27-06-2008, 12:35 AM
|
#89 (permalink)
|
Administrators ♥Ozlem Şahin ♥
Üyelik tarihi: Feb 2007 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: burcu-tkn hd günlüğü; canlarım bi tanelerim..
biliyorum her biriniz sonsuz iyiliklerle tavsiyelerde bulunuyorsunuz..
bu konuyu bir kaç kez yazdım hayal abla ve keopsta bana bu konuda destek verdiler..
ama sizde haklısınız forumda sadece ilginizi çeken başlıkları okuyorsunuz..
bir uygulamayı yaparken sebep ve sonuçlarını iyi bilmek gerekir..
sevgili cent in alıntı yaptığı uygulamaların hepsi elbette doğrudur..
sevgili mustafa kartal ın paylaşımlarını forum sayfalarımıza taşımıştır..
örneğin reiki ile ilgili olarakta paylaşımlarda bulunuyoruz.. okuduklarınız sizi reiki uygulayıcısı yapmaz..
konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmuş olursunuz..
doğru uygulama: bir bilen tarafından kişiye aktarılmadıkça da öğrendikleriniz teori olarak kalır..
nefes konusu tüm bunlardan çok daha fazla dikkat isteyen bir konudur..
nefes hayattır.. nefes başlangıçtır.. nefesi tutarsan hayatın akışını tutarsın..
sadece sen değil burcucum üzerine basa basa bireysel olarak anlattığım canlar bile sağolsunlar nefeslerini tutarak uygulama yapmış
arkasındanda içlerindeki sıkıntılı durumdan kurtulmanın yollarını aramaya başlamışlardır..
sevgili centin bu konuda eğitim almadan bu kadar rahat öneride bulunması ve sizlerinde bunu bu kadar rahat kabul ederek uygulaması
beni oldukça üzmekte..
bir örnekle açıklamaya çalışayım..
vücudumuz ve enerji alanımız bizin yaşam enerji depomuz..
bu depo sıkıntılarımızdan dolayı kirli durumda..
kirli bir depoyu suyla doldurursanız suyunuzun hepsi kirli olur..
nefes tutma çalışmaları temiz enerji alanı üzerinde ki (enerji) tutma kapasitesini yükseltmek için yapılır..
ancak enerji alanı kirliyken böyle bir çalışmayı yaparsak.. sıkıntılarımızı.. kırgınlıklarımızı .. tüm blokajlarımızı büyütürüz..
nefes tutma çalışmalrından önce devamlı nefesler ile blokajlar temizlenir arkasından kısa tutma çalışmaları arkasından tekrar devamlı nefesler alınır..
tüm bunlar uzmanların önerileri ile uygulanmalıdır..
bir nefes ile yaşama başlarız..
ve bir nefes ile yaşamı sonlandırırız..
susuz.. yiyeceksiz.. saatlerce günlerce yaşarken..
nefessiz kaç dakika dayanabiliriz yaşamaya..
bir nefes tutuşunuzla kaç tane beyin ve vücut hücrenizi öldürdüğünüzü biliyor musunuz?
kaç tane işe yarayan canlı hücrelerinizi r ettirdiğinizi tahmin ettiniz mi..
nefes hayattır.. yaşamı içinize hapsetmeyin..
yaşamınızı özgür bırakın..
özellikle sıkıntılı anlarınızda nefes tutarak bu durumu içinizde demirlemeyin.. büyütmeyin..
uzmanlaşmadan bu kadar uzun bilinçli bir şekilde tutulan nefesler yarardan çok zarar getirir..
nefesi bu şekilde zorlayarak tutarsanız vücut ve beyin önceliği yaşam savaşına kaydırır.. ölmemek için her şeyi yapar..
elbette zihninizde susar.. sizi sıkıntıya boğan düşüncelerinizde kaybolmuş gibi olur..
ama yaşam fonksiyonlarınız düzelince daha şiddetli olarak üzerine ölü korkusu binmiş bir şekilde yok olduğunu sandığınız düşüncelerinizi karşınızda bulursunuz..
tekrar üzerine basa basa söylüyorum.. nefes alın ve bırakın ..
devamlı ve kaliteli doğru nefesler alın..
henüz hiçbiriniz nefes tutacak kadar huzur içerisinde değilsiniz..
nefesle hayata bağlanırız .. yaşamı içimize çeker.. yaşamla bütünleşiriz...
yapacağınız en güzel çalışma beklemeden aralıksız .. üflemeden zorlamadan kesintisiz nefes alıp vermeye devam etmektir..
nefesi bilinçsizce tutarsanız yaşamı tutarsınız..
bedenimizin sağlıklı olması vücudumuzun hücrelerimizdeki oksijen miktarı ile doğru orantılıdır..
hücrelerimizde ne kadar oksijen varsa o kadar sağlıklıyız..
ihtiyacımız olan oksijenin tamamını alabilmemiz ise doğru nefes alışverişlerimize bağlıdır..
yapılan araştırmalarda toplumun %90 ının nefes kapasitesinin sadece %30 unu aktif bir şekilde kullandığı tespit edilmiştir..
