merhaba aysunt belli ki aşağı yukarı benim durumum gibi ben de 2 ay önce senin gibi hayattan hiç zevk almayan biriydim hatta rın kapısını aralamıştım ki çok şükür bu siteyi buldum, biraz da kendi çabalarımla korkularımın üstesine gittim, bu sayede şimdi hayattan daha fazla zevk almaya başladım. bakıyorum telkinleri dinlemiyormuşsun, bence biraz sabret sadece iki hafta sık dişini telkinler konusunda. ne olursa olsun her şeyden sıkıl ama telkinlerden sıkılmamaya çalış, göreceksin ki en geç iki hafta sonra zaten kendiliğinden, zorunluluk hissedtmeden telkinleri dinlemeye başlayacaksın. inan senin durumunu en iyi bilen insanlardan biriyim. durumun nasıl, az çok biliyorum. hayattan, her şeyden belki sıkılıyorsun, kafanda ağırlık var belki, arkadaşların çok eğleniyor sanki sadece sen eğlenemiyorsun gibi değil mi. bunu çözmek için kendi içinde de kişisel bir yolcuşluğa çıkman lazım, telkinlerle birlikte bu durum çok daha hızlı ve sonuç odaklı bir şekilde gerçekleşecektir bundan emin ol. dünyaya hep kötü bakma, eğer kendini mutsuz hissediyorsan, inadına gül gülümse hayata. beş dakika zorla gülümsemeye çalış, kendi kendine ben mutluyum, ben huzurluyum diye olumlama yap, her gün. göreceksin ki mutlu olmaya başlayacaksın. biliyorsun plasebo etkisi diye bir şey var, tıpta değil mi. mesela bir örnek verirsek yaşlı hasta insanlara plasebo, içi boş, etkisi olmayan hap veriyorlar ve bunun hastalıkları içinde en iyi ilaç olduğunu, kullananların da çok büyük bir yüzdeyle iyileştiğini söylüyorlar. diğer taraftan da başka hastalara da hastalığa karşı gerçek ilaç veriyorlar ve bu ilaçların tam olarak denenmediğini etkisini bilmediklerini söylüyorlar ve bu ilacı kullanmalarını söylüyorlar. plaseboyu kullananların %75'i iyileşiyor, gerçek ilacı kullananların da %25'i iyileşiyor. demem o ki beyin neye inanıyorsa o yolda ilerliyor, nasıl düşünürsen öyle bir insan oluyorsun. mulu olduğunu düşün mutlu ol. telkinleri de sakın ihmal etme, göreceksin dinledikçe hayatında bir şeyler değişecek hatta bir zaman sonra değişimlere hayret edeceksin, bu ben miyim diyeceksin. yeter ki biraz sabır, hayatını kısıtlayan şeyleri devam ettirmektense, biraz sabredip bu yolda ilerlemek daha kolay gerçekten. zaten hayatta ne kolay ki iş desen sıkıntı çekmen lazım, ders desen yine aynı. sabretmeye alışmak gerekiyor. inanıyorum ki sen de telkinleri dinleyip bir süre sonra değiştim, bu ben miyim, yuppiiii demeye başlayacaksın. sevgiyle kal. telkinli günler, haberlerini bekliyoruz.