Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-03-2010, 12:24 AM   #22 (permalink)
yaseminist
Çevirmen
 
yaseminist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 207
Tesekkür: 1,578
283 Mesajinıza toplam 2,066 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
yaseminist is a jewel in the roughyaseminist is a jewel in the roughyaseminist is a jewel in the roughyaseminist is a jewel in the rough
Standart Cevap: Tepkilerin Net Olması

Alıntı:
yaseminist Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben çok yoğun bir tempo ile çalıştığım için oğlumu 2 buçuk yaşında anaokuluna göndermek durumunda kaldım ama okula ilk gittiği sene, kendimde çok büyük bir suçluluk duygusu yaşadım. Acaba işim, oğlumdan daha mı değerliydi? Bu pozisyonda onu bu kadar erken okulla tanıştırmam doğru muydu? Acaba oğlumun psikolojisi bundan nasıl etkilenirdi? vs. gibi düşünceler beynimi kemirip duruyordu. Hatta bazen okulda olan gösterilerine bile iş yoğunluğumdan dolayı katılamadığım ve oğlumun gösteride beni göremediği için ağladığı durumlar bile oldu Gösteri olacağını duyduğum an, suçluluk duygularım daha da artıyor, beni stres basıyordu, "neden bu gösterileri akşam 6'dan sonra ya da hafta sonları yapmıyorlar ki" diye okulu suçluyordum hatta oğlum okula başladığı ilk sene, sürekli hastalanıyordu, öğretmeni beni bir gün aradı ve isterseniz, "oğlunuz evde birkaç gün dinlensin" dedi, o zaman da suçluluk duygularımın ağır basması ile öğretmeni "oğlumu okulda istememekle" suçladım ve okulun müdürü, "çalışan velilerimiz biraz hassas oluyor" vs. diyerek "aslında öğretmenin öyle birşeyi kastetmediğini" söyledi.
Uzun lafın kısası, bu olayları telkinleri dinlemeden önce yaşadım ve içimdeki suçluluk duygusunun, bu olayları yaşamamı tetiklediğini anladım ve sürekli olarak telkinleri dinlemeye devam ettikçe, oğlumla ilgili duyduğum suçluluk duygusunun gittikçe azaldığını hissediyorum. Ve suçluluk duygum azaldıkça, sanki işlerim, oğlumun okuluna gidebilmem için çeşitli fırsatları bana sunacak biçimde şekilleniyor..Mesela, geçenlerde normalde (tam çalışma saatlerimin içinde olduğu için) gitmem imkansız olan bir toplantıya gittim.
Bu arada oğlum iki senedir okula gittiği için sınıfındaki birçok çocuktan çok daha başarılı oldu. İngilizce dersinde sınıf birincisi oldu (ee ne de olsa annesi İngilizce çevirmen ve babası da İngilizce ve Fransızca çevirmen)
Dün de okul müdürü ile görüştüm. Davranış ve ahlak dersinde birçok çocuktan çok daha başarılı olduğunu ve hatta onun için okulda özel bir parti düzenlemek istediklerini söyledi, haftaya kesinleşeceğini ve bana haber vereceklerini söyledi. Çok sevindim
Partinin olacağı gün, iş yoğunluğumun nasıl olacağı şimdiden bilemiyorum ama gitmeyi çok istediğim için, bu isteğim doğrultusunda oğlumun partisine gitmemi sağlayacak olan ortamın kendiliğinden şekilleneceğine inanıyorum...
Alıntı yaptığım mesajımda sadece suçluluk duygularımdan bahsetmişim ama konu aslında tepkilerin net olmasıydı Telkinleri dinlemeye başladıktan 15 gün gibi kısa bir süre sonra, serbest çalışıyor olmama rağmen, ben müşterilerimi değil, müşterilerimin beni yönettiğini fark ettim. Yani, almak istemediğim bir iş olsa bile, "hayır" diyemiyordum ve böyle olunca da çok yoğun olduğum durumlarda bile "hayır" diyemediğim için boş yere sabahladığım, kendimi hiç yoktan strese soktuğum durumlar çok oluyordu. Ama telkinleri dinlemeye başladıktan sonra "hayır" demeyi öğrendim, ilk başta kendilerine hiç "hayır" demediğim müşterilerim afalladılar Biraz kızgınlıklar, hafif sitemler falan... Ama sonra kendimi, içinde bulunduğum durumu ve düşüncelerimi o kadar iyi ifade ettim ki, bu halimi kabullendiler ve aslında böyle davranmam benim için büyük bir riskti, çünkü benim yerime başka birini bulabilirler ve haliyle, gelirim düşebilirdi ama hiç te öyle olmadı, aksine onların bana olan saygısı arttı ve işin ilginci, krizde olmamıza rağmen zam yaptım ve gelirim de arttı, yani "hayır" diyebilmenin ve kendini iyi bir şekilde ifade etmenin "bonusu" da bu oldu
yaseminist isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla