Konu: İLGİNÇ
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27-05-2007, 09:20 PM   #54 (permalink)
skorpy
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart SIHHAT-BOLLUK-MUTLULUK-HUZUR-DOLU DOLU YAŞAM mı istiyorsunuz?

18) SIHHAT-BOLLUK-MUTLULUK-HUZUR-DOLU DOLU YAŞAM mı istiyorsunuz? Sadece ve Sadece (Bütün Varoluşların Yaratılma nedeni olan) Yüksek Benliğinize Arkadaşça Sorun ; Ne yapmalıyım? Ne yapmamı istiyorsun?
*Bize, Annemizden, Babamızdan, Eşimizden, Sevgilimizden (Madden ve Manen, Kendimize en yakın bildiğimiz-hissettiğimiz Kişiden) çok çok daha yakın olan kimdir biliyormusunuz? YÜKSEK BENLİĞİMİZ. Biz, TANRISAL Bir Varlık olan YÜKSEK BENLİĞİMİZ' den bir PARÇAYIZ . YÜKSEK BENLİĞİMİZ Bizim ÖZ' ümüzdür. Yani Aslımız YÜKSEK BENLİK' tir. Bizde bir TANRI' yız. Ancak Biz, TANRISAL VARLIKLA aramıza Perde koymuş bir TANRI 'yız. Aslında YÜKSEK BEN' in KENDİSİ'yiz.
*Zira YÜKSEK BENLİK, Yarattığı ALEMLERİ SINAMAK-TANIMAK arzusundadır. Ancak Yüksek Enerjisiyle, Kaba madde Alemlerine inememektedir. Bunun için Kaba Maddeden bir taşıt ; İnsan Bedenini yaratmıştır. İnsan Bedeni içersine girebilmek için de, Enerjisini azaltmak, Enerjisini gittikçe kabalaşan örtülere-bedenlere sarmak zorunda kalmıştır. YÜKSEK BENLİK, Bu şekilde 7 Beden içine girerek İnsan Bedenini yönetecek Enerji düzeyine inmektedir. YÜKSEK BENLİĞIN, İnsan Bedeni içersine aktardığı Enerji Parçası, YÜKSEK BENLİĞİN bizzat Kendi Şuur ve Enerjisi olmasına rağmen, İnsan Bedeni içersindeki bu Şuur ve Enerji, geldiği kaynağı unutmakta, YÜKSEK BENLİK'ten kopmakta ve Adeta ayrı bir Şahsiyete bürünmektedir. İşte Biz, Ayrı bir Şahsiyete bürünmüş olan YÜKSEK BENLİK'leriz. Yani Biz, Aslında YÜKSEK BENLİĞİMİZ'in Kendisiyiz.
*Dünyasal ölçülere göre, İster Ayyaş, Katil, Serseri denilen biri olun - İster Fahişe olun - İster Din yolunda şaşmadan ilerliyen bir Ruhani Zat olun veya Akılla, İlimle yaşıyan, yaratıcı bir Bilgin olun - İster bir Lider - İster Zeka özürlü bir İnsan olun, Kısaca ne olursak olalım BİZ, HER ZAMAN (ÖZÜ TANRI OLAN) TANRISAL VARLIKLARIZ.
*Biz, TANRISAL VARLIK' tan bir parçayız. Ancak TANRISAL VARLIK'la aramızda bir PERDE bulunmaktadır. Bu Perde SIRLI bir perdedir. Bizim taraftan bakıldığında, bu perde bir AYNA' dır. Baktıkça sadece, Kendimizi - Çevremizi ve Yalnızlığımızı görürüz. AYNA' nın arkası olabileceğini hiç düşünmeyiz. AYNA' nın içinden gelen dürtüleri - sesleri - istekleri - düşünceleri de kendimizden geliyor sanırız. Bu perdeye YÜKSEK BENLİĞİMİZ tarafından bakıldığında ise ; Biz her an, Tüm yaptıklarımızla - Tüm düşüncelerimizle - Tüm duygularımızla - Tüm çıplaklığımızla olduğumuz gibi görünürüz. Onun için Dinsel Bilgilerde "Tanrı Şah damarınızdan daha yakındır" denmiştir.
*Biz ne yaparsak yapalım, Bizim yaşadığımız Her Deney - Her Olay - Her Duygu, Bizimle beraber -aynı anda- YÜKSEK BENLİĞİMİZ tarafından da aynen algılanmakta-aynen yaşanmaktadır. YÜKSEK BENLİĞİMİZ ; SEVGİ ve BİLGİ KAYNAĞI'dır. O tüm mevcudatın Bir olduğunu, Her şeyin TANRI oldugunu, Her şeyin Sevgi dolu olduğunu, Her şeyin SEVGİ ve BİLGİ ile yaratıldığını bilmektedir. EVREN'i ve TANRI' yı geliştiren, Sevgi - Huzur - Mutluluk ve Neşe' dir. Sevgi Kaynaklı bütün duygular EVRENİ ve TANRI'yı geliştirmektedir. Dolayısıyla YÜKSEK BENLİĞİMİZ aslında Kendi Parçası olan ama değişik bir Şahsiyete bürünerek kendini unutan Bizim, Her an Sevgi dolu, Huzurlu, Mutlu ve Neşeli olmamızı istemektedir. Çünkü Kendisi Öyledir. Çünkü Kendisi bizzatihi Sevgi, Huzur ve Mutluluk doludur. O Korku bilmez-tanımaz Çünkü Korku bilmemekten kaynaklanır. O ise Tüm geçmişi-Tüm geleceği bildiği gibi, bildiğimiz-bilmediğimiz-bilemiyeceğimiz Tüm Bilgilere ve Tüm Gerçeklere de sahip bulunmaktadır.