eğer %10 aktif ve doğru nefes almayı bilenler arasındaysanız nefes tutmaya devam ..
söyleyecek sözüm yok ama aksi takdirde lütfen daha dikkatli olalım..
dikkatli olalım diyorum çünkü; nasıl nefes alıyorsak o şekilde yaşıyoruz..
bunları biliyor muydunuz? (nevşah fidan ın kitabındaki satırları buraya naklediyorum.. umarım daha aydınlatıcı olur.. )
* sağlık, sıhhat ve enerjiniz nefesinizi değiştirerek değişebileceğini,
* tıkalı nefesin yaşamınızı tıkadığını,
* az nefes almanızın hayatta her şeyi, aşkı, mutluluğu, bereketi, bolluğu, hatta başarıyı ‘az’ yaşamanıza neden olduğunu,
* nefes alma problemlerinizin nefes alma alışkanlığınız nedeni ile olduğunu,
* ve tüm bunları, tüm yaşamınızı sadece nefesinizi değiştirerek değiştirebileceğinizi…
biliyor muydunuz? dünya sağlık örgütü’nün 5200 kişilik bir grupla 30 yıl süresince yaptığı araştırmaya göre
kalp atışlarımız ve bedenimizdeki oksijen oranı ne kadar yaşayacağımızı belirliyor...
biliyor muydunuz? ortalama bir insanın ciğerleri ancak 20 yaşında tam kapasitesine ulaşıyor ve bundan sonra
nefes alışkanlıkları nedeni ile %9 ile %25 arası oranda bu kapasiteyi kaybediyor. ve ne yazık ki özel bir çalışma
yapmıyorsanız bu kapasite sizin için de her geçen gün azalmaya devam edecek ve bu da hayatınızı etkileyecek..
biliyor muydunuz? normal bir beslenme uyguladığınızda eğer nefesiniz açıksa ve ciğer kapasitenizin tamamını kullanıyorsanız
yediklerimiz ve içtiklerimizdeki toksinleri %70 oranında arındırabiliyoruz. bedenimizdeki toksinlerin %8’i çişimiz ile %19’u terimiz
ile atılırken nefesimiz %70’ini atıyor. spor yapmak, doğru beslenmek çok güzel ama birde buna açık bir nefes ekleyin sağlık derecenizi siz düşünün!
biliyor muydunuz? türk toplumunun %90’ının nefesi açık değil. %90’ınımız nefes alışkanlıklarına sahip.
bir çoğumuz belirli duygu ve düşüncelerle karşılaştığımızda nefesimizi tutuyoruz, bir bölümümüz az,
hatta hemen hemen hiç nefes almıyoruz (bu nedenle de ‘’az’’ yaşıyoruz, para az, mutluluk az, sağlık az…)
bir çoğumuz ise dengesiz nefes alıyor. ve tüm bunlar sağlığımızı kaybetmemize, stresli olmamıza,
hatta yeterince başarılı, zengin olamamıza neden oluyor.
biliyor muydunuz? belirli nefes alışkanlıkları belirli karakterlere neden oluyor. yani sinirli bir karaktere sahip oluşunuzun
tek bir nedeni var: nefes alışkanlığınız.. zaman zaman nefesimizi tutuyor olmamız veya bedenimizin bazı bölümlerine nefesin,
yaşam enerjisinin gitmiyor olması stres yarattığı, bizi depresyona ittiği gibi kanserin bile sebebi bedende kanserin olduğu bölgeye
yeterince nefesin gitmiyor olması..
nefes tutma veya nefesi kontrol etme ile ilgili!:
özellikle yogik nefesleri, nefesinizi tuttuğunuz ve bırakmadığınız metodların uzun süreli kullanımını kesinlikle önermiyorum.
daha önce de dediğim gibi açık ve akıcı, sürekli olmayan tüm nefesler belirli bir nefes alışkanlığı aslında.
nefesi tutarak yaptığınız nefes çalışmaları veya egzersizleri o an için sizi rahatlatabiliyorken uzun süre kullandığınız taktirde
nefesinizi nasıl tutuyorsanız yaşamın akışını da tutmanıza neden olacak.
böylelikle nefes akamadığı için yaşam akamayacak üzerinizden. akmayan bir nefes, akmayan bir yaşam ise tıkanıklıklar,
sorunlar demek… nefesini uzun süre tutabilen kişiler ile çalışma fırsatım oldu, hepsi nefeslerini uzun süredir tutabiliyor
olmaktan gurur duyuyorlardı ancak hepsinin göğüs bölgesi bir kaya gibi sertti, yani göğüs bölgesinde nefesi tutup durmalarından
dolayı akmayan, hareketsiz, yani negatif enerji birikmişti.
hayatları ile ilgili soru sorduğumda ise hepsinin cevabı aynıydı, aradıkları aşkı, sevgiyi kimsede, hiçbir yerde bulamamışlardı.
birçoğu çok sinirli ve agresif kişiliklere sahipti. ve tüm bunların nedeninin nefeslerini tutmalarından kaynaklandığını gayet iyi biliyordum.
sevgiler..
__________________ ben mevlana değilim, insan ol öyle gel.. |
Offline
| |