Üsteğmen
Üyelik tarihi: May 2007 Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 232
Tesekkür: 2,092
344 Mesajinıza toplam 1,691 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: DENGELİ DURUŞ, DENGELİ SOLUNUM,NASIL MEDİTASYON YAPMALI? DÜZENLİ FARKINDA OLMAK DİKKAT VE FARKINDA OLMAK Meditasyonda dikkat ve farkında olma beraber çalışır ve fotoğraf makinesindeki lens ile obtüratörün, filmin ışığa hatasız açılmasındaki beraberliği kadar birbirleri için gerek- lidirler. Meditasyon yaparken, lensi meditasyon objesine yöneltiriz ve farkında oluş onu kavrar, alır. Lens devamlı o- larak meditasyon objesinden uzaklaşır, biz sabırla onu tek- rar doğru yöne yöneltiriz. Yoga meditasyonunda, konsantre olma, "dharana" ha- linden sonra, "dhyana" haline geçilir. Dikkat artar ve tam farkında oluşa döner. Bir şekil, bir ses, tekrarlanan bir söz ya da duygu olan meditasyon objesi beyinde dalgalanır. Dik- kat dağıldığı zaman, kolayca ve yeniden meditasyon objesi üzerine çevrilebilir. Farkında oluş, bilincin derinliklerine doğru inildikçe niteliğini değiştirir. Bu durumda kişi giderek kendi dışındaki varlıklarla bütünleştiğini idrak eder. Bilen ve bilinen arasındaki uçurum ortadan kalkar. Yalnızca biliş vardır. Yani, bir diğer ifadeyle; bilen, bilinen ve bilme işlemi tek bir oluş haline gelmiştir. Hindu Yogilerin ve Budistler'in "samadhi" dedikleri hal budur. Bilincin bir noktada odaklanması, lensin odak nokta- sına ayarlanmasına benzer ve belli bir objeye ya da insanın kendi içine yönelmesine yardım eder. Samadhi haline ula- şan kişi hiçbir şevden etkilenmez ve hiçbir şeye konsantre olmasına gerek kalmaz. Bilinç, objelerden gelen etkilerden, iradenin ve zihinsel aktivitelerin etkisinden tamamen kur- tulmuştur. . DİKKAT DAĞILMALARINA KARŞI PASİF DAVRANIŞ Herçeşit dikkat dağılmalarına karşı davranışımız nasıl olmalıdır. Dikkat hafifçe meditasyon objesine yöneltilmiştir. Zaman zaman dağılması önlenemez. Kaydığını fark ettiğiniz zaman, yavaşça, kaygılanmadan, sinirlenmeden dikkatinizi tekrar objeye yöneltin. Defalarca tekrarlansa bile, bu dönüş daima usulca ve acele etmeden olmalıdır. Batı da sürgünde bulunan Tibetli Chögyam Trungpa, meditasyon yapan kimsenin, aklını çelen düşüncelere karşı tutumu için şöyle demektedir: -"Düşünceler belirdiği zaman, onları konu olarak değil de (konunun etkisine kapılabilir- siniz) sadece düşünceler olarak izleyiniz. İnsan meditasyon yaparken düşüncelerini engellemeye çalışmamalı fakat dü- şüncelerin geçici ve değişici olduğunu da unutmamalıdır. Düşüncelere ne kapılmalı, ne de engellemeli,yalnızca izleyip tekrar meditasyon objesi üzerime dönmelidir. Amaç, fark gözetmeden ya da bir çaba göstermeden herşeyi kabul etme yeteneğini geliştirmektir. Bu, meditasyonun ana tekniğidir, gayet basit ve açıktır. Kontrollü ve huzurlu olmak için özel bir çaba, bir uğraşma gerekmemelidir.’’ Dr. Herbert Benson, meditasvonun gevşeme-rahatlamaya götüren öğelerini araştırırken, bunların en önemlisinin ‘’pasif davranış’’ olduğu görüşüne vardı. İnsanın pratiği ilerledikçe, dikkatin meditasyon objesi- ne dönmesi otomatikleşir ve kolaylaşır. Bu, pürüzsüz akıp akıp giden nehirde sandalla kayıp gitmeye benzer. Zaman zaman sandalınız yoldan çıksa bile, küreği suya daldırıp gene doğru yola koyar, nehrin ortasında yolunuza devam edebilirsiniz.
__________________ İNANCIN KANITLARA İHTİYACI YOKTUR,ONLARI YARATIR! İnanç,harici kanıtlara dayanmayan,aksine bunları yaratan içsel bir bilgidir. Bilgi,realiteleri tesbit eder. İnanç,realiteleri yaratır! Kurt Tepperwein-Mantal Çalışma Uygulamaları pinnko / Değişim ve Başarı Denemeleri Günlüğü http://www.hayatimdegisti.com/forum/...tml#post591707 |