Bir kitap okudum, hayatım değişti". Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk "Yeni Hayat" adlı romanında bu cümleyi kaleme alırken "The Secret / Sır" adlı, dünyayı kasıp kavuran kitap henüz yazılmamıştı. Yazılmış olsaydı da Pamuk böyle bir değişimi kastetmezdi kuşkusuz. Ama bu kitabın insanların hayatlarını değiştirmek gibi bir iddiası var.
Bir kitap düşünün ki ABD'de 3,5 ayda 160 milyon dolar hasılat yapsın. Satışları 7.5 milyonu yakalasın. İngiltere'de 2 ayda 3 milyon 750 bin, Avustralya'da bir ayda 1,5 milyon adet satılsın. Ve yine aynı kitap Türkiye gibi okuma oranı pek de yüksek sayılamayacak bir ülkede 4 haftada 125 binlik satış rakamına ulaşsın.
Orhan Pamuk'un en çok satan kitabı "Yeni Hayat"ın yayımlandığı 1994 yılından beri toplam 250 binlik satışı ancak bulduğu da düşünülünce, kabaca 'spiritüel' (tinsel) kitaplar olarak sınıflandırılan "The Secret" ve kardeşlerinin 'sır'rına eğilmemek olmazdı. Ki bu araştırmanın bizi Türk okurunun okuma alışkanlığına yönelik 'yeni bir okuma' modeline götüreceği de ortadaydı.
KIDMAN İÇİN ÇOK ÖZEL
Bizi spiritüel kitapları incelemeye iten "The Secret"ın yazarı Rhonda Byrne, Oprah Winfrey'in programına çıktı, Nicole Kidman kitabı elinden düşürmüyor. İsmiyle müsemma bir 'sır'rı var elbet bu "Sır"ın. Onun sırrından hareketle, bütüne ulaşmadan önce "The Secret"ı masaya yatırmakta fayda var.
Hikayesi son derece basit...
2005 yılı Avusturalyalı Rhonda Byrne için iyi geçmemiştir. Aniden babası ölmüş, iş arkadaşları ve sevdikleriyle ilişkileri altüst olmuştur. Annesinin bunalımda olduğunu fark eden kızı Hayley, ona bir kitap verir: "Zengin Olma Bilimi" (The Science of Getting Rich). Yüz yıllık bir tarihi olan kitap, Byrne'a ipuçlarını gösterir. İstediği her şeyi elde etmesini sağlayacak 'büyük sır'rın ilk ipuçlarını...
Byrne, sırrın peşine düşer ve görür ki Eflatun'dan Shakespeare'e, Edison'dan Einstein'a pek çok deha bu sırra çoktan vakıf olmuş.
Araştırması genişledikçe, sırrın 'öğretmenler'ini keşfeder. TV yapımcısı Byrne'ın ekibi, ABD'deki 55 öğretmenle buluşur ve öğretilerini filme alır. Amaç, "Bu sırrı neden herkes bilmiyor?" sorusunu soran Byrne'ın sırrı bütün dünyayla paylaşmak istemesidir.
Sekiz aylık çalışmanın sonunda "Sır / (The Secret)" DVD'si çıkar ortaya. Ve adeta bir patlama yapar, herkes sırrın peşindedir. Ardından da aynı adlı kitap gelir.
SEKTÖRÜN YARISI
Peki nedir bu 'sır'? Aslında hem çok basit hem karmaşık.
Sır, çekim yasası olarak tanımlanan bir kurala bağlı. İstediğiniz her şeyi elde etmenizi sağlayacak bir formül bu: "Ne düşünürsen osun" diye de açıklanabilir.
Bu kitaba göre, hayatınıza giren her şeyi kendinize çeken sizsiniz; parayı da, sağlığı da, hastalığı da, aşkı da, savaşı da... Hepsi siz düşündüğünüz için girdi hayatınıza. Bir mıknatıs gibi çektiniz.
O halde, hayatınızı değiştirmek için öncelikle düşüncelerinizi değiştirmelisiniz. Bir anlamda sır hiç de sır değil. Bilmediğiniz bir formül duyacağınızı düşünüyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Hepsi bu kadar işte: "Düşünceler somutlaşır."
Peki neden milyonlarca insan böylesi basit bir formülün peşinden koşuyor? Neden mutluluğu bu kitaplarda arıyor?
Üstelik yüzbinlerle tanımlanan satış rakamlarını yakalayan yalnızca "Sır" değil, "Ferrari'sini Satan Bilge", "%100 Düşünce Gücü", "Çekim Yasası", "Her Şey Seninle Başlar" gibi 'spiritüel' kategorideki kitaplarda da durum hemen hemen aynı.
