[fgceker]

Şayet ‘yetmiyor’ konuşmaları yapıyorsanız, para yetmiyor, zaman yetmiyor, yer yetmiyor diyorsanız, öğrenmeniz gereken bir şey var demektir.Yaşam usta bir öğretmendir…


Kendinizi ‘Yeterince ….sahip değilim’’ (boşluğu siz doldurun) derken yakalıyorsanız şu andaki durumunuzda noksan olan bir şey var demektir.(alıntı)


Gün içinde kendimi yeterince yok cümlelerini kurarken bulduğumda artık kendime gülüp geçiyorum çünkü yeterince yok sızlanmalarımla nasıl başa çıkabileceğimi çok iyi biliyorum. Şimdiki zamanın gücüyle ilgili ve bu gücü nasıl kullanıp hayatımda verimli bir hale getirebileceğimle ilgili pek çok kitap okudum ve fark ettim ki hepsinde üzerine basarak durulan ana fikir bu gücün farkına vardığımızda artık onu kendi yararımıza ve hayatımızı güzele doğru yönlendirmede kullanabileceğimizdi…

Her şey öyle basit ki

Yapmamız gereken tek şey arınmak, fazlalıklardan arınmak.Ben buna kısaca AT KURTUL POLİTİKASI DİYORUM. At kurtul ki yenilere ve iyi enerjiye yer açılsın


Hepimiz kendimizi hayatımız boyunca en az bir kere offfff bu dolap bana yetmiyor,daha büyük bir dolaba ihtiyacım var cümlesini kurarken bulmuşuzdur Yada o kadar alıyorum alıyorum ama giyecek hiçbir şeyim yok Oysa sorun dolabın yetmemesi ya da giyecek bir şeyimiz olmaması değil bizim gereğinden fazla eşyamız olmasıdır. Yani aslında kısaca sorun bizim şimdiki zamanda değil de GEÇMİŞTE ve GELECEKTE yaşıyor olmamızdadır.


Lütfen şimdi gidip giysi dolabınızın kapağını açın; o zaman anlatmaya çalıştığım şeyi çok daha iyi anlayacak ve durduğunuz yerden kendinize kahkahalarla gülmeye başlayacaksınız.


Dolabın kapağını açın ve içindeki eşyalara şöyle bir bakın. Geçmişte hatırası olduğu için ya da geçmişte bir zamanda (şu an sizin bile ne zaman olduğunu hatırlayamadığınız) sırf size uğur getirdiğini düşündüğünüz için atmaya kıyamadığınız ama son bir iki yıldır da asla üstünüze giymediğiniz kıyafetlere şöyle bir bakın-ne çok yer kaplıyorlar değil mi—(GEÇMİŞ) Ve yıllar önce aldığınız modası çoktan geçmiş olan ama gelecekte belki gene moda olur diye atmaya kıyamadıklarınıza bakın –ne çok yer kaplıyorlar değil mi—(GELECEK) ve şöyle bir durup düşünün bakalım her mevsim dönümlerinde bunları tekrar tekrar o raflara yerleştirirken ne çok efor sarf edip o anı kendinize zehir ettiğinizi ve vaktinizi boşa harcamanızı sebep olduklarını…. Ve sonra bir düşünün her sabah işe giderken veya bir yere davetli olduğunuzda hazırlanmanız gerektiğinde sırf dolabınızdaki bu fazlalıklar yüzünden bir türlü giyeceğinizi kıyafeti seçemeyip bir sürü vaktinizin boşa gitmesine sebep olduğunuzu….Ve yeni bir kıyafet almak istediğinizde bir türlü gerçekten neye ihtiyacınız olduğuna karar veremediğiniz için hiçte ihtiyacınız olmayan şeyleri alıp elinizde onlarla eve döndüğünüzü Ve dolabınızdaki o kıyafet yığını arasında kendinizi nasıl kaybettiğinizi Tüm bunları evet evet diyerek yüzünüzde koca bir tebessümle okuyorsanız sizin içinde alarm çanları çoktan çalmaya başlamış demektir.



O halde ne yapıyoruz, hemen şimdi de yaşamaya başlayıp bunun mucizelerinden yararlanmak için kolları sıvıyoruz.


At kurtul bizim küçük şimdide yaşayabilme sloganımız olsun.


İlk adımı dolabımızı şimdiye uyarlamakla atabiliriz. Bunun içinde dediğim gibi dolabımızdaki geçmiş ve geleceklerden kurtulmaya başlayarak şimdinin mucizesini yakalamaya odaklana biliriz. At kurtul derken her şeyi çöpe atmaktan bahsetmiyorum,lütfen bu yanlış anlaşılmasın.


Giymediğimiz ,sırf bir gün işimize yarayacak diye tuttuğumuz her objeyi ihtiyacı olan ve gerçekten onları kullanmaktan mutluluk duyacak kişilere verebiliriz. Ya da bunu bizim adımıza verebilecek kurumlara yollayabiliriz. Tercih sizin siz yeter ki şimdide yaşamayı seçin gerisi çorap söküğü gibi geliyor…


Bunu dolabınızdan başlayıp hayatınızın her alanında uygulayabilirsiniz. Şunu sakın unutmayın şikayet ettiğimiz bir konu varsa hayatımızda, bu demektir ki orda yolunda gitmeyen yanlış bir şeyler var. Bundan da ancak mücadele ederek kurtulabiliriz. Şikayet ettiğimiz konuları çözümleyip hayatımızdan çıkartmazsak yenilere ve güzellere hayatımızda yer olmaz. Ve hepimizde biliyoruz ki bir şeyin bize gelebilmesi için hayatımızda onun için açık bir yer olmalı, evinizde onu koyacak bir yer yoksa yeni bir koltuk alabilir misiniz? Olaya hep bu açıdan bakmaya çalışın. Bu hayatınızdaki giysilerden tutunda,cüzdanınızdaki paraya, arkadaşlarınıza kadar aklınıza gelecek her konuda geçerli bir durum.


Şöyle bir durup düşünün bakalım,etrafınızdaki arkadaşlardan şikayetçiyseniz ve bunu düzeltmek için bir adım atmıyorsanız yeni ve istediğiniz gibi arkadaşlıklar kurmanızın imkanı var mıdır? Bana göre yoktur çünkü o şikayet ettiğimiz arkadaşlar bizim grubumuzu oluştururlar ve onların arkadaşları da. Oysa biz şikayet ettiğimiz ya da bize rahatsızlık verdiğini düşündüğümüz ilişkilerimizi sonlandırırsak istediğimiz gibi insanların hayatımıza girebilmeleri için gerekli olan yeri onlara açmış oluruz ve böylece onlarda bizim hayatımıza girebilirler…


O yüzden ben diyorum ki şöyle bir düşünün ve bir kendinize sorun

Sizin yeterince yok listeniz de neler var????

Çok önemli dipnot: Aşk isteyenlere duyrulur Siz hala geçmiş sevgilinizi düşünürken öyle yapardı böyle ederdi derken yeni bir sevgili --hani o hep hayalini kurduğumuz beyaz atlı prens yada peri kızının -- hayatımıza girme olasılığı yüzde kaç olabilir ki ??? Bu koşullar altında sanırım 1000 de sıfır falan Yani ne yapmamız gerekiyor,eskileri atıp yenisine yer açmamız