Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-06-2008, 07:38 PM   #5 (permalink)
meryemi
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 164
Tesekkür: 0
39 Mesajinıza toplam 101 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
meryemi is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: kuantum kargo

Alıntı:
cent Nickli Üyeden Alıntı
Chi dergisi, Mart 2006)

İlim, ilim bilmektir,
İlim, kendin bilmektir “
Y. Emre

20. yüzyıl başında Reiki ile başlayan kavrayış, şu anda kendi içimize yaptığımız yolculuklarda, dışarıda aranacak fazla bir şey olmadığını deneyimletip, en güçlü kaynağın kendimiz olduğunu kanıtlamaya başlamıştır.




Alıntı:
cent Nickli Üyeden Alıntı
Chi dergisi, Mart 2006)
İster bir uçakta uçuyor olalım, ister Everest tepesinde ya da açık denizlerde, şehirlerden uzakta herhangi bir yerde bu zincir kullanılarak ihtiyaç olan şifa alıcıya ulaşır. Kargonun göndericisi şifayı gönderen zihin, alıcısı da şifayı isteyen kişinin enerji alanıdır. Enerji alanına ulaşan şifanın titreşimsel bilgisi, daha sonra fiziksel bedende de bilgiyi şifa enerjisine dönüştürecek, yapması gereken her neyse yapacaktır.
Güçlü bir araç olan “Bilinçli Niyet” bir tercih oluşturarak serbest hareket eden enerjinin giderek artan bir yoğunlukla adeta bir girdap oluşturarak kişiye doğru akmasına neden olur. Bilinç, beraberinde belirgin bir odaklanma yaratır. Enerji düşünceyi izler ve dikkatin yoğunlaşmasıyla istenilen yöne akabilir. Bu gerçekleştiğinde şifa enerjisi istenilen yöne yüksek bir enerji yoğunluğuyla yönlenip o kişide titreşimi artıracaktır.






Alıntı:
cent Nickli Üyeden Alıntı
Chi dergisi, Mart 2006)


“Her şey düşünceden doğar”


“Düşüncelerinizden sorumlusunuz!”




Alıntı:
cent Nickli Üyeden Alıntı
Chi dergisi, Mart 2006)

Zihnimiz her yerde var olan enerjiyi yönlendirerek iyileştirici şifa enerjisini ihtiyacı olan yere nasıl gönderiyor? Evrensel alan kişisel alanın dışında gibi görünse de, bu tam olarak böyle değildir.
Araştırmacı yazar Poul Brunton’a göre “Alışılmış ve yanlış olarak yapıldığı gibi, zihin uzay içinde değil, uzayın kendisi zihnin içine yerleştirilmektedir. Nesne gerçekten zihin kaynaklıdır.”






Alıntı:
cent Nickli Üyeden Alıntı
Chi dergisi, Mart 2006)

Şifayı hastaya göndermeyi amaçlayan “Niyetin Gücü” terapistten evrensel alana ulaşana kadar uzay içinde değil, uzayın dışında yol alır. Her şey uzayın dışında da birbirleriyle bağlantılıdır ve böyle olduğu için uzaydaki en uzak noktalar bile birbirini etkileyebilir.

Fizik, evrendeki bütün etkileşimlerin yersel olduğu ve etki-tepki prensibinin işleyişine göre A nesnesi B nesnesini etkilediğinde bu etkinin uzay içinde fiziksel temas veya sinyaller aracılığı ile taşındığını kabul etti. Bu, eğer iki nesne bir şekilde birbirine bağlı değilse, birbirini etkileyemez anlamındaydı. Bell, 1964’te iki şey arasındaki etkileşimin uzay dışında da mümkün olduğunu bulana kadar bu böyle kabul edilmişti. Buna göre, birbirinden uzak iki nesne birbirini etkileyebilir ve etkiyi taşıyan aracın uzay içinde hareket etmesi gerekmez.
Bu teoreme göre, birbirinden uzak bireyler birbirini etkilerken, etkilenen kişi, etkilendiği kuvveti dış yollardan değil, kendi içinden alır. A nesnesi etkiyi gönderirken uzay yoluyla değil, kendi iç yoluyla, yani kendi içinden gönderir.

“Bir Ben var benden içre”

B nesnesi de bu etkiye karşılık gelen tepkiyi kendi içinden yaratır.

“Dışarıda hiçbir şey var”





Alıntı:
cent Nickli Üyeden Alıntı
Chi dergisi, Mart 2006)

“Yıldız gibi tertemiz, parlak ruhlar gökyüzündeki yıldızlara ders verir, yardım eder. Görünüşte bize hükmeden bu yıldızlardır fakat aslında içrek bilgimiz göklere hükmeder. Bu sebeple sen, bedende küçük bir alemsin, fakat hakikatte ise kainat sensin.”

diyen Mevlana bütün bunları belki de 700 yıl önce deneyimleyip farkına varmış, o zamanın şartları ve bilim diliyle bize bazı mesajlar vermiştir ki; biz şimdi ancak farkına varabiliyoruz. “Evraka “ diye bağırmaya gerek yoktur. Ya da “Kah seyrederim alemi / kah seyreder alem beni” diyen Nesimi, bilimi bilgisizlerden önce bildiği için mi bedel ödemiştir? 700 yıl önce Batı’da ilim-bilim henüz beşiğinde mışıl mışıl uyurken, Bizden bildiğimiz yerler bilimi çoktan bilmiş de, derisi mi yüzülmüştür?


ASLINDA....






















çok güzel bir paylaşım telekkürler...


yazının tamamını dikkatle okudum seçtiklerimin dışında daha bir çok paragraf bana bir çok şeyi hatırlattı.

birçok soruma da cevaplar buldum yazıda...

kendimce mantığımda ve bilgilerimde tarttım kimisinde muhalif fikirler kimisinde yandaş fikirler yürüttüm.

merak ettiğim bir konuydu tekrar tekrar teşekkürler güzel paylaşım...



__________________
"Şüphesiz kusurlu olan değişmek değildir;önemli olan değişmeden direnmek veya direnmeden değişmek değil, değişerek direnmektir."
meryemi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla