Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-08-2010, 12:39 AM   #50 (permalink)
scouter
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jun 2010
Mesajlar: 199
Tesekkür: 5,442
239 Mesajinıza toplam 759 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
scouter will become famous soon enoughscouter will become famous soon enough
Standart Cevap: 2010 yeni yıl hediyesi : geçmiş gelecek ve şimdi: kutsal 3

Alıntı:
shamanic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Merhabalar..

2009 u sevgi ile uğurlayıp 2010 a merhaba diyeceğimiz bu özel gün pek çok yönden önemli..

Hepimiz sevdiklerimize gönlümüzce güzel hediyeler aldık..


Kendimize vereceğimiz güzel hediye de kendimce benden sizlere..



2009 un sayısal değeri 2 idi : iki Sezgi, iş birlik anlayışı, tasarım ve kavrama, sezgi duyarlılık lar gibi kavramların değeridir..


bağımlılıklarımızdan özgürleşip aşırı duyarlı olduğumuz konularla yüzleşmemize daha fazla sevgiye yer vermek için adımlar atmamıza ve sevgi bilincini kavramadaki en değerli kaynağımız olmak için enerjisini sundu.. sorunlar yerine çözümlere odaklı olmak kendimizle yaşadıklarımızla barışmak kararlar verirken içsel rehberliğimize sezgilerimize güvenmemiz gerektiğini hatırlattı.

20010 un sayısal değeri 3 : erkek ile dişi enerjinin birleşiminden oluşan eser, çocuğu anlatır ezoterik kültürlerde üç sayısı.. Eski Mısır’da Osiris ve İsis’in çocukları olan Horus ile temsil edilir.

Bunu
akıldan çıkan, fikirle oluşan eser olarak da görebiliriz. Üç sayısı ve üçgen bu nedenle en çok kullanılan ve çok kutsal sayılan bir sembolizmadır.

Yaratılışın temelinde birin üçe, üçün bire yansıması yatmaktadır. Birin sembolü olan nokta(Göz de aynı anlama gelmektedir) ve üçün sembolü olan üçgenin iç içe kullanıldığı birleşik sembolde de bu anlatılmaktadır.

Üç sembolü ayrıca insanın oluşumundaki ateş, su ve toprak ile tanrının oluşumundaki ruh, can, bedeni anlatır. Ruh ateşten, can sudan ve beden topraktan üretilmiştir. Üçgen aynı zamanda evreni de temsil eder.

Ünlü filozof Platon'dan beri ideal; üç ana kavramla yani iyi, doğru ve güzelin bileşkesi olarak ele alınmıştır. Ayrıca, Platon'a göre insan vücudu üçe ayrılıyordu: Baş, göğüs, karın. Baş akıl, göğüs istem, karın haz veya arzuyu temsil ediyordu.

Giriş-gelişme-sonuç: Yazılı olan her şey; kompozisyon, öykü, hikaye veya döküman, üç ana bölümle şekillenir. Giriş, gelişme ve sonuç, yazılı bir konunun anlaşılması ve yapılandırılması açısından önemli bir yazım süreci olarak nitelendiriliyor.

Kısacası 3 sayısı ilk tek sayıdır.Geometrik şekil meydana getiren ilk şekildir. Dünyanın 3 boyutluluğunu simgeler,mekansal olarak (uzunluk,yükseklik,genişlik) ve zamansal olarak (geçmiş,şimdi,gelecek)

Ben Okri der ki; Acıyı yaratmak.. üstesinden gelmek.. katlanmak.. değiştirmek ve aşmak insanoğlunun en kendine has yönüdür...

işte bu sözün ve kutsal üç'ün ışığında geçmişimizin kısıtlayıcı bağlarından özgürleşerek AN ın içerisinde geleceğimizi güzelleştirmek için aşağıdaki hediyemi kabul etmenizi ve düzenli bir şekilde uygulamanızı rica ediyorum..



Hangi hedefime ulaşmak istersem isteyeyim ve hangi değerli öğretileri, eğitimleri almış olursam olayım ileri gidebilmek için bağlarımdan beni bağlayan prangalarımdan kurtulmam gerektiğini gördüm ve her bağımı çözdüğümde yepyeni bir özgürlüğe kavuştum.

Diledim ki sizlerde yeni yılda hedeflerinizi gerçekleştirebilmek için geçmişin kısıtlayıcı bağlarından özgürleşin. Hedefimiz, gerçekleştirmek istediğimiz vizyonumuz her ne olursa olsun bu konuda atacağımız en değerli adım affetmektir. Hem kendimizi hem de geçmişte yaşadığımız bizi üzen deneyimlerimizin kısıtlayıcı duygusal yüklerini özgürleştirmek için affetmektir.

Affetmek Latince bağları çözmek anlamına gelir!

Peki, o zaman affetmediğimizde neye bağlanırız. Yaşadığımız olay geçmiştir bir anı olmuştur. Tatsız üzüntü veren bir anı.. Bu anıdan bize miras kalan ise hatırladığımız üzücü hayaller ve duygulardır.

Hedeflerimizin gerçekleşmesi için imajinasyonun gücünün çok önemli olduğundan farklı başlıklarda bahsettik. Hissiz bir şekilde yapılan imgelemenin ya da olumlamanın ise bize yarar sağlamayacağını da öğrendik.
Neydi imgelerimizi hayata geçiren?
Neydi olumlamalarımıza can veren?
Duygularımız.. 5 duyumuzu da içerisine katarak gerçek-miş gibi yaşadığımız olumlamalarımız, imajinasyon çalışmalarımızdı hayat bulan.. ve dolayısıyla da yaşadıklarımız..

Hayallerimizi bu şekilde canlandırabilmek için bol bol alıştırma yapmalıyız ancak zaten yaşadığımız üzüntülü durumlar için alıştırmaya gerek yoktur.. o kişilerden ya da olaylardan özgürleşmedikçe zihnimizde sesleri… bedenimizde bizi üzen duyguları yeniden yeniden yeniden canlandırır dururuz.. ve can veririz geçmişte kalması gereken unuttuğumuz bu üzüntülerimize.. hepimizin bildiği gibi artık; beynimiz hayal ile gerçeği birbirinden ayırt etmez..bazılarımız hatırlamaz bile yaşadığı incitici anıları.. gömmüştür çoktan bilinçaltının derinliklerine..

Neden diye sorar o zaman?
Neden her ilişkim üzücü bir şekilde bitiyor?
Neden pek çok şeyim olduğu halde kendimi mutsuz hissediyorum?
Neden hep iyi başlayan iş yaşantım üzüntülü bir şekilde bitiyor?
Neden dostlarım vefasız çıkıyor?


Nedenler bitmez..
Neden mi ? Bir konu ya da kişi ile ya da yaşamımızda şu anda olmasını istediğimiz gerçekleşmesini istediğimiz hedeflerimizle ilgili olarak ilk kurduğumuz ilişki nasılsa ve bu konuda duygusal olarak nasıl hissediyorsak devamı da o şekilde gerçekleşir.

İçimizde bastırdığımız, doğru bir şekilde ifade etmediğimiz, incinmişliklerimiz, kırgınlıklarımız, öfkelerimiz bizi sürekli ilk kurduğumuz ilişkiye bağlayan prangalar olur. Biz her ne kadar yeni ilişkilere.. yeni işlere..yeni arkadaşlara, yeniye dair ne istiyorsak ona doğru yol aldığımızı sansak da bağlarımız bizi sıkı sıkı tutar ve olduğumuz yerde boşa adımlar atarız.. bağımızın uzunluğu kadar bir daire etrafında döner dururuz.. Bu bir kısırdöngüdür artık.

Affederek işte bu bağları çözer adımlarımızın bizi gerçekten hedeflerimize, istediklerimize götürmesini sağlarız.

Affetmenin özgürleştirici gücü ışığında hazırladığım bu meditasyonun size ve sevdiklerinize yeni yılda gerçekleşmesini istediğiniz tüm hedeflerinizle ilgili olarak sağlam bir temel oluşturmasını dilerim...

Deneyimleyebileceğimiz en güzel ve en derin duygu,
mistik olanı hissetmektir.
Bu bütün gerçek bilimin tohumudur..
Albert Einstein





Işığınız.. ışığımız daim olsun..

Sevgimle..

Shamanic Özlem Şahin



meditasyon linki : File Upload - File Sharing Service - Dedicated Server


www.hayatimdegisti.com_shamanic_ozlem_sahin_affetm e_meditasyonu.zip | tekdosya.com

alternatif link : RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting






Ben linki buldum ama silinmiş indiremiyorum... Yardımcı olurmusunuz?
__________________

Dönmektir sanırsın marifet. Arş dönüyor,yıldızlar dönüyor dersin : zahiridir gördüğün, zahirde dönersin. Marifet dönmek değil bulmaktır. Bilesin...
Hz.Mevlana....
scouter isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla