eo_roxie Nickli Üyeden Alıntı
bir süre tiyatro toplulugunda vakit geçirmiştim, emin olun oyunculuktan çok hayat dersleri alıyorsunuz. Ben çalışma tempolarına fazla dayanamayıp (ve itiraf edeyim ortama, arkadaş gruplarına, ilişkilere kendimi ait hissedemeyip) topluluktan 1 ay sonra uzaklaştım, kaçar gibi ve sonra kendimi bir türlü sevdiremediğimi, kabullendiremediğimi düşündüğüm o insanlar kaçar gibi gidişimden utandırdılar beni, bize bir hoşçakal bile demedin, gelseydin öpüp sarılıp veda etseydin diyerek. Her neyse, tiyatro toplulugundayken ödevlerimiz olurdu dışarıda, hayatın içindeyken yapacağımız ödevler. Bunlardan biri de kendini topluluk içinde rezil etmekti. Bir gün sokağa çıkacak, bizi rezil edeceğini düşündüğümüz bir hareketi herkesin içinde yapacak ve gelecektik. Böylece sahnelediğimiz oyun sırasında hata yaptığımızda bunu profesyonelce ve hızlı bir şekilde telafi edebilmeyi, bunlardan dolayı kendimize güvenimizi yitirmemeyi, rezil olmaktan korkmamayı öğrenecektik. Dışarıda akan bi hayat var, biz sosyal fobi sahipleri ( kendiminkilere çok girip senin sayfanı meşgul ettiysem kusura bakma) o akan hayatın içine bir türlü karışamadığımızdan bunu yapabilen insanlar bize dışarıdan çok mükemmel görünüyorlar. Sanki onların doğuştan bizde olmayan bir yetenekleri varmış gibi. Ama aslında böyle değil, herkes hatalar yapıyor, düşüyor, üzülüyor, ağlıyor,başarısız olabiliyor. Bunun yanısıra büyük mutluluklar, sevinçler, başarılar da kazanıyor. Biz yalnızca madalyonun görünen yüzüne takılıp kalıyoruz, fakat benim kendime söyleyip durduğum bir şey var bu dünyada iki insanın etkileşiminden, paylaşımından daha güzel bir şey yok. Bizi insan yapan bu, yaşama sebebimiz bu diye düşünüyorum, birbirimizin duygularına, düşüncelerine, fikirlerine dokunarak çoğalıyoruz.
Çok acımasız insanlar var, sosyal fobi sahibi insanlar kumdan kaleler, kağıttan kuleler yapmaya meyillidir ve bunları tek bir fıske ile, bir nefes ile yıkan insanlara karşı yenik hissederler kendilerini. Ben kendimde bulduğum bir hatayı söyleyeyim sana, kırılmaktan, incinmekten öyle korkar olmuşum ki kişiliğimi insanlara olduğu gibi yansıtamıyorum kolay kolay. Samimi ilişkiler kurmaktan çekiniyorum, etrafımda insanlar olsa bile yüzeysel oluyor sohbetler, derinlemesine bir bağ kuramıyorum kolay kolay. Ve bu bir kısır döngü yaratıyor,bir yandan sevilmeyi, beğenilmeyi bekliyorsun diğer yandan gerçek seni yansıtmaya korktuğundan kimse seni olduğun gibi tanıyıp sevemiyor.
Dışarı çık, git rezil ol. Eve döndüğünde zafer kazanmışcasına gülümse. Emin ol, "oh bugünü de kurtardım kimseye alay malzemesi olmadan" diye düşünerek eve dönmekten daha büyük bir kazanç bu. |