Türkiye Yayıncılar Birliği'nin verilerine göre 500 milyon YTL'lik yayıncılık sektörümüzün dörtte birini edebi içerikli kitaplar, bir o kadarını da sosyal bilimlerle ilgili yayınlar oluşturuyor. Yapılmış ciddi bir pazar araştırması bulunmamakla birlikte, pazarın kalan 250 milyon YTL'lik bölümünün tamamına yakını, Dharma Yayınları sahibi Namık Kemal Atalay'ın verdiği bilgiye göre spiritüel kitaplara ait. Spiritüel kitaplar basan yayınevlerinin bir kısmı da Atalay'ın iddiasına katılıyor.
DOMATESLE DE OLABİLİR
Bu kitapların ortak noktası, huzur arayışında olan insana hitap etmeleri. İnsanın içine dönmesi, kendi potansiyelinin farkına varması, düşünceleriyle yaşamını şekillendirebileceğini öğrenmesi ana temalar.
Kitapların mottoları ortak: "Her şey size bağlı". Bir yandan güven aşılarken bir yandan da insana taşıması güç bir sorumluluk yüklüyorlar. Savaşların, açlığın, sefaletin yalnızca siz onları aklınızdan geçirdiğiniz için var olduklarına inanmak bir yanda, zengin olduğunuzu düşleyip paranın gelmesini beklemek diğer yanda.
Psikiyatr, yayıncı ve yazar Cem Mumcu, bu tür kitapları ağır bir dille eleştiriyor:
"İnsanın yanlışlıkla bir domatesin üzerine oturunca ya da muz kabuğuna basarak da hayatı değişebilir. Olasıdır. Ama bu kitapların yankıları durumun vahametine işaret ediyor.
Hayattaki değişimler bu kadar basit anahtarlarla olsaydı, ne felsefe ne bilim olurdu. Böyle bir kitap okurduk ve iş biterdi. Hayat bu kadar basit değil."
Bu, Mumcu'nun psikiyatr olarak görüşü. Bir yayıncı olarak ise böyle satış potansiyeli olan kitapları, kendi istediği ve ancak 500 adet satılabilen kitaplara kaynak sağlamak amacıyla yayımlayabileceğini söylüyor ve ekliyor: "Gördüğünüz gibi kapitalist sistemin insana sunduğu lanet olası örüntü, insani rasyonellerle maalesef örtüşmüyor, bu durum beni bile çelişkiye düşürüyor."
Peki edebi kitaplar binli rakamları zar zor bulurken spiritüel kitapları satın alan yüz binler kim? Hangi sosyal sınıfa mensuplar? Eğitim ve gelir düzeyleri, entelektüel seviyeleri ne? Ve tabii, bu tür kitapların temel söylemi olan 'inanç' kavramıyla kurdukları ilişki...
ALTERNATİF DİN ANLAYIŞI
"The Secret"ın Türkiye yayıncısı Mia Yayınevi'nin sahibi Birol Gündoğdu, bu tür kitapların okur kitlesinin yüzde 75'inin kadınlardan oluştuğunu söylüyor. Tüm okurların yüzde 60'ını ise A+ tabir edilen, eğitim ve gelir düzeyi en yüksek sınıf oluşturuyor.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde 'din psikolojisi' dersi veren Prof. Dr. Ali Köse'ye göre de bu kitapların okurlarının büyük çoğunluğu "dinle arası açık, dini kurumlardan ya da geleneksel dini uygulamalardan tatmin olmayan, onlara karşı yabancılaşma yaşayan insanlar".
Köse'ye göre onların bu spiritüel arayışlarının arkasında yine dini motivasyonlar olsa da, mevcut kurumsal dini yapı ile araları iyi olmayan insanlar için bu kitaplar bir çeşit 'alternatif din' anlayışı yaratıyor.
Edebi türlere fark atıp, ülkemizde bir kitabın nadiren yakalayabileceği yüzbinlerle ifade edilen satış rakamlarına ulaşan bu kitapların farkını Prof. Dr. Ali Köse, "İnsandaki maneviyat arayışını farklı bir formda ortaya koymak" olarak tanımlıyor: "Gerçekte metafizik bir alemin olup olmaması önemli değil, insanoğlu onun varlığını hissetmek istiyor."
Bu kitapların okur için cazibesi ise şurada yatıyor: "Din söz konusu olduğunda metafizik alandan gelen mesajlar bireye doğrudan gelmiyor, belli araçlar var: Namaz, cami, kilise, vaftiz vesaire... Yukarıdan gelen mesaj orada bir kırılma yaşayarak bireye yöneliyor. Ama spiritüalite dediğimiz alanda açısız irtibat var. Esas mesaj o; bir kopukluk olmadan metafizik alanla doğrudan ilişki kurmak. Bunun için bir dine inanmak da şart değil."
Tam bu noktada tanıtımın etkisini de ortaya koymak gerek. Pazar payı yüksek kitapların, tanıtım bütçeleri de büyük.
Spiritüel alandaki yayınlarıyla tanınan Kuraldışı Yayınları'nın sahibi yazar Nil Gün de, "The Secret" için dünya çapında yapılan tanıtımın satıştaki etkisine dikkat çekiyor.
Görselliğin ön planda olduğu günümüzde, kitabın DVD versiyonu olması da bir avantaj. Nil Gün, bu tür kitapların ülkemizde yeni yeni kabul görmeye başladığını hatırlatıyor: "Türkiye'de bu tür kitapların popülarite kazanmaya başlaması en fazla 15 sene öncesine dayanıyor. 15 sene önce Louise Hay'in 'Düşünce Gücüyle Tedavi' kitabını çevirdikten sonra onu basacak bir yayınevini zor buldum. Bu zorluklar, beni yayınevi sahibi yaptı."
Nil Gün spiritüellik kavramını ise şöyle değerlendiriyor: "Spiritüellik, insanın en yüksek doğasının değerlerine uygun yaşaması, bütünün bir parçası olduğunu derinden idrak etmesidir. Spiritüel gelişimi sağlamadan bireysel gelişim olmaz.
"Çünkü spiritüel idrak, bireyin fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal boyutlarıyla iletişime geçme gücünü içerir. Spritüellik insanın derinlik psikolojisidir ve bilincimizdeki tutarlılığın hayatımıza yansımasıdır."
KOLAYCA DÖNÜŞEYİM!
Peki ya, bu kitaplara yönelik eleştiriler? Mumcu'nun 'Hayat bu kadar basit değil' olarak özetlediği eleştirilere, farklı çevrelerden bu kitapların insanları boş yere umutlandırdıkları yönündeki suçlamaları da ekleniyor.
Psikolog Suna Tanaltay da, sözkonusu kitapların anlattıklarıyla insanların boşuna oyalandıklarını düşünenlerden. Tanaltay'a göre "Bu kitaplarla hayatının değiştiğini söyleyenler hayatın derdinden tasasından başka bir oyuna kaçıyor ".
Bilim çevrelerinin bu kitaplarla ilgili ortak eleştirisi 'her şeyi kolayca ve hızla halledebileceğimiz' yolundaki vaatleri aslında. Bir an önce kilo vermek, bir an önce güzel olmak, bir an önce zengin olmak...
UMUTTAN ZARAR GELMEZ!
Yine Psikiyatr Cem Mumcu'ya göre, bu kitaplara satış patlaması yaptıran insanlar da, sözkonusu vaatlere dünden hazır: "Emek vermeksizin, derinleşmeksizin, ter dökmeden, canları yanmadan bir dönüşüm bekliyorlar hayatlarında. Bu beklentiler, spiritüel kitaplarda çok güzel tarif edilip önemli bir pazarlama mavrasıyla satılıyor."
Kuraldışı Yayınları sahibi Nil Gün, sözkonusu eleştirileri şöyle yanıtlıyor:
"Şöyle bir etrafımıza baktığımızda umutsuzluğa kapılmamız için her türlü şeyin var olduğunu görürüz. Sağlık sigortası bile olmayan onca insan endişeyle yaşıyor. Her gün bir öncekinden daha umutsuz giriyoruz yatağa. Bunlar sorun olmuyor da, hayata biraz umutla bakmak mı sorun oluyor?
"Tüm şiddet ve r vakalarının altında umutsuzluk yatar. Şimdiye kadar, ya çıkarsa umuduyla aldığı Milli Piyango biletine amorti bile çıkmadığı için hayal kırıklığı yaşayan ve depresyona giren biri olduğunu duymadım.
"Yazdıklarımda, 'yaşam aksiyonu sever' bakışının altını hep çizdim. Çekim yasası bana göre bir tembellik yasası değildir. Kendi hayatım bunun en canlı örneği."
Neredeyse 20 yıldır spiritüel alanda kitaplar yayımlayan Dharma Yayınları'nın sahibi Namık Kemal Atalay ise, bu kitapların geleceğe dair kesin hükümlerle konuşmadığını, ancak pozitif düşüncenin zor durumdaki insanlara motivasyon sağladığını söylüyor, eleştirileri haksız buluyor.
./..
---Alıntı---milliyet.com.tr