Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-04-2010, 10:49 PM   #25 (permalink)
SeLeNaS
Üsteğmen
 
SeLeNaS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 173
Tesekkür: 232
246 Mesajinıza toplam 1,161 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
SeLeNaS will become famous soon enoughSeLeNaS will become famous soon enough
Standart Cevap: Ynt: dört anlaşma / var mısın uygulamaya ?

Alıntı:
shamanic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

3. varsayımda bulunmayın

varsayımlarda bulunmanın problemi, varsayımlarımızın gerçek olduğuna inanmamızdır.
varsayımda bulunursunuz ve kişisel algılarsınız. ve sonuçta kocaman bir dram yaşamaya başlarsınız.

çünkü doğrunun ne olduğunu bilmemekten, karşımızdaki kişiyi açıklığa davet etmekten korkuyoruz.
gerçeği duymaya cesaret edemediğimizde ya da açıklama istemekten korktuğumuzda varsayımlarda bulunuyoruz.
sonrada varsayımlarımızın doğru olduğuna inanıyoruz.

bu inançlarımızla varsayımlarımızı savunarak, başkalarını yanlış yada haksız kılmaya çalışıyoruz.
ama zihnimizin içindeki, çelişen anlaşmalarımızdan doğan kaos, her şeyi yanlış yorumlamamıza ve yanlış anlamamıza yol açar.

konuşarak sormak ve gerçeği öğrenmek, varsayımda bulunmaktan çok daha iyidir.
böylelikle gerçeğin yakınından teğet bile geçmeyen rüyalar görmekten kurtuluruz.

ilişkide varsayımlar kavgalarımızın, zorluklarımızın, sevdiğimizi iddia ettiğimiz kişileri yanlış anlamamızın nedenidir.

çocukluğumuzda yaptığımız anlaşmalar genel olrak şöyle der:
“soru sormak güvenli değildir”. “eğer birisi beni seviyorsa, ne istediğimi, neler düşündüğümü ve hissettiğimi bilmelidir.”.

bu anlaşmaları kabul etmişizdir ama yanlış anlaşmalardır. herkes hayatı bizim algıladığımız gibi algılamaz.
herkesi rüyası ve gerçeği farklıdır.
sizin onun gerçeğini görebilmek için sormaya, başkalarının sizin gerçeğinizi görmelerini sağlamak için ise anlatmaya ihtiyacınız vardır.



4. daima yapabildiğinin en iyisini yap

bu anlaşma, diğer üç anlaşmanın kalıcı alışkanlığa dönüşmesini sağlar.
her koşul altında daima yapabileceğinizin en iyisini yapın.
şunuda daima hatırlayın: an, her an değiştiği için asla “en iyiniz” olmayacaktır. hep daha iyisi olacaktır

yapabildiğinizin en iyisini yaptığınızda, harekete geçersiniz.
her eylemi, her hareketi, her çabayı zevk aldığınız için yaparsınız, bir ödül beklediğiniz için değil.

“seni seviyorum tanrım” demenin en iyi yolu, yaşamınızı en iyisini yaparak yaşamanızdır.

“teşekkür ederim tanrım” deminin en iyi yolu, geçmişi özgür bırakarak, anda yaşayabilmek, şimdi ve burada olabilmektir.

Harika olmuş beni kendime getirdi elleirne sağlık...
SeLeNaS isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla