Olumsuz düşünen bir ailenin ferdi'yim söze nerden başlasam bilemiyorum.
ailemle hep geçim sıkıntısı çekerek büyüdüm. onların olumsuz düşünceleri, olumsuz tavırları, "bunu yapmazsan yok şöyle olur yok böyle olur" diye bitmek tükenmek bilmeyen boğucu öğütleri, beni hem çok düşünür hem de karmakarışık bir hayat formuna soktu.
bir şeye heveslensem, yok o öyle olmaz olacak da neye yarayacak, gereksiz, gibi anlamsız cümlelerin engeline maruz kaldım.
babam bir gün bana şöyle bir söz etmişti: oğlum, gördüğüm kadarıyla sen kişilik arayışındasın ve ne olduğunu nerede olduğunu bilmez haldesin. ben sende bunu gördüm.
evet! haklıydı babam. ve hala da haklı. ben bir kişilik arayışındayım. o bunun farkında. ama beni bu duruma sokan kendilerinin olduğunun farkında değil.
okul hayatımda bile sürekli bana derslerime dikkat etmediğimi, yetersiz olduğumu, böyle devam ederse sorunlu bir hayat yaşayacağımı anlattılar durdular. ancak bir kez olsun motive edici tek bir kelime bile söylemediler.
doğrusunu söylemek gerekirse okuyup bir yerlere gelmemi çok istediler ve bunun için çok emek sarfettiler ama dediğim gibi motive etmediler.
ben sara hastası bir insanım. önceleri ilaç alırdım. doktorlar krizlerimin sürekli oluşacağından, ilaç içmediğim taktirde nöbetlerimin sürekli tekrarlanacağından bahsetmişlerdi. o ilaçlardan hep oldum olası nefret etmiştim. üstüne bir de babamın sosyal hayatım hakkındaki görüşlerini hastalığıma endekslemesi ve sürekli bana "sen hastasın oğlum" demesi beni çileden çıkarır olmuştu. birgün nefret ettiğim o ilaçlara inat edip "sizleri artık içmeyeceğim ve sizleri ölene dek hayatımdan çıkaracağım. artık ağzıma tek bir nörolojik tedavi ilacı almak istemiyorum. ben hasta değilim" diye haykırarak o ilaçları içmemeye karar kıldım. zaten doğru düzgün de içmiyordum. ancak içmediğim zaman da en geç üç gün içerisinde kriz vuruyor, nöbetlerim başlıyordu. tam bir çin işkencesi. beynindeki o kabusu yaşamak, gözlerinin önüne gelen o çıldırtıcı ve karmaşık renkler...
herşey bu zamandan sonra gelişti. içine kapanık, sessiz, geleceğinden ümitsiz olan ben, önünü göremeyen ben, inancı zayıf olan ben, nasıl olduysa hastalığıma karşı bir duvar ördüm ve önüne geçmeyi başardım. aslında hastalığım hala devam ediyor. bunu bazen hissedebiliyorum ama artık ilaç içmediğim halde bir kez olsun kriz geçirmedim. belki beş seneden fazla oldu ilaç içmeyeli. bu zamana kadar bir kez olsun ilaç içmedim ve bir kez olsun kriz yaşamadım.
bu durum benim hayatımdaki en büyük etkendi. zamanla kabuğumu kırıp dostluklar kurmaya, insanlarla iletişime geçmeye başladım. günden güne az da olsa aranılan birisi konumuna girebilmiştim. fakat ailemin beni böyle olumsuzluklar çerçevesinde yetiştirmiş olması, hayatım boyunca doğru düzgün tek bir kız arkadaşımın bile olmamasına neden olmuştu. çok sevmiştim ama sevilememiştim. hep merak eder dururdum ve hala da merak ediyorum; nedir bendeki bu iticilik?
ve işte bu günlere geldim. ailem yine bana karşı aynı konumdalar. hatta bazı pozisyonlarımı da yüzüme vurur oldular. iki kardeşim var. ikisi de okuyorlar. birisi inşaat mühendisliğini bitirecek, diğeri ise fen lisesinde okuyor. ben ise basit bir meslek lisesinde okumuş sonrasında da iki yıl ön lisans bitirip bitirdiğimle kalmıştım. ve hala öyle kala kaldım. iyi ki kardeşlerim benim gibi bu durumlara maruz kalmadan kendilerini geliştirebildiler.
babamın eskiden dediği gibi. ben hala bir kişilik arayışındayım. babam ise başıma çıkardığı bir borcun ödemelerini benden beklemekte. annem ise tam bir olumsuzluk abidesi. hayatımızda olan biten ne varsa herşeyi bir olumsuzluğa bağlamakta.
işte bu süreçte hayatıma olumlu olan düşünceleri sokmaya çalıştım bütün gücümle. ama başaramadım. ben ne kadar olumlu düşünmek için çaba sarfetsem de onlar olumsuz düşünceleriyle fikirlerimi, hayallerimi katlettiler. hala da devam etmekteler.
öyle çok isterim ki hayatımızdaki bütün olumsuz cümleleri buruşturup çöpe atsak ve önümüzde aydınlık varmış gibi karanlıkta göz bebeklerimizi büyüterek yürümeye başlasak. zaten zamanla karanlık ortadan kalkacak, engeller aşılacak, sıkıntılar, borçlar, dertler, olumsuz olan herşey bitecek. ama bu ne zaman olacak?
öyle karışık bir haldeyim ki bunu izah etmem imkansız. sürekli kendimi yenilemek ve yenilmez olmak için çareler çözümler arıyor araştırıyorum. ama her zaman da bu olumsuzluk çemberi içinde canlı tutmaya çalıştığım hayallerim hedeflerim ölüyor ve ben de boşa çıkan çabalarımla kalıyorum.
sinir hastası bir insan olarak hizmet sektöründe çalışıyorum. yani kasiyerlik yapıyorum bir mağazada. çok yorucu ve çok sabır isteyen bir iş. hele hele kendini bilmez ve kendini bir halt sanıp sınırsız müşteri haklarını bir çalışanın üzerinde kullanmak isteyip de onu ezen ve küçük düşürenlere tahammül etmek! sinir hastası olmama rağmen hala nasıl buna sabredebiliyorum ben de bilmiyorum. bazen kendime şaşıyorum.
bir ton borcun altındayım ve çıkmazdayım. sanırım yakında avukatlarla bir haciz muhabbetimiz gerçekleşecek. ne yapacağımı bilmez halde karmakarışığım.
ailemi siz saygıdeğer arkadaş ve kardeşerime sanki şikayet eder gibi oldum belki ama en azından içimi dökmek için anlattım bütün bu olanları. onları herşeye rağmen seviyorum. çünkü onlar benim ailem.
şimdi soruyorum size! sizce ben ne yapmalıyım? Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |