Antidepresanlı günlerimden çıkardığım dersler Arkadaşlar aslında bu yazıyı çok önceden yazmıştım...yani yazdığım olayların üzerinden 2 ay falan geçti..
ama şu an burada sizlerle de paylaşmak istedim....yorumlarınızı çok merak ediyorum... Hayat o kadar ilginç ki çelişkilerle dolu gerçekten..Çelişki bize kötü birşeymiş gibi gelebilir ama belki de "denge" nin diğer bir adı da olabilir...
Tutarlılığı genelde belli konularda ısrarcı ve katı olmak olarak algılıyoruz....Tutarlılık kimimiz için "dengeli" olmakla eşanlamlı gözükebilir..
ama ben diyorum ki bence esas sorun tutarlı olmaktır..
neden mi ? çünkü tutarlı olmak monotonluğu getirir..tutarlı olmak kimi zaman "aşırılığı" meydana getirir..çünkü tutarlı olduğumuz konunun üstünde o kadar ısrar ederiz ki terazimizin sadece tek bir tarafına "aşırı yük" biner...bu da haliyle "denge" yi bozar...
Çelişki gibi görünen şeyler ise terazinin her iki tarafına da yük olacağı için nispeten daha "dengeli" bir durum ortaya çıkar...Tabi ki bazı değişmez gerçeklerimiz veya değerlerimiz olabilir onları hayatımızdan silelim demiyorum..ama "sorgulanamaz" olarak da görmeyelim..
Ben bunun için çelişkileri dengesizlik olarak görenlerden değilim...evet bir anım bir anıma uymaz...eğer ki hüzünlenip ağlamışsam 10 dakika sonra kahkahalarla gülebilirim...Eskiden bu halimden çok rahatsız olurdum ama Antidepresanların ve diğer sığınılcak limanların arkasına saklanan ben ise kesinlikle "ben" değildim....ve yeni ben i hiç sevmemiştim...kendimden korkmaya başladım...ya hep böyle kalırsam ? Eski ben e ne kadar ihanet etmişim meğer...hiçbirşeye aldırmayan yeni ben o kadar da "ideal" bir ben değilmiş...Evet dün markette duş jelimi seçerken 40 saat düşünüp reyonla koridor arasında 7 kere mekik dokumadım kararımı daha çabuk verdim..ama bana bunu yaptıran "daha kararlı" oluşum değil...ilaçların verdiği uyuşukluk ve beynimin çok düşünmeyi reddeder hale gelmesiydi...hayatım kolaylaştı gibi görünse de değil aslında...çünkü yaptıklarımı yapanın "ben" olmadığımı adım gibi biliyordum...bir kimyasal madde benim ruhumu yönetmeye başladı...hayatımda birşeyler sadeleşti (uzun süredir istediğim şeydi) ama artık özgür olmadığımı hissettim...
Duygularımı çok yoğun yaşayan biri olduğum için biraz dinginlik istemiştim, ama hiç de bana göre değilmiş..üzülemiyorum, sevinemiyorum, nefret edemiyorum ve kıskanamıyorum....yangın çıksa dönüp bakasım yok....kısacası "insan" lığımı kaybettim....artık bundan sonra o yoğunluğu "törpülemeye" çalışmayacağım...bu yoğunluğun acısına katlanmayı öğrenmeliyim...geçici olarak duyularımı devreden çıkarmakla içimdeki sesleri susturmaya çalıştım ama susmadıkları gibi daha fazla bağırdılar ısrarla sanki benim duymamı ister gibi....seviyorsam büyük bir aşkla seveyim....kıskanıyorsam kıskançlık yüreğime bıçak gibi saplansın...nefret ediyorsam sonuna kadar yaşayım...artık "sus" demeyeceğim her ne kadar beynimi ağzına kadar doldursalar da....hep azaltmaya çalıştım onları..ama belki de azalmamaları gerekiyordu kimbilir...yada bırak beyninin içinde 10 farklı kanaldan aynı anda düşünceler akıp gitsin...Tek amacım beynime mola verdirek ve aşırı çalışmaktan olan kısa devrelerin tamir olmasını sağlamak onu dinlendirmekti...yalnış düşündüm belki de ...
Sonra anladım ki sorun benim çelişkilerle dolu olmam değildi, kendimi olduğum gibi kabul etmememdi..çelişkisi olmayan ben ise ben değildim ve kendime yabancılaşmak beni iyi etmediği için daha beter kötü etti...Demekki kafamda çizdiğim "olması gereken ben" in resmini kısmen veya tamamen silip yeniden çizmeliyim..zamanında olması gereken silme işini yapsaydım belki baştan çizmeme de gerek kalmayacaktı..ufak ufak da olsa herşeyin zamanında update olması gerektiğini ve uzun süre aynı kalmaması gerektiğini anladım.... görüyorum ki çizdiğim resim beni doğru yoluma götürmedi..ya da o resme doğru gitmem gereken yoldan gitmedim...belki de hiçbir yolla ulaşılamayan bir resimdi o....demekki bu harita benim haritam değilmiş... Yani esas sorun bir önceki yaptığımız şeyin zıttını yapmamak veya yapmayı bile aklından geçirmemek değil mi ?
Hiç hayatınızda bazı sığındığınız limanlardan bucak bucak kaçmak kurtulmak istediğiniz olmadı mı ? mutlaka olmuştur..Çünkü sığınılan liman artık bizi esir almıştır ve çoğu zaman bunu çok geç farkederiz bizi resmen içine çeker ve yutar..ve ondan sonra içinden çık çıkabilirsen...ve o limandan çıktığımızda da görürürüz ki kaçtığımız, görmemezlikten geldiğimiz sorunlarımız aslında azalmamış ve aksine sığınarak kaybettiğimiz zamanla birlikte artarak tekrar karşımıza çıkar...Hayatın ne yazıkki "kredi" si yok...Bugünün işi yarına bırakıldığında o gün olması gerekenden daha yüklü bir borç altına giriyoruz oysa...hem de faiziyle birlikte..
O yüzden yapılması gereken şeyleri ertelemek, görmemezlikten gelmek veya onlardan kaçmaya çalışmak kısa vadede bize onların varlığını unutturuyor gibi gözükse de ne yazıkki limandan çıktığımızda ve rüyadan uyandığımızda ne yazıkki hayata karşı hile yapılamadığını ve kaçarak hiçbir aşamanın atlanmadığını görüyorsunuz...sadece biraz mola verilmiş oluyor ama bedeli de ona göre artıyor... Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |