Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23-06-2008, 03:46 PM   #14 (permalink)
ayba
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 3
Tesekkür: 0
0 Mesajinıza toplam 0 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ayba is an unknown quantity at this point
Standart ben bıktım..

YAŞAYARAK İNTİHAR EDENLER ...



dudaklarında incecik bi kağıt kesiği şimdi hayat

ne zaman ağzını açsan,kelimeler iki parça..

yinede susma sen kendine bu kadar uzun

çünkü kabullenmeye dönüşür bakarsın bu susmalar sonradan...

…………….

bu yazı aşkın kenarından geçmez öyle çok fazla

daha çok

kendi denizinde boğulan deniz kızlarıyla

kanatlarını hayata kaptırmış meleklerin

sebepsiz üşümelerini anlatır belki ancak bi parça …



onlar,

toprağın üzerinde durabildikleri kadar ayaklarıyla

ve yeri kavrayabildikleri kadar tırnaklarıyla

sonrada bedenlerinin yer yüzündeki ağırlığınca

hayatlarını mutlu,

varlıklarınıysa güvende sayarlar,,hep daha fazlasına uzanan avuçlarıyla..

oysa ki sen ;

toprağın karanlığından çok,suyun duruluğuna hayransındır..

onun usul usul akıp gidişine,

ve içine aldığı her şeyi,her yere kendiyle götürüşüne..

sonra açtığı yollara,

sonra damlayışına,sonra süzülüşüne

ve ardında bıraktığı izlere..

ama en çokta dokunduğu yerlere hayat veren nemine

ve yıkayan,,ve arındıran o eşsiz kudretine..

yani sen onlar gibi değilsin zorlama daha fazla sen’i

çünkü sen,

suyun ruhundan gelmişsin

tanı kendini …

yoksa,uğraştıkça onlara bir örnek benzemeye

ve çalıştıkça onlara yakın bakmaya hayata ve öyle görmeye

ışığı eksiliyor güzel gözlerinin gün gün

soğuyor bakışlarının ılıklığı

ve dudaklarındaki hissizlik,an an yayılıp duruyor sinsice tüm bedenine…

kısaca,o hayat sana hayat değil,anlasana ölüyorsun

çünkü böylede ölür insan

hayatı yaşayarak ra döndürünce…

………………

aynı hayatın içinde olup ta

kalabalığın kurallarına uymayıp kendi bildiğince yürümek,

yorgunluğunca durmak sonra,

ve sıkılınca sırtını dönmek o kalabalığa,

keyfince bakmak başka başka yerlere mesela..

onlar için hep daha büyük odalı evler,

onlar için hep daha geniş çevreler,

çok almalar,

az vermeler,

kazancı bol ilişkiler

ve hep aşılacak başka başka dağlar ve başka başka tepeler dururken,

senin soluğunu sadece içimin isteği diye alıp vermen

ve nefesini başka başka nefeslerle bölüşmen

ki onlar ciğerlerini parçalayıp dururken

senin bambaşka sıcaklıkları özlemen

hep amaçsız yaşıyormuşsun hissini verir onlara

ve hep boşuna...



bi sokak diyelim hayata örneğin,

kalabalık ama

herkesi içine sığdıran ..

güzel ama

herkese aynı rahat kaldırımlarla,,aynı ferah yollar sunmayan..

olsun varsın,,sonuçta sende işte bu sokaktasın

ve belki bazılarından daha da fazla farkındasın

varacağın yer kadar önemli

o yolda kimlerle rastlaşıp,o yolu kimlerle adımladığın..

birini görünce örneğin sen ve gördüğün gözlerine güzel dokununca bi sebepten

hani gülümsersin ya en aydınlık gülüşünü sürünüp hiç esirgemeden

ki az şey değildir gülümsemek birine içten,bilirsin

ve kolay değildir o kalabalıkta rastlaşmak öyle biriyle,

içinden dudaklarına o sıcak gülümsemeyi getirebilen,

bunu önemsersin..

işte onlar umursamaz bütün bunları,

ne karşılaşmalar,,nede gülümsenen anlar

yeterince kıymetlidir onlara

yetişmeleri gereken yerler ve tamamlanmayı bekleyen işleri kadar..

boşver ama sen aldırma

hem onlar sahip oldukları şeylerin esiridirler de aynı zamanda

ve büyülenmişlerdir elle tutulabilen şeylerin hep daha fazlasına sahip olabilme hırslarıyla..

ve zaten olmasa da olur onlara sorsan,

içe yayılan bi gülüşün sıcaklığı,

sonra ruha dokunan bi bakışın heyecanı

yada içinde aşk ve tutku filizlenmiş bi fısıltının

kulağın kenarından taa kalbe kadar akıp ulaşması,

olmasa da olur..ki oluyorsa da

zaten onlara

manasızdır…



dedim ya boşver,,

sen yine geç sevdiğin yanından yürü hayatın..

baktığın şeyleri varsın farklı görmeye devam etsin senin bakışların,

mesela

“orada üzgün bi kadın” desin onlar sadece

“ orada denize uzaktan bakan üzgün bi kadın”

ama sen yine de onun aslında bi denizkızı olduğunu bil içinden

ve onun bir gün hiç ummadığı bir anda,

bi aşktan bi yara aldığını ve onu hala taşıdığını anla..

ve sonrasında,

onun yarasının acısına dayanamadığını

ve kendi denizinde boğulmayla

böyle denizinden uzakta,,yaşayarak rı

şeçmek zorunda kaldığını

hisset,,

sessizliğin iyi bildiğin lisanıyla..



tıpkı

yağmur altında onu biyerden bi başka yere götürecek aracı bekleyen şu adamın

bir zamanlar sırtında kanatları ve tükenmek bilmeyen umuduyla

herkesin yardımına koşan bi melek olduğunu bildiğin gibi..

ve sonrasında zamanla

kanatlarından birini hayatın çalılıklarına takıp yitirdiğini

ve bunun onun canını fazlasıyla yaktığını

yinede tek kanadıyla yetişmeye çalıştıkça başkalarının yardımına

artık hayatın onu iyiden iyiye zorlamaya başladığını

ve daha fazla yükünü sırtlanmak için yaşamın

ve omuzlarında daha fazla yer açmanın çabasıyla

diğer kanadını kendinin gözden çıkartıp

kalan tek kanadını da kendinin kopartığını

ve sonrasında da zaten nasıl diğer insanlara benzediğini gün gün

ve nasıl onlar gibi gündeliğin arasında yitip gittiğini zamanla

koşuşturup durmaktan hep,

gerçek mutlulukların sadeliğini onlar gibi artık fark edemediğini

ve umutların eksilip,tükenebilen şeyler olduğunu

ve en çokta bunun ona dayanılmaz bi hüzün verdiğini

fakat çaresizliğiyle el ele

artık her şeyi görmezden gelmeye çalışarak

ben mutluyum oyununa ölümüne tutunmaya çabaladığını

yine sen bil,

yine sen gör,

ve sen duy,

ve anla

onunda hayatı bir r gibi yaşadığını …

…………………..

gözlerinin orta yerinden akan,incecik bir nehir şimdi yaşamak,

artık nereye gitsen,neye baksan hüzünlü bi su kenarındasın..

yinede böyle küskün bakma aynalara sen,

çünkü belki bir gün en çok özlediğin haline

o aksini bıraktığın aynalarda rastlarsın …


ayba isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla