Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-05-2007, 11:51 PM   #4 (permalink)
yakamozdüşleri
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Aug 2006
Mesajlar: 125
Tesekkür: 0
51 Mesajinıza toplam 180 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
yakamozdüşleri is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: Behçet Aysan

uzun arkadaşlar kızmayın çok hoş bir tahlil olduğundan kıyamadım hepsi süpper o kadar güzel ki . Behçet Aysanı yakından tanımak için:

Türk edebiyatı her ne kadar bir şiir geleneği uzantısında kendini şekillendirmiş, ortaya çıkarmış ve manzum’u çok uzun bir zaman el üstünde tutmuşsa da günümüzde edebiyatçının demesek de edebiyat okurunun şiire olan ilgisinin her gün daha da azaldığı çok açıktır. Bu belki insanların, günümüzün değerlerin içini boşaltan koşullarda elde etmeyi isteme kıstası olarak elde edilecek şeyin kullanılabilir’ maddelere dönüştürülebilmesini ön plana çıkardığından daha kolay, hızlı ve açık iletiler peşinde koşmaktadır. Şiirse kendini, hatiplerini, kurallarını -hatta kuralsızlığını- , içeriğini yenileyerek değerini bilenler için hala dil’in en kökten sanatı olmayı sürdürüyor. Bu yazı, Türk şiirine çok güzel eserler kazandırmış, önemli bir ismi, Behçet Aysan’ı ve şiirini konu almaktadır.
Behçet Aysan’ın 1949 yılında Ankara’da başlayan yaşamı 1993 yılında Sivasta, Madımak Otelinde son buldu. Yakılarak öldürülan 37 aydından biriydi. Askeri lise mezunu olan Aysan, tıp ve psikiatri eğitimi aldı. Şairliğin yanında doktorluk da yapmaktaydı. Giritli bir şarin oğlu olan Behçet Aysan 30’lu yaşlarından itibaren kitaplaştırdığı şiirleri yayımlamaya başladı. Sesler ve Küller (1984) adlı kitabıyla Yaşar Nabi Nayır, Eylül (1986) ile Ceyhun Atıf Kansu, Deniz Feneri adlı kitabı ile ise Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü kazandı. Ölümünden sonra tüm şiirleri Düello adlı kitapta toplanarak yayımlandı.
Behçet Aysan’ın dizelerinde hem bireysel yaşantının duygulu ve hüzünlü sesini hem de toplumcu bir duruşun karalı, duyarlı anlatımını bulabilirsiniz. Çok az şair aşkı Aysan’da olduğu kadar insani, umudu ve umarsızlığıyla birlikte ve dilin estetiğini en güzel biçimde kullanarak anlatabilmişitir.

yükledim mor sümbüller gibi gemilerime hüzünlerimi
eskittim yıldızları çolpan aramaktan.
-günahtan
bordaları kuzguni siyahtan
çekilmiş çileden yelkeninin ilmeği
ibrişim ibrişim
gümüş zülfü örülü
gemilerim.-
dolaştım tam yedi iklim
beş deniz
üç zaman
peşim sıra
bir imparatorluk kalabalığı yalnızlıkla
demirleyip
sığındımsa da boşuna
kurtulmak için acıdan
büyük aşkların koruganına
-kitledim kapıları
çözdüm palamarları
ve bir gün o limanda.-
gördüm bir sıcak öpüşün
kiliminden dokunanı
utandım
bağrımda eskiden
çin mürekkepli dövmelerimden
küreledim sevda tavında alazlaşanı
yoksulluğun kavında yanan
bir hallacın yere düşen terinden
ve anladım ki her şey
sevmekle başlar insanı
yaktım gemilerimi

(aşkın da köle çağı vardır, 1978)


Aysan şiirinde imge zenginlği, özgün iğretilemeler dikkat çekicidir. Dilin anlatım olanaklarını şiirsel zemine iyi taşımıştır. Karşımıza çıkan üretim, içten, doğal fakat güçlü bir şiirdir. Kendi üslubunu yaratabilmiş ustalardandır Behçet Aysan: çoğu kez kısa ya da kesik cümleler, yoğunluğu arttıran tekrarlamalar, çağrışımların, yolculukların, iç sesler’in kökenlik ettiği şiirler...

ay düşünce denize
seni hatırlarım
ince ince yağan
yağmur, iskeleye
yanaşan vapur
haydarpaşa garı
seni hatırlarım
ay düşünce denize
kalbim çarpar, telaşlı
bir kuş olur, siyahlar
içinde bir kadın
ve yakasında ipiri
kırmızı bir gül
seni hatırlarım
ay düşünce denize
söylenmemiş sessiz
bir şarkıydım, tozup
giden bir ilk kar
solgun begonaya
kalkmak üzere bir tren
sen hatırlarım

(Ansızın)

Behçet Aysan yaşadığı yerleri ve bu yerlerle hesaplaşmalarını da sıkça kaleme almıştır. Birçok şiirinin teması gitmek’tir. Bu gidiş’ bir yere varmkatan çok, bir yerden/duygulanımdan, yerleşik olmaktan uzaklaşma hissi üzerine yapar vurgusunu.

bir gün çekip gideceğim ben bu şehirden
geride hiçbir anı bile bırakmadan
bindiğim trenler belki hiç bilmeyecek
bir küçük istasyonda nasıl indiğimi
yağmurlu bir gece hangi istasyonda
yitik yıldızlara bakacaksın ardımdan
ne kadar acı varsa bırakacağım
söylenmemiş sözlerle yalan aşkları
paslı zincirleri, mahpus türkülerini
kara bir sis gibi çöken umutsuzluğu
bir gün çekip gideceğim ben bu şehirden.
kitaplarım, şiirlerim bekleyecekler
yürüdüğüm sokaklar bekleyecekler
her sabah selam verdiğim akasya
her sabah selam aldığım taş duvar
ve uçsuz bucaksız bu keder denizi
bir gün elbet dönüşümü bekleyecekler

(Dönmeyecek Olana Şarkı )

Tüm çekilen acıya, yaşantıya bir anlam yükleme sancısına, eşitsizliklere, insanlık tarihindeki kara lekelere rağmen umut’ sözcüğü Aysan şiirinde vardır ve belki de bu varoluştur ona umutsuzluğun şiirini dahi yazdıran. Elbetteki onun da umudu, gülen yüzler, sağlıklı çocuklar, özgürlük ve güzel günlerdir.

Yarın Diye Bir Şey Var
Bilirim yarın diye bir şey var
Çileğin su katılmamış yanı
Irmakların geçilecek, fırtınaların
Dinecek
Bir yanı var
Ömrümüzün

Belki bir gün gülecek.
Selam verip
Selam alacak
Barışa kardeşliğe
Hep tok yatan
Çocuklar görecek
Eleele
Aşklar, omuz omuza dostluklar
Ne dikenli teller olacak
Ne tanklar tüfekler
Ne tüberküloz kalacak
Ne lösemi
Ne işsizlik
Ne banka
Ne borsa

Süt gibi duru ve ak
Ekmek gibi sıcak
Bizim de
Bizim de
Günlerimiz olacak.
Güle değecek
Kuşların kanadı
Ve kuşlar sırtlarında
gül taşıyacak
kardeşlerim koşar adım
moraran beyazla
zincirlerimizle
yaralarımızla
ırmakların geçilecek, fırtınların
dinecek
bir yanı var
ömrümüzün
belki bir gün gülecek

(Yarın Diye Bir Şey Var)

Aysan şiirinde birçok genç şair adayı için öğrenecek çok şey vardır. Aysan, ancak ayrıntıları biriktirerek yaşayabilenlerendir. Ve bu duyarlağını, çok sevdiği diliyle dışarıya taşıyabilenlerdendir’. Sözcüklerin dünyasında yol almak tıtsaklık değil, özgürleşebilmenin bir öncülüdür. Şiir asla yan yana gelmeyeceği ileri sürelebilecek sözcüklerin dahi ahenkle bir araya gelebildiği bir düşünce ve duygu atölyesidir. Şiire verilecek destek insani olana, insanı, toplumu anlamaya verilecekek destektir. Bu yazıda Behçet Aysan’ı tanıtmak için inceleme metinleri yerine kendi şiirlerini daha yoğunlukla kullanmayı tercih ettik, şiire en iyi rehbirlik edecek olanın şiirin kendisi olduğunu düşünüyoruz ve sizi şiirin sunağına davet ediyoruz.

alıntıdır: alev şeren/ http://www.adk.boun.edu.tr/gozlem/mayis_2000/17.htm
yakamozdüşleri isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla