Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-04-2010, 09:24 PM   #16 (permalink)
pinnko
Üsteğmen
 
pinnko - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2007
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 232
Tesekkür: 2,092
344 Mesajinıza toplam 1,691 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
pinnko will become famous soon enoughpinnko will become famous soon enough
Standart Cevap: DENGELİ DURUŞ, DENGELİ SOLUNUM,NASIL MEDİTASYON YAPMALI?



YAPMAYIŞ - FONKSİYONSUZLUK OLARAK
MEDİTASYON

Meditasyon, çelişkili olarak, işlevsiz olma işlevidir ya
da işlevi olan bir işlevsizliktir. Kendini aşma, kendini bı-
rakmadır, ama tam kendini bırakış, meditasyonun tetikte
ve dengeli farkında oluşu ile değil, uyku ile sonuçlanır.
Önemle önerilen, bedenin, omurganın, boynun ve başın dik
tutulması, pek çok bünyede, uykuyu önleyen ve dengeli
farkında oluşu sürdüren bir yoldur. Fiziksel denge, psikolojik
dengeye, yani dış durum iç duruma destek olur.
Pasif davranış pasif duruştur.
Aşağıda, birkaç yazarın meditasyonu tanımlayışlarını okumak yararlı olabilir.
"Zazen, bir Budist uygulama şeklidir. Zazen, hiçbir şey
yapmamak, yani işlevsizliktir. Bu aslında, kendini buluş-
tur. Budizm'de başka hiçbir şey aranmamalıdır. Bir Soto
Zen ders kitabında Zazen veya 'oturarak meditasyon' Bu-
dizm'in tümüdür denilmiştir. Zen üstatları, Zazen'de hedef
olmadan nişan alırsınız derler."
Grovvth Games (Souvenir Press) yazarları, meditasyo-
na bazen "kendiliğinden, zorlamasız konsantrasyon" olarak
bakılır derler. Bu, "çaba göstermeden konsantre olma" pa-
radoksu karşısında, meditasyon olayı ile sıradan sözcük an-
lamıyla faaliyet arasındaki farkı belirtir. Meditasyon işlev-
sizlik, pasifliktir. Algı ve sezgi ile birleşen bir pasifliktir.

Sanki, bedeninizden ayrılmış, düşüncelerinizi kapatıp, yeri-
ne tamamen sezgi-algı haline gelmiş gibisinizdir. Bedenden
tamamen soyutlanmış bir farkında oluştur bu.

" İşlevsiz oluş" kronik olarak gergin olan bir adaleyi
gevşetmek için gereken çabaya benzeyen bir çaba gerektirir.
Araştırmacılar, meditasyondaki dikkat ve farkında olu-
şun yapısını anlatırken kaçınılmaz bir şekilde paradoks ke-
limesine başvururlar.
Pasiflik ne uykudur ne de yorgunluk.
Zen üstatlarının dediği gibi 'amaçsız gerginlik'dir.
Bir su birikintisinin yüzey gerilimi veya henüz çalınmayan bir çalgı-
nın telinin gerilişi gibidir. Yatkın ve hazırdır, su birikintisi-
nin gökyüzünü yansıtışı gibi yansıtır.
Meditasyon halini, Zen üstatların öğrencilerine anlata-
bilmek için kullandıkları konuşma oyunlarında olduğu gibi,
açıklamaya çalışmaktan doğan, sözlü tezata bir örnek ver-
mek yararlı olur:
- "Üstat, nasıl meditasyon yapmalıyım?"
- "Meditasyon yaparak."
Çocukluktan beri kullanılmamış olsa bile, aslında içi-
mizde olan doğru duruşu hepimiz biliriz. Oturun ve geçmişe
dönerek, çocukluğunuzda, sessizce oturup yağmurun sesini
dinlediğiniz, kar tanelerini seyrettiğiniz anları düşünün. Bu
kafanızda hiçbir düşüncenin olmadığı, pasif farkında oluş ve
seziştir.

DÜZENLİ PRATİK

Düzenli olarak meditasyon yaptığınızda, düşünceler-
den uzaklaşılan, sadece farkında olma ve sezginin yer aldığı
süreler, hem daha sık, hem daha uzun olmaya başlar. Fa-
kat bu sonuçlara ulaşmak için kendinizi zorlamamalısınız.

Eğer baskı yapıyorsanız, meditasyon yapmıyorsunuz demek-
tir. Biz burada, "hırslı insan hata yapar" diyen Goethe ile ve
temel felsefesi, hırslı olmamak olan "wu wei" ve Tao ile
uyum sağlamak olan Taoistler'le aynı fikirdeyiz.

Mistik geleneklere göre,
sadece farkında oluşun yeraldığı düşünceler
arasındaki boşluklarda meditasyon yapan kişi, varoluş ale-
miyle, olma haliyle ilişki kurar.

Marlin Heidegger, bir yazısında, meditasyon için;
"varlığın olduğu gibi olmaya bırakılmasıdır" der.

Farkında oluşun üst düzeylerine erişildiği zaman, den-
ge ve bağımsızlık, ardından da bu başarının daha ilerleyişi
gelir. Her gün, bir ya da iki kez, yirmişer dakika çalışmalı-
sınız. Sonuç, her zaman, tazeleyici, rahatlatıcı ve sakinleş-
tiricidir.
Meditasyon yapan bazı kişilerde, zaman zaman
doruğa erişmenin verdiği mutluluk, uçarcasına mutluluk
duyguları uyanır (Vecit hali).
__________________
İNANCIN KANITLARA İHTİYACI YOKTUR,ONLARI YARATIR!

İnanç,harici kanıtlara dayanmayan,aksine bunları yaratan içsel bir bilgidir.
Bilgi,realiteleri tesbit eder.
İnanç,realiteleri yaratır!

Kurt Tepperwein-Mantal Çalışma Uygulamaları

pinnko / Değişim ve Başarı Denemeleri Günlüğü
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...tml#post591707
pinnko isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla