Ne bir mucize ne de bir efsane. Tek gereken inanmak!
Telekinezi yeteneği doğal bir yetenektir, fakat tek sorun bu beceriyi öğrenebilmektedir. Öncelikle olayın Düşünce-Beyin-Bilinç-İnanç dörtlüsünde bittiğini söyleyelim. Ayrıca bazı araştırmalar da beynin Cortex bölümünde bu özellikle bağlantılı bölgeler keşfedildiğini de gözler önüne sermektedir.
Bazen bazı cisimler düşer. Biz kaydığını zannederiz veya korkarız. Ama bunun tek nedenin telekinezidir. Yani insanın o anda bilinçsizce çevreye saçtığı yeteneğidir.
Her şey ne düşünübiliyorsak, gerçekleşebilir felsefesine dayanmaktadır.
TELEKİNEZİ TEORİSİ
Genelde telekinezi insanlar tarafından mucize ve az rastlanan bir yetenek olarak bilinir. Fakat bu düşünce tamamen yanlıştır. Bakın!
Her yaşayan insan bir beyne sahiptir. Tüm beynimizi kullanmıyoruz ama herkes kendine uygun olanı bölümü kullanmaktadır. Mesela bazı insanlar sanattan, bazıları matematiksel bilimlerden, bazıları spordan, bazıları da danstan hoşlanır. Bu liste uzayıp gider. Tüm bu aktiviteler beyinde farklı yerleri kullanırlar. Düşünce gücü de bunlardan biridir. Hepimiz bunu kullanıyoruz ama dikkat çekmeyecek kadar az. Mesela bazılarımız bazı şeylerin önceden olacağını bilebiliyoruz veya ilk tanıştığımız bir insanın karakterini kendimizce yorumluyoruz. Yani iyi ya da kötü olduğunu hissedebiliyoruz. İşte bu özelliklerimizin tümü düşünce gücüyle ilgilidir.
Tüm her şeyin arkasında yatan şey kendinize inanmamanızdır. Aynen bir çocuğun, "Matematiği asla yapamam, çünkü çok zor!" ya da bir insanın, "Ben telekinezi yeteneğimle cisimleri oynatamam, çünkü böyle bir yeteneğim yok!" demesi gibi. Şimdi bunu durdurun! Kendinize inanın! Gerisinin geldiğini göreceksiniz!
Kaynak:
www.beyingucu.net