Cevap: Evliliğin bittiğini düşünenlere,yeni evlilere ve bekarlara... Hikayeyi begendim, kadin kendi egosunun kurbani olmus. Fakat inanin bir kadin, kocasina böyle bir teklifte bunlunmasi bütün topu kocaya atmasi, evliligin bitmesi acisindan ne kadar tehlikeli. Evli olanlar bilirler, kadinlarin cogu kendilerini genc ve güzel hissetmek adina kocalarindan cok fazla seyler bekler ve onlari bazi konulardan sorumlu tutarlar. Benim aklima gelen bir soru ise kadinlar neden bu kadar cok seyi erkeklerden beklerler, tabiiki bunu kültürel, Dini, sosyal ve benzeri acilardan ele alirsak konu uzudikca uzaycaktir. Kadinlarin hepside hikayedeki gibi bir istekte bulunacagini zannetmiyorum, sonucta bu bir hikaye. Kadin ve erkegin egolari zalim oldukca ayriliklarda kacinilmazdir, tabiki bizler ayriliklarin yada anlasmazliklarin bir nedenini, mazeretini yaratabilecek zekaya sahibiz. Bu durumda öncelikle evliliklerin en basina, geri dönecek olursak, yasadigimiz toplumu ve bu toplumun ihtiyaclarini, yasam tarzini, inanclarinin biz insanlara sundugu bilgileri, yarattigi cahillikleri, farkinda olmadan kendimiz degilde toplumsal olarak sokuldugumuz rollerin kimler tarafindan sunuldugu ve bizleri bu durum ile kabullenislerini anlamamizdan sonra birlikte yasamayi sececegimiz kisinin de bu kiriterlerde yasadigi, yani disaridan bir kaliba sokularak sosyallesiyorsak, bu durum tamami ile kendi kontrolümüz disinda ise ve bunuda farkindaliksiz bir sekilde kabul ediyorsak evliliklerin sonunun er yada gec, ömür boyu izdirap, bazi nedenlerden dolayi evlilige katlanmalar, yada bosanlar ile bitecegi kesindir. Bizler evliligi yasamak icin, cocuklarimiz olsun, bazen cevremiz tarafindan zorlanarak, bazende kendimiz hic yasamadigimiz o duygulari yasama pahasina evlilikler yapiyoruz. Evliliklerde düsülen hatalar üzerinde bir cogumuzun düzeyli bir bir bilgiye ve farkindaliga sahip olmadigimizi söylemek isterim. Benim güldügüm ve gene bir kilif uydurulmus olarak gördügüm, bosanmalarin coklugu nedeniyle ortaya atilan `Modern yasam`da`diye bir cümle ile baslayan ve devam eden, bosanmalarin cok normal oldugunu, sorun olmadigini, cözüm üretme yerine sadece hem ruhsal hemde fiziksel olarak hasta bir toplum yaratma adina buna inandirilan insanlar. Cagimizda yasadiklarimizin bir cogu görsel ve yazili medya ile kurgulandigi ve bizlerin bilincaltinda hali hazirda bir duruma karsi kendimizi gelistirmeden (Bu ve benzeri konular icin söylüyorum ) sonu hazirlama düsüncesi yaratiliyor. En iyi örnegi ( Sex in die Ctiy ) adinda özgür kadinlar, bunlari izleyip sokaklarda yani elbise ve tarzda dolasan kadinlarin sayisi artiyor, onlarin giyimlerini ve kusamlarinda yeni cagin kadinlarini yaratma bakimindan güzelce belirleyen ve büyük bir pazar yaratan ceplerini iyice doldurun kisileride unutmamak gerekir. Isin özü bizler nasil yasayacagimizi malesef sanal bir kurgulardan ögreniyor ve uyguluyoruz, basarisiz oludugumuzda ise kilif uyduruyor ve dogruymusuz gibi yasamaya calisiyoruz. Hikayedeki kadinin kocasindan istedigi ucurumun kenarindan bir cicek getirirsen beni sevdigine inanacagim diye baslayan düsünceleride gene disaridan cektigi bir kopyadan ibarettir. Bir baskasini sevmeye kendimizden baslarsak, ne boncuklar, nede son model arabalar iliskilere tesir eder... Saygilar |