*Biz ise Aslımızı-Kaynağımızı unuttuğumuz için Bilgiden de yoksunuz. Biz'deki, Bilgi ve Sevgi noksanlığının yerini Bilinmezlik diğer adıyla KORKU doldurmuştur. Yani KORKU, Evrensel Gerçekleri bilmeyen-Nizamın Şuurunu idrak edemeyenlere ait bir duygu'dur. YÜKSEK BENLİĞİMİZ, Bizim her zaman Sevgi - Mutluluk ve Huzur dolu olmamızı, Sevgi ve Mutlulukla, EVRENİ ve KENDİMİZİ geliştirmemizi, Aradaki Perdeyi kaldırıp KENDİMİZİ yani KENDİSİNİ tekrar tanımamızı istemekte, beklemekte ve bunun için uğraşmaktadır.
*Bizim Görevimiz, En Yakın Dostumuz, Mayamız, Aslımız, Özümüz, Sırdaşımız olan YÜKSEK BENLİĞİMİZ'le, olan BİR'liğimizi ve BAĞIMIZI kavramak, Aslımızı-Özümüzü idrak etmeye çalışmaktır. Mutlu, Huzurlu, Sevinçli, Bereketli Dolu Dolu bir yaşam için ne yapmamız gerektiğini Dostça, Arkadaşça, İnançla kendisine sormaktır. Aslında kendi kendime soruyorum zannettiğiniz, Suallerin cevabı, yine Sizin düşünceleriniz arasına kendiliğinden gelecektir. Zihninize gelen cevabları, Akıl'la irdeleyip tatbikata aldığınızda Huzur ve Mutluluk hissediyorsaniz, Yaptıklarınız Sevinç, Bolluk, Bereket getiriyorsa, Yaptıklarınız başkalarına zarar vermiyor, Toplum ve Doğa için fayda yaratıyorsa YÜKSEK BENLİĞİNİZ'i algılıyorsunuz demektir. Siz YÜKSEK BENLİĞİNİZ'i algıladıkça, YÜKSEK BENLİĞİNİZ Dolu Dolu, Bolluk içinde yaşayacağınız, Sevgi ve Mutluluk duyacağınız Ortamları ve Olayları Sizin için, aslında Kendisi için ve Evren için yaratmaya devam edecektir.
*Madden ve Manen, Üzüntülü, Yetersiz, Mutsuz, Sıhhatsiz ve Bilinmez bir arayış içindesiniz. Bilin ki, YÜKSEK BENLİĞİNİZ'den gelen “Dürtüleri-Düşünceleri alamıyorsunuz. Arzu edilen, Planlanan-İstenen ortamların, Olayların, Aktivitelerin çok dışındasınız" demektir. Dostça, Arkadasça, İnançla, YÜKSEK BENLİĞİNİZ'e sorun. Ne yapmalıyım. Ne yapmamı istiyorsun? Ne yapmam gerekmektedir? Sonra kendinizi relax bırakın. Mutlu-Huzurlu-Bereketli ve Sevgi dolu ortamları düşünün. Bilin ki cevab, mutlaka ama mutlaka arka arkaya gelecektir. Cevabları Algılayın, İrdeleyin, Radikal kararlar bile olsa tatbikata alın. Tatbikattan, Sevinç, Mutluluk, Huzur duyuyorsanız, Doğru zamanda, Doğru yerde, Doğru faaliyettesiniz demektir. Hiç unutmayın. Biz YÜKSEK BENLİĞİMİZ'in Dünyadaki parçasıyız. Tanrısal bir Varlığız. Tanrısal yeteneklerin Hepsine sahibiz. Sadece bunları perdenin arkasından almamız lazımdır. Bunun için bu yetenekleri önce istemek lazımdır. Sonra kendimizi Gerçek Tanrı gibi hissetmemiz, Tanrı gibi davranmamız gerekmektedir. Görevimiz Sevgi, Mutluluk, Sevinç ve Bolluk içersinde yaşayarak, Madde Alemlerine ve Mevcudata, Sevgi ve Mutluluk dağıtmak ve yaymaktır.
*SONUÇ ; YÜKSEK BENLİĞİMİZ' le olan BİR' liğimizi ve BAĞIMIZI kavradığımızda, Yani Aslımızı - Özümüzü idrak ettiğimizde, YÜKSEK BENLİĞİMİZ' den gelen Düşünceleri-Dürtüleri hissettiğimizde-anladığımızda, Yaşamımıza görünmez eller değecek, her şey rast gidecek, Sorun gelirse çözüm de beraber gelecektir. Yaşamımız Huzur, Mutluluk, Sevgi, Bolluk, Sıhhat ve Sevinç ile dolacaktır. Başlangıç için sadece ve sadece YÜKSEK BENLİĞİNİZ'e Arkadaşça-Samimiyetle Sorun ; Ne yapmalıyım? Ne yapmam gerekiyor? Ne yapmamı istiyorsun?
alıntıdır

__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla