Konu: OLUMLAMALAR
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-07-2008, 12:21 PM   #40 (permalink)
shamanic
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: OLUMLAMALAR

sevgili alencim..

elbette uzmanın bir noktaya kadar haklı.. lakin bende dahil hiçbirimizin sözlerinin peşinden evet bu doğrudur diyerek süreklenip gitmemek..

uzmanın eğer çok bilinçli olsaydı;sözlerinin karşısındaki kişinin (ki bu özellikle kendisine yüksek saygı ve sevgi besliyor ise )
bilinçaltına girerek tohum niteliği taşayacak kadar değerli olduğunun farkında olurdu..

olumlamanın safhaları ve bir takım dikkat gerektiren püf noktaları vardır..

öncelikle olumla niçin yapılır sorusunu ele alalım..
bir kişi yaşamında beğenmediği durumları olumlu hale getirme sürecini hızlandırmak ve bunun için bilinçaltı gücünü açığa çıkarmak amacıyla
olumsuzları - olumlu olanlarla değiştirmek için olumlama yapar..

vücudumuz bizim doğal olumlama kaynağımızdır.. biz bir veririz o bize bin olarak geri verir..
harika bir sinir ağımız vardır ve gerekli koşulları oluşturursak sinir ağımız her konuda başarılı olmamız için yanımızda yer alır..

yaptığımız her eylem.. duygu ve düşünce.. ile beynimizde nöron bağları oluşmaktadır..
beynimiz canlıdır esnektir ve bizim ona sunduklarımız doğrultusunda sürekli olarak yeni bağlantılar oluşturur..

beynimiz yaklaşık olarak 100 milyar sinir hücresinden oluşur.. bunlara nöronlar diyoruz..
her nöronda 100 ila 10,000 sinapsis yani nöronların diğer nöronlara bağlandıkları parçacıklar bulunur..

nöronlar bu parçacıkları kendi aralarında bağlar kurmak için oluşturur..
bu bağlantıları bir nöron şebekesi olarak düşünebiliriz..

daha yalın bir dille her nöron ağı ; bir düşünceyi .. bir beceriyi.. bir bilgi parçasını temsil eder..

nöron ağları da yalnız değildir.. hepsi bir birine bağlıdır.. böylelikle karmaşık fikirleri anıları duyguları inşaa ederler..

örneğin; kalem nöron ağı sadece basit bir nöron şebekesi değildir..
o aynı zamanda ince uzun yazı aracı renkler mavi kırmızı siyah... ucuz pahalı ..hediye (geçmişte aldıysak ya da verdiysek )
eski sevgili arkadaş aldatılma mutluluk ( o kişi ile yaşanmışlıklar doğrultusunda )
bir çok nöron ağı ile bağlantılı olur..

ve bir kalem gördüğümüzde ya da imgelediğimizde bu nöron ağı diğer tüm ağları ateşler.. (ateşler diyorum çünkü bildiğimiz elektirik akımı oluşturur )


hepimizin olağan konular ile ilgili olarak farklı tepkiler vermemizin sebebide budur..
farklı tecrübelerimiz farklı yaşanmışlıklarımız vardır..

dr. joe dispanza nın açıklaması ile ; bütün tecrübeler nörolojik açıdan algımızda olup bitenlerin , dünyamızın dokusunu belirliyor..
çevreden bir uyaran geldiğinde (kalem gibi) bu nöronağlarının bir kısmı ateşlenir ve beyinde bir kimyasal değişimler yaratır..
bu kimyasal değişimler ise duygusal tepkiler üretip algımızı belirler ve hayatımızda ki insanlara ve olaylara verdiğimiz tepkileri koşullandırır..

nöron biliminin temel kuralına göre aynı anda ateşlenen sinirler birbirine bağlanır .. bir şeyi bir kez yaptığınızda buna tepki olarak nöronlar
gevşek bir ağ bağlantısı kurarlar.. fakat davranışı tekrar etmezseniz o davranış beyinde bir patika açmaz.. bir şeyi tekrar tekrar uyguladığımızda
ise bu beyin hücreleri giderek daha fazla bağlantı kurar.. beyin şebekesini ateşlemek daha da kolay olur..

buna öğrenmek de diyorlar.. istenmeyen davranışları değiştirmek çoğu zaman bunun için bizleri zorlar..
örneğin; bir yetişkin ilk kez sigara içtiğinde çok üzgün travmatik bir olayın arkasından bu eylemi gerçekleştirmiş olsun..
bu bir nöron ağı oluşturdu.. o üzüntülü olayla ilgli olarak.. eğer bu davranışı çoğu kez tekrarladıysa nöronağı başka bir çok ağla bağlanarak kuvvetlendi..

daha sonra siğara eylemini arkadaşlarıyla dertleşirken..
başka bir arkadaşı onunla dertleşirken..
keyifli bir sohpet ortamında..
yemeklerden sonra..
bir bardak keyif çayıyla .. kahvesiyle..
güzel bir manzara karşısında.. vb. ..
tekrarladıkça bir çok farklı nöron ağları oluşturdu ve bunların hepsi sigara başlığının çağrıştırdıkları oldu..

geniş bir şebekeye hoşgeldiniz.. bunun gibi benzer ve birbirini tetekleyici bir çok şebekemiz vardır..

bunlar sadece olumsuz değil olumlu davranışlarımız içinde geçerlidir..

başta ne demiştik;
ateşleme yani her tetikleyici veride ağlar arasında ateşlemeler oluyor ve şebeke harekete geçiyordu..
şimdi biz tetikleyici olduğunda ateşlemeyi kesintiye uğratırsak ne olur?
bağlar zayıflar.. ateşlenmeyen hücreler birbiri ile bağlanmazlar..
nöron şebekelerinin kendini alışkanlık düzeyinde gösteren süreci her kesintiye uğrattığımızda bağlar giderek zayıflar..
her seferinde konuyla ilgili harekete geçen sinir ağı ile arasındaki bağ zayıflar.. ilişkilendirme ortadan kalkmaya başlar..

yine dr. dispenza nın bir örneğini vermek istiyorum;
üniversitedeki oda arkadaşınızdan ayrılırken yılların getirdiği birlikteliğin dostluğun arkadaşlığın uzaklaşma arifesinde bir çok söz verilir..
mektuplaşmalar.. mailler telefonlar vesaire..
ilişkiyi korumak ve birbirlerinin ne yaptığından haberdar olmak için verilen sözler..

zaman geçtikçe verilen sözlerden uzaklaşılır.. önce haftada bir olan ayda bir e ardından yılda bir e doğru ilerler.. zayıflar zayıflar ve biter...

bu etki beynin içerisinde de böyledir.. ev arkadaşınız hakkında giderek daha az düşündüğünüz vakit.. nöronağı bağlantısı azalır..
ve sonunda hiç bir bağlantı kalmaz..
olan şudur; hücreden çıkan ve diğer hücrelere bağlanan dentritlerin (ateşleme ile ) bağlantılarını çözüp diğer mevcut sinir hücrelerine
bağlanmak için beklemeleri ve eski alışkanlıkların eriyip yerine yeni alışkanlıkların getirilmesidir..

bu bilgilerin ışığında olumlama konusunu tekrar ele almanızı isterim..
tezahür sanatında doğru olumlama ile ilgili püf noktaları verdim.. onun için burada ikna edici olumlama nasıl oluru anlatmıyorum..
(http://www.hayatimdegisti.com/forum/...enleri-b148.0/)
bu püf noktalara ihtiyaç duymamızın sebebi mantıklı sinirağları oluşturabilmek için..
ve seçimlerimiz ne kadar mantıklı olursa eski olumsuz bağlarımızı o kadar kolay yıkarız..

bilinçaltının temizlenmesi demek bu esasa dayanır.. telkinler bizim bu konuda ki en büyük avantajımızdır..
telkinleri dinlerken sürekli kendimizi desteklemenin öneminden bahsediyorum bunun sebebi yeni sinirağlarını bir an evvel oluşturabilmeniz içindir..


ne eft ne sedona nede başka bir şey mucize yaratmaz.. mucize biziz.. ateşleme sistemini sekteye uğratmak için
olumlama eft sedona d. peat daha bir çok yol yöntem vardır.. önemli olan bunları düzgün bir şekilde kullanmaktır..

bir yangın var (değiştirmek istediğimiz konu )
bir çok su dolu bidonumuz var.. ( olumlama.. eft .. sedona.. v.b )
yangın var suyum var neden yangın sönmüyor..
suyu alıp ateşin üzerine dökmediğimiz sürece yangın hep var olacak..
elimizdeki düzgün ve yapabildiğimiz en iyi şekli ile kullanmalıyız..

beynin iki temel yolla öğrenir..
ilk yol anladığımız veya ezberlediğimiz olgusal yol..
ikincisi ve genellikle en güçlü olanı deneyimsel yol..


kullanımı hakkında onlarca kitap okuyabilir ya da bir alıp kullanabilirsiniz..

sevgiler..

__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla