o bahsedilen kitapların birçoğunda şunu söyler(mi). :) sürekli davranışlarımızı düşünemeyiz,herşeyi kontrol altında tutmaya çalışmak yararsızdır.herhangi bir konuda, doğruluğunu anlamak için hislerinize bakın der.sevgide de bu böyledir.Çiçeği sevmek, bir çocuğu sevmek, bir kalemi sevmek, bir insanı sevmek,... ne hissediyorsunuz bunun farkına varın.Sevgi denilen his tektir.sevgiyi kimi insanlar için karmaşıklaştıran sevilen şeylerdir.Bence.
ben kendimi severken, bir çocuğu severken, bir çiçeği severken, bir kadını severken, bir erkeği severken, bir müziği severken, içimdeki hissin temeli aynıdır.Mutlu olmak. sevgi mi mutlu eder,mutlu etmek mi sevgiyi getirir, bunu çözebilmiş değilim ama ikisinden de biraz var sanırım.
acemi şirincenin ''kuralını kendin koy'' cümlesinden kastettiği, sanırım kendi doğrunu,doğru yolunu kendin bul.ki öyleyse olay da bu zaten.kendinle çatışmadığın sürece mutsuz olmak için bir sebep yok.üzülebilirsin,kızabilirsin,sevinebilirsin,şaşı rabilirsin; ama mutsuz olmazsın ! BENCE !