02-04-2010, 02:13 PM
|
#2 (permalink)
|
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 0
Tesekkür: 3,278
425 Mesajinıza toplam 2,298 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Unutma ve geç algılama beynin oksijen alamama sorunudur. Alıntı: cent Nickli Üyeden Alıntı
Unutma ve geç algılama beynin oksijen alamama sorunudur.
Mustafa Kartal (Mustafa Kartal)
Nefes, sinir sistemimiz üzerindeki etkin tesir ağıyla beyin ve kalın bağırsak üzerinde yoğunlaşmış bilgi saklama hücreleri ile olan nöronlarla çalışır. Nefesin etkileşmesi sonucunda sinir sisteminin tesir ağına bağlantılı olan nöronların üzerindeki bilginin silinmesi ve değiştirilmesi sağlanır.
Bilindiği gibi bir buçuk kg ağırlığında ki insan beyni, evrende ki en karmaşık olmasına rağmen, en düzenli şekilde yapılanmış formdur. Beyinde birbirinden farklı yapıda üç tür hücre vardır; Bunlar;
Birbirleriyle bağlantılı sinir hücreleri olan nöronlar,
Nöronları destekleyen yardımcı hücreler,
Beynin beslenme ağını oluşturan kardiovasküler hücrelerdir.
Yetişkin bir insanın beyninde ortalama on milyar adet bulunan nöronlar, sinaps olarak adlandırılan bağlantıları sayesinde haberleşirler. Biyokimyacı Michael Denton a göre, nöronların arasındaki bağlantı sayısı yaklaşık 1 katrilyondur.
Beyin tüm bu faaliyetleri esnasında kişi farkında bile olmadan, kalp atışlarını düzenler, kandaki oksijen miktarını çok hassas bir seviyede sabit tutarak nefes alıp vermeyi sağlar. Vücut ısısını veya böbreklerden atılacak idrar oranlarını belirler, kaslarınızın dan hangilerinin, hangi sıra ve kuvvetle kasmanız gerektiğini hesaplar ( örn. elinizdeki bardağı devirmeden ağzınıza götürebilmenizi), dik durmanız için gerekli olan çok detaylı denge hesaplarını yapar.
Beyin her dakika yüz binlerce elektriksel işlem yapmaktadır. Dış dünyadan elektriksel olarak algılanan mesajlar anlama merkezlerinde analiz edilerek anlamlaştırılmakta, sonra bunlar arasında seçilenler çok kısa süreli, kısa süreli ve uzun süreli hafızalar arasında işleme tabi tutulmaktadır.
Bütün bu işlevleri yerine getirmekte olan beyin hücrelerin beslenmesi için saf glikoz ve oksijen gereksinimi vardır. Beyin sistemi içinde enerjiyi nöronlara taşıyan kılcal damarlar olmadığı gibi ayrıca beyin hücrelerinin diğer hücreler gibi özel enerji depoları da yoktur. Beyin içindeki belli boşluklar hazır glikoz ve oksijenle doldurularak yayılma yoluyla enerji hücre aralarından akıtılarak nöronlara dağıtılır. Beyne giden kanda oksijen miktarı azaldığında beyin glikozu kullanamaz.
Önce elektro-kimyasal olan bilgi gerekli besin ve enerji kullanılarak kimyasala dönüştürülmekte ve nöronlara albümin sentezi yoluyla kalıcı olarak kodlanmakta olduğundan ihtiyaç duyulan oksijen beyne ulaşmadığında bu süreç işleyemez ve alınan bilgi yavaş işlenme nedeni ile hafızaya kaydolamaz veya çok yavaş kaydolur. Biz bu durumu geç algılama, geç fark etme, çabuk unutma gibi yansımalarıyla fark ederiz.
mustafa kartal | Bilgi için teşekkürler demekki daha çok doğa yürüyüşü yapmam gerekve doğru nefes alıp vermem gerek |
Offline
| |