SEN’li cümlelerle güne başlamak… VE hatta tüm cümlelerin içine içten içe bir SEN yerleştirmek… Hayata SEN’inle günaydın demek ve güne seninle elveda… Herbir şeyde seni yaşamak, usul usul, kımıldamadan… Bazen çocuklaşmak tüm oyuncakları ortaya dökerek, bazen liseli aşıklar gibi aklı beş karış havada olmak… Bazen annem olman sonra, nasihat vermen ve koruman beni…
Yaşın yok senin bende! Düşünmedim, düşünmeyeceğim de…
Senin kaç yaşında olduğunu ne düşündüm şimdiye kadar ne de bundan sonra düşüneceğim.
Sen üç yaşındasın bebeğim!
Tombul, pembe, beyaz, şirret, şirin ve yaramaz…
Sen onsekiz yaşında sevgilimsin!
Kocaman gözlü, ince bilekli geyik!
Sen anamsın, altmış yaşındasın…
Sen yaşı ve cinsiyeti olmayan arkadaşsın!
Büyük kavgamda beraber dövüştüğüm…
Bana nasihatların en doğrusunu veren ve tehlikelerde kanatlarını üstüme geren!
Senin kaç yaşında olduğunu ne düşündüm şimdiye kadar ne de bundan sonra düşüneceğim.
Ve inanmıyorum bir kış günü dünyaya geldiğine.
Sen mutlaka baharda doğmuş olmalısın toprak uyanırken!
NAZIM HİKMET
BURADAN İZLEYİN