Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22-05-2010, 10:30 PM   #119 (permalink)
tülsüm
Teğmen
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 50
Tesekkür: 239
62 Mesajinıza toplam 284 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
tülsüm will become famous soon enoughtülsüm will become famous soon enough
Standart Cevap: Çekim Yasası Hikâyelerimiz...

Alıntı:
Melinda Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Son zamanlarda endişelerimi gerçekleştirme "yeteneğiyle" bezenmiş haldeyim. Özellikle çok mutlu olduğum anlarda bir anda adeta şimşek çakması gibi yoğun bir endişe atağı geliyor ve maalesef ben her ne kadar iptal desem, tövbe desem pozitif düşünmeye geçsem de o endişem gün içinde gerçekleşiyor. Bildiğim tüm yöntemleri denedim ama sonuç değişmiyor. Ciddi bir anksiyete sorunum var sanırım; beraberinde de obsesyon... Belki de kimyasal destek almalıyım... Siz ne önerirsiniz?
merhabalar.geçmiş inancınızda mutlu olduğum zamanlarda birden herşey inat gibi tersine gitmeye başlıyor diye bi çekirdek inanç oluşturmuş olabilirsin.mesela benim babannem biz çok gülmeye başlayınca hemen kızar sizin başınıza bi gelecek varya hadi hayırlısı derdi ve çok geçmeden başımıza bişey gelirdi.insanların kafasındaki mutluluk anlayışı maalesef çok farklı.sanki bi insan mutlu olduğunda yada mutlu olmaya başladığında bunu geçici bir süreymiş gibi yada rüyaymış gibi algılanıyor.mutluluk la ilgili geçmişten günümüze baktığımızda okadar yanlış inançlar var ki...ve hepimiz bu inançlarla yetiştirilmiş durumdayız.sanki mutluluk kaf dağının arkasındaki zümrütü anka kuşunun dışkısında gizliymiş gibi hisettiriliyor bizlere. arayayıp bulabiliyorsun nede bulduğunda dokunabiliyorsun.kimyasal kullanmaya başlamadan önce size bir önerim olacak.çık bi dağın başına avazın çıktığı kadar bağır ama ne istersen söyle içinden geldiği gibi bağır.küçük bir tavsiye ne söylediğine çok dikkat et çünkü sesinin yankısıda sana ilettiğin şekilde geri dönecektir.şimdi bu örneğe biraz dikkat edelim.mesela senin yanında seni büyüten yetiştiren insanları hatırladığın kadarıyla girdiğin ortamlardakilerin tanıştıklarının velhasıl bi ordunun olduğunu düşün.hep bir ağızdan farklı farklı şeyler söyleyerek bağırdığınızı bi düşün.yankı sana nasıl gelecektir.onların arasından kendi sesinin yankısını bile ayırt edemezsin.işte hayat budur....doğduğumuz günden itibaren hatta anne karnına girdiğimiz andan itibaren hep bi ses kalabalığı vardır etrafımızda.ve biz hayat boyunca kendi yakarışlarımızın farkında bile olmadan hep o kalabalığın sesini duyarız yankı olarak.işte bu yüzden sessizlik,meditasyon,ibadet,artık insanın kendi adına yanlızken yaptığı ne varsa çok önemlidir.çünkü sadece kendi söylediklerini duyarsın.şimdi sen hala mutluyken birden yaşamaya başladığın endişelerden bahsetmeye devam ettikçe hep bunu yaşayacaksın.hep mutlu olmaya başladığın anlarda birden içini bi korku saracak acaba ben neden bu kadar mutluyum bunu haketmiyorum başıma bi iş açacağım mutluluk kiiiiim ben kiiiiiiiim diye düşünmeye başlayacaksın.çünkü evrene bu şekilde bağırmaktasın.onunda sana yok canıııııım sen mutlu olmayı hakediyorsun diye bi yanıt vereceğini beklemiyorsun herhalde.bu çekim yasasına ayrıkı olduğu kadar doğa yasasına da ayrıkı......bu dediklerimi iyi düşün bence.çünkü bende bikaçgündür düşünüyorum bunları.çıkacaksanda o dağın başına senin gibi düşünenlerle çık.ve hep bir ağızdan aynı şeyi bağırın.geri gelen ses çok daha güçlü olacaktır çünkü....sevgiyle kalın iyiki varsınız iyiki varız.........
tülsüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla