[Bluesky24]

Kate Hudson, Heidi Klum, Angelina Jolie gibi ünlüler yalnızca hamilelik dönemlerinde harika görünmekle kalmıyor, doğum yapar yapmaz vücutları lastik bant gibi eski haline dönüyor. Sizce de bu, hayattaki en büyük haksızlıklardan biri değil mi?

Hamilelik geçirip ve üstüne de bebek emzirdikten sonra bir insan vücudundaki değişiklikleri göstermemeyi nasıl başarabilir? Çatlaklar, sarkık göğüsler ve kim bilir daha neler neler… Ünlülerin kusursuz vücutları var desek de onların da görmediğimiz ama hamileliği hatırlatıcı bazı izleri var mutlaka.

Vücudu bir bütün alıp derinlemesine incelediğimizde hamileliğin fiziğimizde ne gibi etkileri olduğunu araştırdık. Değişikliklerin bazıları korkutucu gelse de çoğu kadın bu değişikliklerin yalnızca bir kısmını yaşıyor ve birkaç ay içerisinde normal veya normale en yakın hallerine dönüyorlar.



Yüzümüz Mercek Altında

Muhtemelen hamilelik ışıltısı denilen şeyi duymuşsunuzdur. Hamileyken kan hacmi yüzde 40 oranında artar ve bu yüzden çoğu kadının cildi allık sürülmüş gibi görünür. Bu iyi haberdi. Bir de kötü haberimiz var: Östrojen fazlalığı yüz ve vücutta sivilce yapabilir. Ancak neyse ki bu sivilceler doğumdan sonra çoğunlukla altı haftada yok oluyor.

Yüzümüzde hamilelik sırasında, sivilcelere göre daha inatçı olan bir problemle daha karşılaşabiliriz. Burun, çene ve alın bölgesine yayılan ve hormonal değişikliklerin sebep olduğu soluk bronz bir maske görünümündeki gebelik maskesinden bahsediyoruz. Urbana-Champaign'de yer alan Illinois Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Suzanne Trupin, "Kadınların yüzde 70'inde bu durum geçicidir. Bu maske çoğunlukla doğumdan birkaç hafta sonra yok olur. Ancak kadınların yüzde 25'inde pigmentasyon lekeleri kalır" diyor.

Bir başka rahatsız edici etki ise gerçekte öyle olmadığı halde, uykusuz kalmış gibi daha yaşlı bir görünüme sahip olmak. Yüzümüz çok kilo alır ve bunu hızlı şekilde verirsek doğum sonrası kolajen seviyeleri düştüğünden yüzümüzde kırışıklıklar olabilir. Ancak telaşlanmayın: kolajen seviyemiz çabuk kendini toplar.



Kendini Çabuk Toparlayan Kalçalar ve Basenler

Bu bölgelerdeki değişiklikler nispeten daha azdır ve çoğunlukla kısa sürelidir. Öncelikle relaksin adı verilen hormon lifleri gevşetir ve doğum için basen bölgenizin bir miktar yayılmasına sebep olur. Basen bölgemizde bu gevşemenin bir kısmı kalıcı olsa da, genellikle altı hafta kadar bir sürede eski haline kavuşur.

Kalçalarımız ise çoğunlukla eskisi gibi görünecektir ancak Los Angeleslı Kadın Doğum Uzmanı Judith Reichman: "Selülite yol açan şey kilo alıp vermektir" diyor. "Yağları erittiğinizde, dağılımı eşit olmaz ve çukurluğa sebep olur".



Genel Pronlem: Karın

Hamilelikteki en büyük kayıp karın bölgesindedir. Çok fazla esneme olur ve hamilelikte 16 kilodan daha fazla kilo almış kadınlar için göbeklerindeki dikey rektus kaslarında bir ayrılma hissedilir. Sonuç, çoğunlukla kendiliğinden iyileşen acısız bir şişkinliktir.

Keşke tabiat ana karın pörsümesini de iyileştirseydi değil mi? "Siz ve Bebeğiniz" kitabının yazarı Dr. Laura Riley'e göre en ince annelerde bile hamilelikte alt göbekte biriken yağları atmak çok zor. Çok sıkı bir karına sahip kadınlarda ise bu yükten kurtulmak daha olası.

Bir de cildimiz var tabii. Strias adı verilen kırmızımsı esneme izleri, çoğunlukla karnın alt kısmına ve göğüslere yerleşir. Dr. Trupin "Gerilme izleri bir dereceye kadar genetiktir" diyor. "Ancak ne kadar kilo alırsanız, bunların oluşma ihtimali de o kadar artar". Lazer uygulamaları veya zaman bunların solmasını sağlayabilir ancak bunlar kalıcıdır.



Aşağı Mahalle

Doğumdan sonra neredeyse herkes o bölgenin esneklik kazandığını belirtir. New Yorklu Kadın Doğum Doktoru Lorraine Chrisomalis "Çoğu kadın ise sıkılığını yeniden kazanıyor" diyor. "Kegel egzersizleri yapmak vajina bölgesi kaslarının sıkılaşmasına yardımcı olabilir".

Diğer bir durum da idrar yolu ve mesane konumunun değişmesi: bu kayma kadınların üçte ikisinin öksürürken veya gülerken altlarına kaçırmalarına veya gaz çıkarmasına sebep olabiliyor. Doğumdan üç ay sonra bu korkutucu istatistik 5 kadından birine düşüyor ve altı aydan sonra oldukça nadir rastlanılıyor. Neyse ki!



Değişen Göğüsler

Sonunda size iyi bir şeyler söyleyebileceğimiz için mutluyuz: Hamilelik sırasında göğüsler bedavadan büyür. Hamilelikte göğüslerdeki süt bezlerinin adedi artar ve bu da bazen göğüs çevresini 4 cm'e kadar genişletebilir. Ancak ekstra kan dolaşımı göğüs bölgemizde mavimsi, morumsu damar haritamızın belli olmasına sebep olabilir ve pigment değişiklikleri göğüs uçlarınızın koyulaşmasına sebep olabilir. Aptallar için Hamilelik kitabının yazarlarından Dr. Joanne Stone "Damarlar tekrardan belirsizleşecektir ancak göğüs uçlarınız muhtemelen biraz koyu olarak kalacaktır" diyor.

Bazı şanslı kadınlar ise Salma Hayek'inkiler gibi olan göğüslerini hayat boyu koruyabilecektir. Gerçi bu kişiler çoğunlukla hamilelik kilosunu atamayanlardır. Küçük göğüslü kadınlarda bazen göğüs bölgesi daha da düzleşir. En çok büyük göğüslü kadınlar, özellikle de emzirenler, göğüslerinde biraz sarkma olduğunu farkedeceklerdir.



Bütün Yükü Onlar Taşıyor: Bacaklar ve Ayaklar

Hani sizi yukarıda göğüslerdeki damarların belirginleşmesi konusunda uyarmıştık ya? Bunların aynısı ve hatta daha kötüsü ayaklarımıza olabilir. Dr.Trupin'e göre genel olarak varise veya örümcek ağı görünümlü varise eğimli kadınlar ayakları üzerinde mavi kurtçuklar görebilir. Zamanla miktarları azalabilir ancak yaşam boyu kalıcıdırlar.

Vücuttaki su tutulumu şişkinliğe sebep olarak bilekleri neredeyse görünmez hale getirir ve küçük ayakları şişme botlara dönüştürebilir. Bilekleriniz doğumdan birkaç hafta sonra normal haline dönerken, bir çok kadının ayakkabı numarası kalıcı olarak bir numara büyüyor. İşte size hamileliğin bir avantajı: ayakkabı alışverişi yapmak için daha iyi bir bahane olamazdı!



Ateşli bir Anne Olmanın İpuçları

Kadınlar doğumdan sonra nasıl bu kadar seksi görünebiliyor? Çünkü uyguladıkları bazı küçük hileler var:

Varisleri önlemek için iş yerinde veya TV izlerken ayaklarınızı vücudunuzdan yukarıda tutun.

Göğüs sarkıklığını engellemek için yatarken alt kısmı telli olmayan bir sutyen kullanın.

Saçınızı kestirmeyin. Tarzınızdan ne kadar vazgeçerseniz, kıvırcık saçlarınızı o kadar özlersiniz.



Cosmopolitan

Emel Erden

Kaynak: Alıntıdır