Alıntı:
matlatari Nickli Üyeden Alıntı
Olaya şöyle bakabilirsin aslında buraya gelen insanlar kendi kişisel gelişimleri için buradalar emin ol bi hırsız zaten aman dur çalıyorum bari suçluluk hissetmeyim diye buraya gelmez tabi sen bunu demiyosun ama...Şimdi şöyle bir örnek vereyim kendimden kız arkadaşımla ayrılmıştık ve artık barışacak durumda değildik ve zaten barışmadıkta neyse o biz ayrıldıktan sonra kanser oldu öğrendiğim an neye uğradığımı şaşırdım dünyam yıkıldı ve neredeyse 3 gün boyunca onun kanser olmasının sebebinin kendim olduğumu düşündüm o kadar ağladım ki sanırım bi 5 yıl daha kolay kolay ağlayamam sonra farkına vardığımda bu gereksiz di ben değildim tabi ki suçlu ki bi çok konuşmamızda bana da devamlı söylediği bişeydi benim kötü bişey yapmadığım ortada olmasına rağmen sanki suçlu hissetmek zorundaymışım gibi hissettim ama kısa bir süre de atlattım bu durumumu zaten telkin içeriğine dikkat edersen "
Sucluluk duygusu hissetmekte bize insan oldugumuzu hatirlatir.
Sucluluk duygusu insancıl ve duyarlı bir insan oldugumuzu anlatir.
Hic sucluluk duygusu hissetmeseydik insan olmazdik.
Şimdi kendine karşi bir parca nazik olmanin zamani geldi.
Hissettigin sucluluk duygusunun bilincaltinin yanlis yapildigini dusundugu seyler icin kendi kendini
cezalandirma bicimi oldugunu kabul et.
Fakat yapilan yanlis seylere karsilik ihtiyac duyulan cezalandirma icin daima bir sınır vardir.
Her duyarli insan bunu bilir.
Ve bu sınıra ulasildiginda cezalandirmanin devam etmesine daha fazla ihtiyac ve bahane yoktur. " gibi bir bölüm var sadece kendimizi devamlı cezalandırıp geçmişe takılı kalmamızı engelliyo düşünsene devamlı bi şekilde kendimizi suçladığımızı hayat ne kadar iğrenç olurdu ki ben bu telkinleri dinleyene kadar öyleydi sonuçta zaten suçluluk duygularından kurtulmuş olmamız bize tekrar tekrar aynı şeyleri yapacağımız anlamına gelmez ki hapishanelerde yıllarca yatıp deli gibi pişman olur daha çıktığı gün yine adam öldüren insanların sayısı hiç de az değil ve emin ol ki bu insanlar her gece kendileriyle vijdani bi hesaplaşma içine giriyorlardır ama yine de nafile... |
sagol uzun uzun aciklama yapmissin.hayatimizdaki bir cok seyi zaten dogru oldugunu dusundugumuz telkinlere siginarak yapmiyormuyuz.yani tamam hirsizlik kotu bir ornek belki ve insan vicdanini rahatlatmak icin her turlu telkine basvurabilir.herkes kendi acisindan dogru oldugu seyi yapiyor.nlpde bazi kabuller vardir ve bu kabulleri sorgulamayiz.
"Fakat yapilan yanlis seylere karsilik ihtiyac duyulan cezalandirma icin daima bir sınır vardir.
Her duyarli insan bunu bilir."ben belki de ihtiyac duyulan cezalandirma icin bir sinir yoktur diyorum ve her duyarli insanin bunu bildigine kim karar verebilir ki,belki evrensel gercek bu degildir.ben bu bilincalti cezanin bile yol gosterebilecek bir isik oldugunu dusunuyorum.telkinle bu duyguyu giderip rahatlamak yerine temelde ne varsa onunla hesaplasarak yasamayi tercih ettim her zaman.biraz aciyi seviyorum galiba.kendi kendimin icinde kaybolmayi seviyorum,kendimle kavga etmeyi ve hep hakli olan tarafin kazanmasini.yani benim kisiligim biraz farkli.senin durumunda olmak nasil bir sey yasamadigim icin bir sey diyemem,sonucta kendine gore ve kendi mantiklarina gore muhakkak haklisindir,herkes hakli.herkesin dogrusu kendine.yani benim telkin dinlememe sebebim bu ozetle.benim ilgimi ceken diger konulardaki paylasimlar cunku zamanimizda "soyut ve somut olani dengeleme"(bunu insirah adli yeni uye demis tanisma mesajnda) ihtiyaci var ve ben bu ihtiyaci anlamak ve sindirmek istiyorum.simdi bana tuhaf diyeceksin:)selamlar tekrar