, doğuştan veya sonradan olan görsel kusurları kapatma amaçlı olarak daha çok başvuruluyor bugün kalıcı makyaja.

Uzun bir tarihe sahip kalıcı makyaja coğrafi keşifleri sırasında Kaptan ted, Uzak Doğu’da rastlamış ve 1773 yılında Avrupa’ya taşımış. O günden bugüne de geniş kitleler tarafından ilgi görmüş ve yeni yöntemlerle geliştirilmiş. Yapılışı ve sonuçları açısından dövmeyi andırsa da kullanılan malzeme ve uygulanılan bölgeler açısından dövmeden ayrılıyor. Özellikle son yıllarda dekoratif kozmetik alanında büyük ilerlemeler kaydedilerek çok özel boyalar ve cihazlar hizmete sunulmuş.




Çoğu insanlarda üst dudak doğuştan ince, dudak çizgisi silik ya da dudağın bir yerinde yara izi olabiliyor. Ya da deride renk farklılıkları olabiliyor. Bu problemi gidermek için kalem kullanılıyordu şimdiye kadar. Günlük çözümlerdi bunlar ve her gün yenilenmesi gerekiyordu. Ayrıca yapay olduğu kolay anlaşılıyordu. Psikolojik etkileri de oluyordu. Ancak bugün kalıcı makyaj daha uzun süren çareler getiriyor.”

Kalıcı makyajı sahip oldukları problemi gidermek için yaptıranlar şeklinde tanımladığı bu kişilerin yanı sıra bir de sürekli makyajlı olmaları gerekenlerden bahseden Zafer, ‘hostesler, sahne sanatçıları, TV sunucuları ve opera sanatçılarının artık her gün makyaj yaptırmak yerine kalıcı makyaj yaptırarak ciltlerini koruduklarını’ söylüyor. Bunların dışında fiziksel problemleri olanlar da var” diyor zafer ve ekliyor, “Örneğin gözü iyi görmediği ya da eli titrediği için makyajını düzgün yapamayanlar... Bu kişiler de kalıcı makyajı tercih ediyor. Yine sık sık duş almak zorunda kalan sporcular ve yüzücüler de kalıcı makyaja ihtiyaç duyanlar arasında.”

Kalıcı makyaj metodu adı üstünde, güneşten, sudan ve terden etkilenmeyen ve ciltte 2 ila 5 yıl kalabilen bir yöntem. Derinin hemen altındaki “epidermis” adı verilen tabakaya yapılan makyaj, derinin dışarı atması ya da cildin emmesi gibi sebeplerle en fazla beş yıl dayanıyor. Kalıcı makyajın bu konuda eğitim almış kişilerce yapılması lazım. Bir de el yatkınlığı gerekiyor. Çünkü çok ince çalışılan ve dikkat isteyen bir operasyondur.

Kalıcı makyaj şöyle yapılıyor. Önce uygulama yapılacak bölge dezenfekte ediliyor. Uygulama yapılacak bölge özel bir krem sürülerek uyuşturuluyor, bir saat süren uyuşturma işleminden sonra uygun bir kalemle kişinin yüz yapısına uygun düşecek şekilde kaşlar ya da dudak kontörü çiziliyor. Her uygulamada tek kullanımlık steril iğneler açılıyor. Elektrikli pigmentasyon cihazının ucu da dezenfekte edildikten sonra iğne takılıyor. Bu iğne boyaya batırıldıktan sonra, belirlenmiş çizgilerin üzerinden küçük çizikler atılarak boyanın cildin üst tabakası olan epidermisin üst katına yerleştirilmesi sağlanıyor. Ancak çalışma yaparken kan çıkmamasına dikkat edilmeliymiş. İşlem bittikten sonra bir gün süreyle bölgeye su değdirmekten kaçınılmalı, bu işlemlerden üç hafta sonra da kontrole gelinmeliymiş. Boyada silinme ya da kaybolma varsa tekrarlanırmış.

Tüm bu işlemlerden sonra her şey bitti sanılmasın ama... Her güzelliğin bir bedeli olduğu gibi bu işte de biraz diş sıkmak gerekiyor. Çünkü bir gün süreyle yüzün ıslatılmaması gereğinin yanı sıra bir hafta kadar sürebilecek kabuklanma, kızarıklık ve şişme olabilir. Ama göz korkutmasın, geçecektir. Bu işlemin en önemli özelliği hiçbir yan etkisi olmamasıdır. Tamamen bitkilerden imal edilen boyaların kullanıldığı kalıcı makyajı her bayanın günümüzde kumlanması gereklidir. Kalıcı makyaj kaş kontörü, eye–liner ve dudak kontörü yaptırmış olan ünlüler bu nedenle rahattır.
Ayla atıl, altı ay önce kalıcı makyaj yaptırmış bir hanım. Kaşları seyrek ve uç kısımlarında boşluk olduğu için ve dudak çizgisi silik olduğu için bu yola başvurmuş. Ancak çok az insanda görünen ender bir durum yaşıyor o. Cildinin boyayı dışarı atma gibi bir özelliği varmış. Bu yüzden diğer insanlar kadar uzun süre kullanamıyor kalıcı makyajı ve iki yıldan daha sık yenilemesi gerekiyor. İyileşme süresi ise diğerlerinin tersine daha kısa sürüyor. Ancak o her halükarda her gün makyaj yapmak zorunda kalmadığı için memnun halinden. “Acıyor mu?” sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor Bilir: “Başta uyuşturdukları için acı büyük oranda azalıyor, kalan acı ise vücudun dayanamayacağı gibi değil. Bu kadarına dayanamayacak kadar canı kıymetli olanlar da yaptırmasınlar” diyor.

Son on yıldır Türkiye’de uygulanan kalıcı makyaj Amerika’da çok yaygın. Neredeyse her on kadından birinde var. Elizabeth Taylor, Madonna, Michael Jackson, Kate Moss, kalıcı makyaj yaptırmış ünlülerden... Türkiye’de ise Songül Karlı, Niran Ünsal, Yasemin Kutsi ve Semra Türel, kalıcı makyaj uygulamış ünlülerden birkaçı. Hem Türkiye’de hem de dünyada kalıcı makyaj yaptıran erkekler de var...

Peki, kalıcı makyajdan kurtulmanın yolu yok mu? Diyelim ki beğenmediniz, şekli hoşunuza gitmedi ve makyajınızdan kurtulmak istiyorsunuz. Bunun için iki yıl beklemeniz mi gerekiyor? Hayır, sadece bir—bir buçuk ay beklemeniz yeterli. Bu süre dolunca ten rengine uygun çeşitli renklerin karıştırılmasıyla elde edilen bir boya yine aynı yöntemle değiştirilmek istenen yere uygulanıyor ve istenen yeni şekil veriliyor.

Kalıcı makyaj Türkiye’de henüz dudakların geniş kısmına uygulanmıyor. Almanya’da yeni yapılan bu işlem kanamalı olduğu için pek sıcak bakılmıyor. Ancak farklı bir yöntem geliştirilebilirse ilerisi için düşünebilir. Kalıcı makyajda kaşlar ve dudaklara aynı fiyat uygulanıyor.

Estetik ve kusur giderme gibi iki tür kullanıma açık kalıcı makyajın, estetik amaçlı kullanımı dini açıdan mahzurlu bulunuyor, sadece kusur giderici yönüyle kabul görüyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz ilahiyatçı Enes Ergene, olayı organ ve doku nakli ile estetik ameliyatlar çerçevesinde şöyle değerlendiriyor: “Organ ve doku nakli ile estetik ameliyatlarda önemli bir kıstas ‘fıtrata irca’ meselesidir. İslam bilginleri bunu yorumlarken fıtratta esas olan ne ise, organ veya dokuyu o şekle getirmede bir beis görmemişlerdir. Mesela burnu yamuk olan birinin burnunun düzeltilmesi ve estetize edilmesini örnek verebiliriz. Çünkü burada fıtri olan şey, burnun düzgün oluşudur. Burnun yamuk olması veya mesela bir kulağın küçük olması gibi rahatsızlıklar gayri fıtridir. Bunların normal hale ikamesi fıtri ve meşrudur. Ama fıtri hali normal olan bir uzvun, dokunun veya organik yapının tahribi edilmesi, revizyona tabi tutulması ise fıtrata müdahale sayılmıştır. Kuran’da zikredilen bazı ayetlerin yorumlarından da anlaşılacağı gibi, fıtrata müdahale ise yaradılış ile olan uyumu bozmaktır.”

Bazı değişiklikler bir kısım insanlar için lüks sayılsa da bazıları için ihtiyaçtır. Kalıcı makyaj da öyledir. Kimileri için bakımlı görünmenin gereğiyken kimilerinin kusurlarını kapatarak, yaşadığı psikolojik problemlerin çözümüne yarayabilir. Bunun değeriniyse ancak yaşayanlar bilir.


 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

  Alıntı ile Cevapla