Administrators Atakan Sönmez
Üyelik tarihi: May 2006 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Sır Filmi Özeti • Yaşamın Sırrı:
Gökyüzünde üzerine Tanrı tarafından dünyadaki misyonumuzun ve amacımızın yazılı olduğu bir karatahta yok. Gökyüzünde üzerine “Nelae Donald Walsh; yirmibirinci yüzyılın ilk yarısında yaşamış yakışıklı adam...” yazılıp gerisi boş bırakılmış bir karatahta da yok. Bu yüzden gayeniz, söylediğiniz şeydir. Göreviniz kendinize yüklediğiniz misyondur. Hayatınız kendi oluşturduğunuz yaşantıdır. Hayatınıza ait karatahtaya istediğiniz her şeyi yazabilirsiniz. Eğer onu geçmişe ait bir dolu anıyla doldurduysanız hemen silip temizleyin. Geçmişe ait yaramaz her şeyi silerek, onları sizi bu noktaya, yeni bir başlangıca getirdikleri için teşekkür edin. Artık yeni bir yazı tahtanız var, yeniden başlayabilirsiniz; tam burada, hemen ŞİMDİ! Kendi mutluluğunuzu bulun ve onu yaşayın! Size göre mutluluk, orada 1 saat oturup meditasyon yapmaksa, bunu yapın. Mutluluğu peynirli sandviç yemekte buluyorsanız, o zaman yiyin!
Neyi seviyorsanız onu yapın. Size mutluluk getirecek şeyin ne olduğunu bilmiyorsanız kendinize “beni ne mutlu eder” sorusunu sorun. Kendinizi mutluluğa teslim ettiğinizde, mutluluk ışınları yaymaya başlayacağınız için, sizi mutlu edecek şeyler çığ gibi üzerinize yağacaklar.
Şimdi yapmanız gereken tek şey; kendinizi iyi hissetmek. Kendinizi mutlu etmek. Mutluluğunuzu takip ettiğinizde; sürekli neşeli olur, kendinizi Evren’in bereketine açarsınız. Bu heyecanınız, tutkunuz ve mutluluğunuz çevrenizdeki herkese bulaşır. Farklı bir gerçeklikte, farklı bir hayat yaşayacaksınız. İnsanlar bunu görüdkçe size; “senin ayrıcalığın ne” diye soracaklar.. Aranızdaki tek fark; sizin sır’rı uyguluyor olmanız olacak. Sonra da insanların bir zamanlar size; yapmanızın, almanızın ve olmanızın imkansız olduğunu söylediği şeyleri yapabilir, alabilir, olabilirsiniz.
Muhteşem bir çağın ortalarındayız. Sınırlayıcı düşüncelerimizden vazgeçtiğimizde, varoluşun her alanında insanlığın gerçek ihtişamını yaşayacağız. İnsanoğlunun uğraştığı her alan ve konuda imkansızın mümkün olduğunu görüp yaşayacağız. Sınırsız olduğumuzu bilirsek; insana ait sınırsız görkemi, spor, sağlık, sanat, teknoloji ve bilim ile varoluşun her alanında yaşayacağız.
İhtişamınıza kucak açın: Artık sır’ra vakıf oldunuz, onunla ne yapacağınız size bağlı. Artık kendi görkeminize kucak açmanızın zamanı geldi.
“Sır” sizin içinizde. Seçtiğiniz şey ne olursa olsun, doğru olacak. Güç tamamıyle sizindir. İçinizdeki bu gücü ne kadar çok kullanırsanız, onu o kadar çok kendinize çekeceksiniz. Öyle bir noktaya geleceksiniz ki, onu uygulamaya artık ihtiyaç duymayacaksınız; çünkü Güç olacaksınız, Kusursuzluk Oacaksınız, bilgelik Olacaksınız, zeka Olacaksınız, sevgi Olacaksınız, mutluluk Olacaksınız.. Hayatınızın bu hassas noktasına gelmesinin tek sebebi, içinizde bir şeylerin “Mutlu olmayı hakediyorsun” demiş olması. Bu dünyaya birşeyler, bazı değerler katmak için doğdunuz. Sizi siz yapan her şey, şimdiye kadar yaşamış olduğunuz her an, sizi bu an’a hazırladı. Artık kaderinizi değiştirebileceğinizi biliyorsunuz. Başka neler yapacaksınız? Başka neler olacaksınız? Sadece var olarak kaç insanı daha kutsayacaksınız. An’ı nasıl yaşayacaksınız, nasıl kullanacaksınız? Sizin dansınızı sizden başkası yapamaz, şarkınızı söyleyemez, öykünüzü yazamaz. Kim olduğunuzun, ne yaptığınızın hikayesi asıl şimdi başlıyor!
Dünya yörüngesinde sizin için dönüyor. Okyanuslar sizin için yükselip alçalıyor. Kuşlar sizin için şakıyor. Yıldızlar sizin için görünüyor. Gördüğünüz tüm güzellikleri, yaşadığınız tüm harikalıklar, hepsi Sizin için buradalar. Kimliğinize dair düşünmüş olduklarınızın bir önemi yok; şimdi artık gerçekte kim olduğunuzu biliyorsunuz. Siz evrenin seçilmişisiniz. Krallığın varisi, yaşamın mükemmeliği’siniz ve artık Sır’rı biliyorsunuz. Mutluluk sizinle olabilir! “Sır, tüm olmuşların, olanların ve olacakların cevabıdır.”
...
Sır’da kullanılan Yaratım süreci,
isteklerinizi 3 adımda gerçekleştirmenize yarayacak basit bir klavuzdur:
Yaratım sürecinin 3 adımı:
ilk adım istemektir: Evren’e komut verin ve ne istediğinizi bilmesini sağlayın, düşüncelerinize mutlaka cevap verecektir. ---Gerçekten istediğiniz şeyi şimdiki zaman kipinde ve net olarak bir kağıda yazın. “Gelecek 30 gün içinde yirmibeşbin dolarlık beklenmedik bir gelir elde etmek istiyorum”; “Ben bir para mıknatısyım”, yada ne istiyorsanız onu. İsterseniz sonunda “...ya sahip olmaktan dolayı mutlu ve müteşekkirim” ya da “teşekkürler.. teşekkürler.. teşekkürler” diye de bağlayın. Önceden teşekkür etmek, arzularınıza ekstra güç yükler. ---Bir şeyi zihninizde canlandırdığınızda, Evren zihninizde yarattığınız-canlandırdığınız görüntüleri aynen size gönderir. (Beyin, zihinde canlandırılan şeyin gerçek mi, gerçeğin provası mı olduğunu ayırt edemez.) Çekimi yaratan yalnız görüntü değildir, bunları hissetmektir. Bolluğu, bereketi, sevgiyi, sevinci hissetmelisiniz. “Şimdi buna sahibim” imgesi ve duygusu ile. ---“şükrettiklerinizin listesi”ni yapın. Bunu yapmak , enerjinizi ve dolayısıyla düşüncelerinizi değiştirecek. Minnettarlık duygusu, beyninizin Evren’in yaratıcı enerjisiyle uyum sağlamasıdır. Şükretmek; yaşamınıza daha çok şey katmanın mutlak yollarından biridir. Sır’dan öğrendiklerinizden yalnız birini uygulayacaksanız, şükretmeyi kullanın ve onu yaşam biçiminiz yapın.Güne şükran duygularıyla başlayın ve en küçük şeyler için bile muhakkak teşekkür edin. Şükretme konusunda alıştırma yapmak, bolluk ve bereketi çekmek için en önemli iletişim hatlarından birini oluşturmak demektir. Dünyadaki her şeyin değerini bilip, onları kutsarsanız; olumsuzlukları ve uyuşmazlıkları yok ederek, kendinizi en yüksek frekans olan sevgiyle aynı frekansa getirirsiniz.. ---Hayatta hiç bir şey için bunalmanız gerekmiyor. İsteyin yeter! Evreni kendiniz için hazırlanmış bir katalog gibi görün, istediğinizi seçin: “Bu deneyimi yaşamak isterim”, “hayatımda böyle bir insan olmasını isterim..” diyerek evrene direktif verin. Sadece 1 kez “olacağına emin olarak” isteyin yeter. Örneğin; Şişmansanız, “kilo vereye” değil, “mükemmel kiloyu ve ideal bedeni” kendinize çekmeye niyet edin. Bunun için; sizin için mükemmel olan kiloya ulaştığınızda, bedeninizin görüntüsünü beyninizde imgeleyin, o kiloda çekilmiş fotoğraflarınız varsa sık sık onlara bakın, ya da bu bedendeki başkasının fotoğraflarına.
ikinci adım inanmaktır: İstediğinizi-dileğinizi elde ettiğinize inanın. Onu evrenden istediğiniz andan itibaren o sizin! Siz istediğiniz, inandığınız ve ona zaten sahip olduğunuzu bildiğiniz için Evren onu “görünür kılmak için” hemen harekete geçecektir. Siz; dilediğiniz anda, ona sahipmişsiniz gibi davranın, öyle konuşun ve öyle düşünün. Gerçekmiş gibi davrandıkça, duruma inanmaya başlayacaksınız. Dileğinize ulaşmış olma frekansını yayın. Çünkü Evren bir aynadır ve düşündüğünüzü size aynen yansıtır. Bunu yaptığınızda; Çekim yasası koşulları, insanları ve olayları etkili bir biçimde harekete geçirecek, sizin dileğinizi elde etmenizi sağlayacaktır. Güven, en etkili gücünüzdür. Elde etmekte olduğunuza inandığınızda , hazır olun ve başlayan sihri izleyin! Katalogdan birşey ısmarladıysanız rahat olun, o zaten sizin, siparişiniz size ulaşacak ve sizin hayatınızın bir parçası olacak. Düşünün; size bir mirasa konduğunda, piyangodan en büyük ikramiye çıktığında parayı nakit olarak elinize almadan önce de onun size ait olduğunu bilirsiniz. Şimdi de, istediğiniz şeyleri hissederek ve onları sahip olduğunuzu duyumsayarak, onlar üzerinde hak iddia edin. Bunu yaptığınızda Çekim Yasası bir kez daha koşulları, insanları ve olayları etkili bir biçimde harekete geçirecek, sizin dileğinizi elde etmenizi sağlayacaktır. Örneğin: Mükemmel kionuzdaymışsınız gibi konuşun, davranın, tartının üzerine o mükemmel kilonuzu yazın, mükemmel vücut ağırlığna sahip kişileri bulun övün, onlara ilişkin olumlu duygular besledikçe mükemmel kilonuzu çağırırsınız.
Dileğinizin nasıl gerçekleşeceği, evrenin onu size nasıl getireceği, sizin sorununuz ya da meseleniz değildir. Evrenin bunu sizin için yapmasına izin verin. Siz sadece güçlü bir duyguyla isteyin, güven içinde isteğinizin ferakansını evrene yayın. Kontrolü Evren’e bıraktığınız taktirde, size verilenlere şaşıracaksınız, gözleriniz kamaşacak. Bu nokta, sihir ve mucizelerin gerçekleştiği noktadır.
Sürecin üçüncü ve son adımı: almak: Kendinizi iyi hissettiğinizde, Evren’den istediklerinizle aynı frekansa geçersiniz. Kendinizi bu frekansa geçirmenizin en hızlı yollarından biri de “Şu an isteğimi elde ediyorum. Yaşantımdaki bütün iyi şeyleri şu an alıyorum. Şu an –arzunuzu söyleyin- alıyorum” demektir. Arzunuzu elde etmiş olduğunuzu hissedin. Düşlediğiniz şeye sahip olduğunuz duygusunu yaratmak için yapmanız gereken ne varsa yapın ve bu duyguyu hatırlayın: Düşlediğiniz o arabanın deneme sürüşüne gidin, arzu ettiğiniz o evin içini gezin, birşeyler alın... Sonra, içgüdülerinize güvenin.. Evren size ilham verir ve elde etme frekansında sizinle iletişim kurar. Sezgisel ve içgüdüsel hisleriniz olduğunda onları izleyin; Evrenin sizi manyetik bir biçimde istemiş olduğunuz şeyi elde etme noktasına doğru götürdüğünü anlayacaksınız. Örneğimizden hareket edersek; kendinizden memnun olmalısınız, eğer sahip olduğunuz bedenden dolayı kendinizi mutsuz hissederseniz, bu bedenden dolayı mutsuz olmayı kendinize çekersiniz. Bedeninizin her santimetrekaresini övün, sahip olduğunuz mükemmellikleri düşünün, bunları düşündükçe kendinizden memnun olacak, mükemmel kiloda olmanın hoşnutluğunun frekansını yakalayacaksınız. Yemek yerken sadece yemek yeme deneyiminin keyfine odaklanırsanız, aldığınız besinin bedeniniz tarafından mükemmel bir biçimde sindirilecek ve bedeninizin bundan alacağı sonucun kusursuz olacaktır.
...
Bir şeyin gerçekleşmesi için
zihninde
Dileğini düşün + dileğine odaklan + tekrarla + imgele + şükret + huzur yarat = yeniyaratım
(olumlu cümleyle) (olduğunu hayal et) (tam güven içinde ol)
(hisset) (ve Evren’e bırak)
Gülten Atlı |