Teğmen
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 83
Tesekkür: 0
14 Mesajinıza toplam 48 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Ben Kimim? 31 Mart 1732 tarihinde Avusturya’nın Rohrau bölgesinde, bir araba tekerleği tamircisi babayla, köy beylerinin evinde aşçılık yapan bir annenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldim. Harika bir çocuk değildim. Ailemde ise müzikle ilgilenen hiç kimse bulunmamasına rağmen, yoksul babamın gönlü müziğin kıvılcımı ile kavrulmaktaydı. Babam, bu hayranlıkla daha altı yaşımı bile doldurmadan bendeki müzik cevherini keşfetti. Ve hayat yolum, Hainburg müzik okulunun önüne düştü. Altı yaşını doldurmadan ayrıldığım baba evine, kısa ziyaretler dışında bir daha dönmedim. İki yıl sonra, sesimin güzelliği Viyana’daki St. Stefan kilisesi koro şefinin dikkatini çekti ve dokuz yıl boyunca da, yani ses titreşimimi yitirinceye kadar bu kilisenin korosunda söyledim. 1750’de keman ve org çalmayı öğrendiğim bu kiliseden bir muzipliğim bahane edilerek atıldım. Bu aynı zamanda üç eski gömlek, bir ceketten başka varlığı olmadan, beş parasız, 17 yaşında başımın çaresine bakmak demekti. Gecelerim, müzisyen bir arkadaşımın evinde tavan arasında, günlerim ise, şarkıcılık yaparak, pazar ayinlerinde org çalarak, düşük ücretle dersler vererek geçti…
Beş yıl sonra şansım, meslekten müzikçi tek öğretmenim Niccolo Porpora’yı karşıma diker ve onun özel hizmetlerini görmem karşılığında beste yapmamın yolları yanında İtalyancayı da öğrendim. 1759’da Bohemya’da, Kont Morzin’in şatosunda, müzik yönetmenliği görevini üstlendim. Dört yıllık bu görevim sırasında, ilk bestelerimin de alevi parlamaya başlamıştır. 1760’da Maria Keller ile evlendim. Ama evlilik yaşamım da, müzik yaşamım gibi mutluluktan pek nasibini almadı. Bir berberin kızı olan öğrencime sevdalandım, fakat kız manastıra kapatılınca kızın ablasıyla evlenmek zorunda kaldım. Evliliğim mutluluk getirmediği gibi, çocuklarımda olmadı. Keller, geçimsiz ve huysuzdu. Kendinden başkasını umursamaz, ayrıca müzikten anlamadığı için benim çalışmalarımı da önemsemezdi. Bu durumda aşk ateşimi başa kadınların yüreğinde söndürmeye çalıştım. Genç soprano Luigia Polzelli ile yıllar süren aşk ilişkim de, yürek yangınından başka bir şey değildi. 1761’de yaşamım boyunca hizmetinde kalacağım Prens Paul Anton Esterhazy ile tanıştım. Ve 107 senfonimin 85’i, 25 operam ile 83 yaylı çalgılar kuartetimin çoğu bu tarih ile 1790 arasında, yaratıcılığımın simgesi olarak kariyerime kaydedildi.
1785’te, dostluğunu ömür boyu taşıyacağım MOZART’la tanıştım. 1 Ocak 1791’de tek kelime İngilizce bilmediğim halde Londra’ya gittim ve 18 ay orada kaldım. Yaşamım bir sevgi halesi ile çevrilidir ve Oxford Üniversitesi tarafından, onursal doktora ile ödüllendirildim. 1,5 yıl sonra yolum yine Viyana’ya düştü ve İngiltere’de kazandığım parayla, bugün benim adımı taşıyan ve müze olarak kullanılan Gumpendorf’taki evimi satın aldım. Bu arada Bonn’dan geçerken tanıdığım, 22 yaşındaki BEETHOVEN’e Viyana’da ders vermeye başladım ama ikimizin yıldızı bir türlü barışmadı ve aramızda bir dostluk kurulmadı. 1794’te yine bir Londra yolculuğu yaptım ve bir yıl sonra da, bu kez zengin ve mutlu bir insan olarak yeniden Viyana’ya döndüm. Artık kendimi tümüyle besteciliğe adamıştım. Dindar bir adamdım. Ömrümün mutluluk aynasına yansıyan “yaratılış”, 1798 nisanında seslendirildi ve dinleyenleri büyüledi. 1797’de “Gott erhalte Franz den Kaiser” başlıklı şarkımı Avusturya ulusuna armağan ettim. Bu şarkı önce “Avusturya Marşı”, daha sonra da Almanya’da ulusal marş olarak yıllarca kullanılmıştır. 27 mart 1808’de son kez halk arasına çıktım. Çünkü o gün ölümsüz yapıtım, bir grup üniversiteli amatör sanatçı tarafından yorumlanacaktı.
Son yıllarımda Avrupa’nın dört bir yanında onurlandırıldım. Stockholm, Amsterdam, St. Petersburg ve Paris müzik derneklerinin onursal üyesi oldum. 76. doğum günümde öğrencim BEETHOVEN, önümde diz çökerek elimi öptü.
31 mayıs 1809’da ölüme göz kapaklarımı kapadığımda mirasım şöyle açıklandı: 108 senfoni, 68 yaylı sazlar dörtlüsü, 60 piyano sonatı, 15’i günümüze kalan 25 opera ve 4 oratoryo... Aynı günlerde Napolyon’un orduları acımasızca Viyana’yı bombalamaktaydı. Cenazem, kalabalık Fransız generallerinin katılımıyla Mozart’ın “Requem”i eşliğinde kaldırıldı.
BEN KİMİM???
Cevap:Franz Joseph HAYDN
__________________ |