Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-05-2007, 12:22 AM   #5 (permalink)
hayalayaz
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: okuyun ve görün!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

çocukken evimizde toplantılar olurdu, ilahiler okunur zikirler yapılır, mesnevi, yunus emre, hacı bektaş veli ve daha niceleri okunur açıklanmaya çalışılırdı,doğu felsefesindede mantralar tekrarlanıyor,bir gün... bir enerjiyi açıklayan kitap okuyorum. kitapta doğulu üstat talebesine bu enerjiyi uyandırmak için bir ayin yaptıracak, önce bedeninin belirli bölgelerini yıkatıyor, gözlerime inanamadım üstat talebesine resmen abdest aldırıyor,aynı paragrafı beş altı kere okudum.onlar mantraları tekrarlıyorlar bizim tarikat ehilleri.veya sufiler zikir ediyorlar,zikir esnasında veya medite ederken her iki kesimde yantralar kullanıyorlar daha iyi derinleşebilmek için. doğu felsefesinde yedi çakra saflaştırılıyor amaç fiziksel alemden ruhsal aleme/lere açılabilmek, sufilerde veya tarikat ehillerindede yedi ölüm dedikleri rabıtaları yapıyorlar.her rabıtada dünya ile ilgili bir şeyden vazgeçiyorlar (korkular, beklentiler falan)vazgeçe vazgeçe en sonunda vazgeçmektende vazgeçiyorlar,bizde bu bilgiler halen daha sadece ikrar verenlere öğretiliyor,hatta ikrar verenlere o kadar ağır dersler veriyorlar'ki (sabahlara kadar 99 esmaül hüsnadan bir esma zikretmek, kelimei tevhid zikretmek gibi) yapamayan aralarında barınmasın diye.ben telekinezi,teleport, telepati kavramlarının tam açıklamasını öğrendiğim zaman, amaaaan nolcak bunlar yapılabilir şeyler dedim, çünkü bunların yapıldığına birebir şahit oldum,babam şeyhi ile telepati yoluyla iletişim kurardı, bir toplantıda sürahi ve su bardağı kendiliklerinden orada bulunan birisinin önüne uçtu ve bunu yapan kişi sen susadın söyleyemiyorsun suyunu iç sonra sohbete devam ederiz dedi.tabii ozamanlar bütün bunlar keramet olarak görünüyordu ama şimdi beyin gücü olduğunu ve aynı disiplinle çalışan herkesin başarabileceğini biliyoruz. eğer iskenderiye kitaplığı yakılmasaydı, tibette ve daha başka yerlerde bilgiler hoyratça imha edilmeseydi yaratılmış olan tüm varlıkların hedefinin bir olduğunu daha çabuk öğrenirdik.belkide şu anda dünyada herkes aydınlanmış olurdu,çünkü bizlerin yaratılmasından murad edilen budur diye düşünüyorum,şu anki arayış ve yönelişlerimize bakınca....çeşitli şifa teknikleriyle ilgilendim,ilk başlarda çokta inanmadım fakat bir arkadaşım vardı sürekli gelip hadi bana enerji ver diyen ve üstelik bana para ödeyen, ben ellerimde hiç bir şey hissetmediğim için, kendimi sahtekarlık yapıyormuş gibi hissederdim, bunuda arkadaşıma söylerdim o şifa almaya ve zorla para vermeye devam etti,bir gün aklıma geldi bu kız bir daha şifa istiyorum derse ellerimi koyayım ve içimden ayetel kürsi okuyayım dedim.ertesi gün yine geldi hadi bana şifa ver dedi, hiç tartışmadan yatırdım besmele çektim ve ayetel kürsi okumaya başladım,enerjiyi ilk defa o gün hissettim. allah rahmet eylesin bülent kısa'nın bir kitabını aldım onda esmaül hüsnanın her birinin enerji frekansını o kadar güzel açıklamış ki, nur içinde yatsın.mekanı göksel alemlerde en yüksek yerde olsun. kuranı kerim'in enerjisi elle tutulup gözle görünecek kadar yoğundur bir o kadarda ince ve süptildir.ah birde algılarımız her daim açık olabilse....saygılı sevgiler
  Alıntı ile Cevapla