Cevap: TANRILAR OKULU Yaşantımızda kısaca ‘dünya’ olarak nitelendirdiğimiz, yaşamımızı ilgilendiren tüm olaylar ve durumlar kendi yansıttığımız görüntülerdir. Bunun bilincindeysek, sadece yaşam,refah,zafer ve güzellik yansıtabiliriz. Eğer her an uyanık ve dikkatliysek, özgürlüğü yani engelleri olmayan, sınırsız, yaşlılığın,hastalığın ve ölümün yer almadığı bir dünyayı yansıtabiliriz. Bildiklerine ekleyebileceğin hiçbir şey yok. Gerçek bilgi sonradan edinilemez,o yalnızca ‘hatırlanabilir’. Dünyanın bütün kitapları varlığın tek bir atomunda saklıdır. Kitaplar sendeki bilgiye hiçbir şey ekleyemezler; sen onlardan hayata ulaşamazsın. Bilgi senin varlığından gelir.Varoldukça bilirsin. Herkes insan zekasında bir aşamayı doldurur. Ve aha üstteki aşamaların önüneki bekçidir. Olduğun gibi kalırsan, her karşılaşma senin için bir fırsat, bir adım daha ileriye gidebilmek için ayağını basabileceğin bir basamak olacaktır. Unutursan,kendini yaşamının korkunç karmaşasının içine seni gerisingeri fırlatacak senin dışındaki sanal bir oyunun kapanına sıkışmış bulursun. Beden, ruhun ete bürünmüş halidir. Ruh ne kadar ölümsüzse, beden de o kadar ölümsüzdür. Ölümün yenilmez olduğu inancı, insanlar için zararlıdır. Ne kadar uzun yaşayacağınız, içinde bulunduğunuz zihinsel durum ve yaşama isteğinizle belirlenir. Yalan söylemek, gizlenmek,şikayet etmek ve kendi sorumluluklarından kaçmaya yeltenmek, hataya ve bölünmeye düşmüş kişilerin, varoluş nedenini unutan insanların taşıdıkları yara izleridir. İnsanlık, doğuştan kendinin olan haktan bir kez vazgeçince ve bütünlüğünü unutunca, sefaletine bir son verebilmek için, bir çare olarak ölümü icat etti. İnsan zor bir iş olan, kendisini, kendi eksikliklerini yenmek yerine, ölmeyi yeğliyor. Oysa ölüm bir çözüm değildir. İnsan, daima bıraktığı yerden yeniden başlar. Kötülük iyiliğe hizmet eder.Her zaman!..Herşey bizi iyileştirmek için gelir. Aslında fiziksel ölüm bile bir iyileştirmedir. SON FIRSAT! Bizi iyileştirmek ve kucaklamak için tüm girişimler boşa çıktığında, varoluşun önüp gireceği son sığınak ölümdür. Sokrates, anlamak için ölümü kullanmıştır! O fevkalade anda, ölümün, iyileştirme yolunda atılan bir adımdan, bütünlük merdivenindeki uzun basamaktan başka bir şey olmadığının farkına varmıştı.Bu onun son ve en büyük öğretisidir. |